Ana içeriğe atla

Tanıtma Bülten yazıları 14


2017 Değerlendirmesi...
2018’e Bakış…


Son yıllarda turizm sektörümüzün yaşadığı süreçler sektörümüzün kendini gözden geçirdiği bir süreç oldu. 3. Turizm Şûrası’nı da bu dönemde gerçekleştirerek stratejilerimizi ve vizyonumuzu gözden geçirdik. Şimdi daha güçlü bir turizm sektörünün alt ve üstyapılarını oluşturacak bir iş takvimi ve eylem planı önümüzde.

Türkiye, turizmde çok zor bir dönemi kamu-özel sektör iş birliği ve dayanışması ile başarıyla yönetti ve turist sayısı bakımından 2016 yılında %30 azalan pazarını 2017 yılında neredeyse aynı oranda bir artışla geri kazandı. Bu durum; pazarlar arasında farklılıklar gösterse de önemli bir başarı olarak kaydedildi. Bu gelişmeyi Dünya Turizm Örgütü başta olmak üzere, uluslararası otoriteler “Türkiye’nin geri dönüşü” olarak niteledi.
2016 yılında büyük sıkıntılar yaşayan ülkemiz turizm çalışmalarından hiç geri durmadı: Ulusal ve uluslararası tanıtım faaliyetleri, sektör faaliyetleri, fuarlar, toplantılar, reklam-pazarlama faaliyetleri, yüz yüze iletişim, uluslararası mekanizmalarda temsil, teşvik ve destek mekanizmaları, insani diplomasi, kültürel diplomasi ve turizm diplomasisinin tüm araçları bir seferberlik anlayışıyla kullanıldı.
Bu anlamda; 2018 yılının ilk pozitif gelişmeleri de yaşanmaya başladı. Kasım 2017’de sezonun ilk fuarı Londra Dünya Seyahat Pazarı Fuarı (World Travel Market-WTM) sırasında ve sonrasında İngiliz tur operatörlerinin Türkiye destinasyonlarına yönelik kapasite artışları, Ocak 2018’de bu yılın ilk büyük fuarı olan Utrecht/Hollanda Fuarı’nda aynı yöndeki gelişmeler, Avusturya/Viyana Fuarı’nın da destinasyonlarımıza yönelik rezervasyon artışını destekleyen neticeleri 2018 yılının ülkemiz turizm sektörü açısından umutlu ve başarılı geçeceğinin sinyallerini vermektedir.
Son yıllarda turizm sektörümüzün yaşadığı süreçler sektörümüzün kendini gözden geçirdiği bir süreç oldu. 3. Turizm Şûrası’nı da bu dönemde gerçekleştirerek stratejilerimizi ve vizyonumuzu gözden geçirdik. Şimdi daha güçlü bir turizm sektörünün alt ve üstyapılarını oluşturacak bir iş takvimi ve eylem planı önümüzde.
2018 yılında tanıtım planlamamızı 4 ana başlık altında toplayabiliriz: birincisi; sosyal ve dijital medya aracılığıyla bireyle doğrudan iletişime geçip global imaj kampanyamız Turkey Home çatısı altında tanıtım çalışmalarımızı sürdürmek, ikincisi; stratejik iş birliklerimizi kültür, sanat, spor ve gastronomi etkinliklerinde yoğunlaştırmak, üçüncüsü; destinasyon tanıtımını sürdürmek ve dördüncüsü de kamu-özel sektör iş birliğini derinleştirecek faaliyetler yapmaktır.
Bütün bunların üzerinde tanıtım faaliyetlerimizin ana ekseni, medeniyetimizin üretimlerini anlatmak ve dünyaya katkısını ifade etmeye aracı olmaktır.
Bakanlığımızca 2018 yılı “Troya Yılı” olarak ilan edildi. Çanakkale’de açılacak Troya Müzesi’nin dünyanın ilgisini çekeceğini, Çanakkale ve civarındaki destinasyonlarımızın tanıtımına katkı vereceğini düşünüyoruz. Bu amaçla yurt içi ve yurt dışında onlarca faaliyet planlandı. Ayrıca bu yıl Çin’de Türkiye Turizm Yılı kapsamında yapılacak faaliyetlerin ana ekseni Çin’den ülkemiz destinasyonlarına sürekli bir turist akışını sağlayacak stratejileri geliştirmek, yeni ürünler ve yeni destinasyonları Çinli ziyaretçilerle buluşturmak olacaktır.
Bu yıl bir başka hikâyemiz; 2018 Türk Dünyası Kültür Başkenti seçilen Kastamonu’ya ait...  Doğası ile Batı Karadeniz’in eşsiz coğrafyasının bir parçası olan, Anadolu’nun eski yerleşim merkezleri arasında bulunan medeniyet şehri Kastamonu ilimizin birçok proje ile yurt içinde ve yurt dışında iletişimini ve tanıtımını sağlayacağız.
Turizm sektörümüzün güzel bir yıl geçirmesi temennisiyle başarılı ve mutlu bir yıl diliyoruz…
İrfan Önal
Tanıtma Genel Müdürü, Aralık 2017


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Müzik Turizmi

Günümüzde gittikçe bireyselleşen kültür ve turizm faaliyetlerinin artık iç içe geçtiğini çok net görebiliyoruz. Kültür her alanıyla çok büyük bir içerik üreticisi konumundadır. Turizm sektörü ise bu içeriği –yaşam deneyimi- değerlendirmek ve insanlara sunmak için çalışma alanını sürekli genişletme ihtiyacı içinde olup insan hayatı ve istekleri de bu iş birliğini zorunlu kılmaktadır. İşte bu alanlardan bir tanesi de müzik’tir. Müzik ve turizm artık çok sık birlikte anılmakta ve bu iki alanın insan hayatına sunduğu yaşam kalitesi, birlikte üretimleri ve fırsatları da değerlendirmek gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Müzik yeni gastronomi’dir. UNWTO (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü), Sound Diplomacy ve ProColombia işbirliğinde 2018 yılında hazırlanan ve WTM London 2018’de de sunuşu yapılan raporun çarpıcı bölümlerini aktarmak faydalı olacaktır, nitekim ülkemiz için de hem turizm sektörünü hem müzik sektörünü yakından ilgilendiren bu konu ile ilgili bir strateji gelişti...

Asıl Şimdi Güvenli Turizm Koridorları!..

  Malum, Koronavirüs yaklaşık bir yıldır hayatımızda. Geçtiğimiz yıl burada salgının turizme etkileri ile ilgili birçok yazıda yorumlar yapmış, hatta projeler sunmuştum. Turizm sektörü ile ilgili herkesin de benzer çabaları oldu. Bahsettiğim projelerden biri de geçtiğimiz Nisan ayında düşündüğüm ve Ağustos’ta bu platformda yazdığım “Güvenli Turizm Koridorları” ile ilgili (Pier to Pier Project for Safe Tourism) idi. O zamanlar birçok ülke benzer projeler geliştirdi ve uyguladı. Kimi nispeten başarılı oldu, kimi de başlamadan bitti. Ancak böyle projeler geliştirirken ülkelerin özgün durumlarını mutlaka göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bizim de kendi kurallarına göre işleyen bir turizm endüstrimiz var. Birkaç destinasyona yoğunlaşmış dar alanda yüksek turist rakamlarına dayalı bir sektörel yapıya sahibiz. Salgın şartlarında turizm faaliyetlerini sürdürürken bu yapının bazı avantajlarını da yaşadık. Örneğin geçtiğimiz yaz 4 destinasyonumuzun turist trafiğine açılabilmesi otellerimiz...

COP29 nedir ve neden önemlidir? *

  COP29 ve İklim Değişikliği ile Mücadelenin Önemi COP29, 11-22 Kasın 2024'te Azerbaycan'ın Bakü şehrinde düzenlenecek olan 29. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'dır. Bu konferans, gelişmekte olan ülkeler için iklim eylemi finansmanının nasıl sağlanacağı konusunda müzakerelere odaklanacaktır. Özellikle, COP28'de yapılan anlaşmaların yetersizliği nedeniyle COP29’da mevcut taahhütlerin korunması ve yeni önlemler üzerinde ilerleme sağlanması kritik bir önem taşımaktadır. İklim Finansmanı ve Yeni Hedefler Finansman, COP29'un önemli gündem maddelerinden biridir. Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere yıllık 100 milyar dolarlık bir iklim finansmanı sağlamayı taahhüt etmiş olsa da, bu hedefin gerisinde kalınmıştır. Yeni bir Kolektif Nicel Hedef (NCQG) üzerinde anlaşılması ve bu hedefin gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçlarını karşılaması beklenmektedir. Uyum finansmanı da NCQG’nin bir parçası olarak ele alınmalıdır; ancak bu konuda anlaşma sağlamanı...