Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Turizmin Krizi

    Kriz zamanlarının en önemli özelliği belirsizliktir ve bu durum turizm endüstrisini derinden etkiler; sistem işleyemez ve turizmin fonksiyonları bozulur. Bu nedenle risk ve kriz yönetimi turizm endüstrisinin ayrılmaz parçasıdır. Bu yazıda turizmle ilgili tecrübe ettiğimiz kriz zamanlarını hatırlayıp iki önemli uluslararası örgütün (UNWTO/Dünya Turizm Örgütü ve PATA/Asya Pasifik Seyahat Birliği) yol gösterici yayınlarından da yararlanarak hâlihazırda yaşadığımız duruma yardımcı olacak açıklamalar yapmaya çalışacağız. Risk ve kriz terimlerini birbirinden ayrı düşünmüyorum çünkü kriz yönetimi aynı zamanda önleyici tedbirleri ve hazırlıkları da içerdiğinden –ki bizim çok daha fazla üzerinde durmamız gereken konudur- birbirlerinin yerine de kullanacağım. Daha net bir ifadeyle; etkili bir risk yönetimi krizlerin önlenmesinde belirleyici rol oynar. Tam tersi bir durum yani riski algılayamamak ve yönetememek ise krizin oluşmasına neden olur. Risk yönetimi turizm sisteminin normal b

YENİ TURİZM RETORİĞİ

  Öyle bir süreçten geçiyoruz ki değişim her yerde…Değişimin hayatın bir parçası olduğunu kabul etmekle beraber insanlığın geldiği noktada olumlu-olumsuz pek çok şeyi hızlıca yaşamak, değişik durumlara ayak uydurmak ve daha da önemlisi belirsizliği yönetmek en önemli kabiliyetimiz olmalı…Bu anlamda turizmde de söz konusu değişimi yakalayabilmek için yeni bir retorik oluştuğunu görmeliyiz. En büyük çelişkimiz belki de 50 yıl önce kurguladığımız turizm yapılanmasını ve buna göre oluşmuş turizm retoriğini gerçek anlamda değiştirememek oldu. Eski retoriğin günümüz kurumlarını temsil etmesi imkânsız. Turist sayısı, turizm geliri, her şey dahil gibi gündemimizde baskın olan söylemler yerine, turizmde; yeni iş birlikleri, simbiyotik ilişki, sürdürülebilirlik, dijital, yönetişim, kimlik, kültür, koruma, miras, diplomasi, iletişim,   network, yerellik, yaşam kalitesi, ziyaret ekonomisi, bilgi, medya, veri, yaratıcılık, çevre, tarım, spor, dizayn, müzik, akıllı şehir, sinema, gastronomi’yi yerle

Yeni Dijital: Sürdürülebilirlik

  İnsanlık üçüncü bin yıla girdikten sonra dijitalleşmede hızlı bir gelişme yaşandı ve bu teknoloji bütün sektörleri dönüştürdü. Buna bağlı olarak hayatımız da değişti ve yeni bir kültür oluştu. Yaşadığımız yirmi yılı değerlendirdiğimizde “dijitalleşme” olgusunun damgasını görüyoruz. Ancak 2020 ile birlikte Covid-19 salgınının da hızlandırıcı etkisiyle önümüzdeki dönemin “sürdürülebilirlik” on yılı olacağı öngörülüyor. Bu nedenle “Yeni Dijital: Sürdürülebilirlik” olarak adlandırılmaktadır (O.Gadiesh, J.-D. Peccout, World Economic Forum). Tabii ki yaşamın her alanı olduğu gibi turizm de bu durumdan etkilenecek. Cevabı aranan sorular ise: Turizm sektörü sürdürülebilirlik sürecine nasıl adapte olacak? Bu noktada nelere dikkat edilmelidir? Bu amacı gerçekleştirmek için turizm nasıl yönetilmelidir? İnsanlığın sanayi devrimi sonrasında yaşanan süreçte çevreyi göz ardı eden bir yaşam biçimi sürdürmesi nedeniyle yeryüzüne ne kadar zarar verdiği acı bir şekilde görünüyor. Günümüzde bu sürec