Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Destinasyon etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Destinasyon Örgütlerinin İşlevi Nedir? 🕵️‍♂️

  🕵️‍♂️ Turizmle ilgili olarak uzun zamandır üzerinde düşündüğümüz, anlamaya, uygulamaya çalıştığımız bir kavram; destinasyon yönetimi/örgütü. Bu kavramın üzerinde çalışırken statik değil, dinamik olduğunu da anladık. En azından iyi örneklerinde durum böyle. Her defasında kendimizi, destinasyon tanıtımı mı? Destinasyon yönetimi mi? sorusuna cevap ararken buluyoruz. Ancak şu konunun da altını çizmeliyiz; ülkemiz için kendi özelliklerimize uygun örgütler tasarlamamız gereğini hep vurgulamalıyız. Anlaşılan bu tartışma daha uzayıp gidecek, bu nedenle öncelikle tecrübelerimizden, okumalarımızdan ve tabii ki günümüz   iyi uygulamalarından ilham alarak söz konusu örgütlerin özelliklerini/işlevlerini sıralarsak nasıl bir kavram olduğu konusunda bir fikir edinmiş olacağız. Örneğin, son yıllarda turizm alanındaki hızlı değişimler ve bunların üstüne yaşanan Covid-19 deneyiminin radikal etkilerinden statik olmayan, kaygan bir zeminde olduğumuzu anlıyoruz. Destinasyon markalama/destinasyon y

Destinasyonların Havalimanı İşletmeleriyle İşbirliği Üzerine...

  Boş havalimanı olmaz, eksik destinasyon yönetimi olur! Destinasyonların havayolu bağlantıları turizm sektörü için önemli role sahip. Turistlerin seyahat tercihlerinde havayolu birinci konumda bulunuyor ( %55; 2016). Böyle olunca destinasyonların bölgelerine hizmet eden havalimanı işletmeleri ile birlikte destinasyon yönetimi stratejisi geliştirmeleri öncelik taşımaktadır. Destinasyonu merkez alan veya transit yolcular için bekleme zamanını destinasyonda geçirmelerine sağlayacak ürünler geliştirmek o destinasyonun ve havalimanı işletmesinin birlikte ve başarılı çalışmalarına bağlıdır. Bu konuda öne çıkan bası hususlar şunlar olabilir: -Destinasyon için havalimanının bir havayolu şirketince “merkez” olarak konumlandırılması, bunun için gerekli cazibenin oluşturulması. -Destinasyonun markalaşmasına yardımcı olacak ürünlerin çekiciliğinin oluşturulması ve konumlandırma için gereken stratejinin hazırlanması ve uygulanması. -Hizmetlerin ve destinasyonun iyi yönetilmesini sürekli

Destinasyonun aklı…(Post-Korona Senaryoları -8) Kısaca

  Destinasyonunuz dünyanın en güzel yeri de olsa, köklü bir kültüre de sahip olsanız, kaynaklarınız bol da olsa eğer bunu yönetecek bir stratejiniz yoksa tanıtımınızı başarıya ulaştırmanızın imkânı yoktur. Bu gerçeği Koronavirüs Salgını bir kere daha vurguladı. Bu süreçte bütün destinasyonların salgının etkilerini giderip yeniden ayağa kalkmak ve ziyaretçi kazanma çabalarına tanık oluyoruz. Pek çok şehrimiz de turizmin önemini kavramış olarak ürünlerinin ve destinasyonlarının tanıtımını yapmak için adeta yarışıyorlar. Olması gereken de bu…Ancak bu çabaların çoğunda ne yapmak istedikleri veya nereye varmak istedikleri konusunda açık, net bir stratejinin eksikliği de görülüyor. Varsa da biz bilmiyoruz… Şehirlerin birbirlerinden esinlenerek oluşan turizm odaklanması güçlü bir strateji ve onu kararlılıkla uygulayacak kurumlardan yoksunsa hayal kırıklıklarına ve motivasyon kaybına da yol açabilir. Onca çaba, faaliyet ve maddi kaynağın iyi çalışılmış bir strateji çerçevesinde bir “akıl” ,

Su Teresi ve Eski Demir Yolu Rotası / turizm destinasyonu nasıl olur?

  İngiltere’nin Hampshire bölgesinde Alresford Kasabası ( https://www.visit-hampshire.co.uk/explore/towns/alresford ) su teresinin merkezi olarak bilinir. Bu kasaba tipik bir Georgian dönemi kasabasıdır. Burada, bir önemli kültürel miras ögesi daha vardır o da; The Mid Hants Railway (Su teresi rotası olarak bilinen)  tren rotasıdır. Buharlı lokomotifle hizmet veren bu hat, Alresford-Alton arasında 10 mil uzunluğa sahiptir. Ayrıca bütün bu manzaranın merkezinde, Victoria zamanında yapılmış tarihi tren istasyonu yer almaktadır.   Öncelikle özetleyecek olursak; Bir kasaba var, su teresi var ve buharlı tren hattı var… Hikâyenin asıl kahramanı olan su teresinden başlarsak: İngiltere’de kuşaklar boyunca bilinen, ekşi, keskin, mayhoş tadı olan bir bitki. Suyun bol olduğu yerlerde yetişiyor. Su teresi çorbası, salata ve sandviçlerde çokça kullanılıyor. Günümüzde de pesto sos ve humus’ta sıklıkla yer aldığı görülmektedir. Besleyici bir bitki olarak biliniyor; A, C, E, K, B6 vitaminleri,

Sizi değiştirecek destinasyonlar…

  İ nsan bazen değişmek ister; özellikle buhran zamanlarının hemen ardından bu arayış yoğunlaşır, hoşumuza gitmeyen yönlerimizden kurtulmak isteriz ya da kendimizi daha iyi hissetmek için edinmek istediğimiz yeni alışkanlıklar veya yeni ortamların arayışı içine gireriz. Bu durum çok normal bir şeydir ve zaman zaman bunu yapmamız da gereklidir. İşte tam bu noktada, yani arayışta olduğumuz böyle zamanlarda bazı yerler öne çıkacaktır. Size, aradığınız değişimi vadeden, yeni alışkanlıklar kazandıracak ve hayatınızın bundan sonraki bölümü için yeni bir bakış açısı yakalamanıza yardımcı olacak yerler… Bu yerlerin ruhu ve sizlerde  uyandırdığı duygular bambaşkadır, sizi sarar ve içene çeker, bir anda orayı sever ve yaşamak istersiniz. İşte böyle yerler sizi değiştirecek destinasyonlardır… Kimliği olan, tarzı ve yaşam vaadi ile bir iddia ortaya koyan ve ziyaretçisini kavrayan destinasyonlar…Böyle yerleri ziyaret ettikten sonra evinize dönüşte beraberinizde sadece hediyelik eşyalar getirmezsi

Turizmde “Destinasyon” ne ifade eder?

  İngilizce ve Fransızcadaki “destination” kelimesinin bir turizm terimi olarak dilimize   “destinasyon” şeklinde geçtiğini görüyoruz. Latince kökü “stenare” durdurmak, dikmek, mukavim kılmak fiilinden -de önekiyle türetilmiştir. Buna bağlı olarak, destinasyon, destinasyon tanıtımı veya destinasyon yönetimi gibi terimlerle de sıklıkla karşılaşmaktayız. İngilizce kaynaklara göre “destination” kelimesinin anlamı; 1) Önceden saptanmış amaç veya mukadder olan, 2) Belirlenmiş bir amaç, önceden saptama, 3) Seyahat edilen yer veya bir şeyin gönderildiği yer, 4) Seyahat edilmeye veya uzun süreli kalmaya değer yer. Görüldüğü gibi İngilizcede “destination” kelimesi, bize göre “destinasyon”, amacı önceden belirlenerek çıkılan seyahat anlamına gelmektedir. Bu tanım, gezme, görme, ziyaret, iş, dinlenme amaçlarıyla çıkılan seyahatlerin neticesinde varılan yerleri belirtmektedir. Kısacası bir “yer” ve "deneyim" ifade etmektedir. Söz konusu ibarenin orijinal dilindeki kullanımında tur

Kriz Yönetimine Destinasyon Yaklaşımı...

  Bu platformdaki pek çok yazımda turizmde destinasyon yönetimi yaklaşımını niçin benimsememiz gerektiğini vurgulamış, sayısız faydalarını uluslararası yaklaşımlardan da örnekler vererek belirtmiştim. Günümüzde artık turizmin çok boyutlu yapısının daha iyi kavrandığını düşünüyorum. Böylece turizmi yönetmenin zorlukları da herkesin gündemine geldi. Bu hatırlatmaların hepsi Covid-19 salgını ile birlikte daha da anlam kazandı ve öne çıktı. Salgın her şeye rağmen turizmdeki değişimi hızlandırma işlevi gördü ve görmeye de devam ediyor. Turizm  odaktaki konular arasına girse de her şeyin doğru algılanıp algılanmadığı konusu tartışılabilir. Burada, özellikle destinasyon yönetimi yaklaşımı ve kriz yönetimini birlikte ele alarak gelecek turizm politikalarına ışık tutacak tecrübeleri not edebilir ve değerlendirmelerimizi yapabiliriz. Geçtiğimiz  yıl Covid-19 salgını nedeniyle yaşanan turizm sektörünün krizini değerlendirirken özellikle dikkati çekmek istediğim konu kriz yönetiminin uluslar

TURİZMİ BÜYÜTMENİN BİR YOLU...

  FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI VE TURİZM (Fikri mülkiyet haklarının turizmin gelişimine etkisi) Başlarken... Fikri mülkiyet ve turizm konusu hakkında YÜciTA bünyesinde bir webinar tasarlama fikri pratik bir ihtiyaçtan doğdu. (Söz konusu webinar 13 Temmuz 2021 gününe planlanmıştır)  Kültür ve Turizm Bakanlığının farklı birimlerinde görevlerde bulunmuş biri olarak daima kültür ve turizm sinerjisini oluşturacak projeler yürütmeye ve üretimler yapmaya çalıştım. Bu konu da kültür ve turizm sinerjisini ortaya çıkaracak iki alanın etkileşimini içerdiğinden hem görev yaptığım bakanlığa, ilgili olduğu kültür ve turizm endüstrilerine ve tabii ki YÜciTA'ya bir vefa olarak da algılanabilir. Konuya YÜciTA Başkanı Sevgili Yavuz Tekelioğlu Hocamızın YÜciDERGİ'nin ilk sayısında yer alan "Coğrafi İşaretlerin A,B,C'si" adlı makalesinden, bütün meseleyi daha baştan çok güzel özetleyen bir alıntıyla başlamak istiyorum. ". ..Coğrafi işaret bir fikri mülkiyet hakkıdır... (Bu noktada
  DÜNYANIN EN GÜZEL YERİ  (Yer Markalamanın ABC’si) “Dünyanın En Güzel Yeri” basit ve anlaşılır, bir o kadar da iddialı bir cümle. Yukarıdaki fotoğrafın adı ise Hubble Ultra Derin Alan veya HUDF. Hubble Uzay teleskobu ile pek çok fotoğraf bir araya getirilerek oluşturulmuş ve tek. Evrenin derinliklerinin fotoğrafı… Bir metaforla başlayalım: Günümüzde her yer bir iddia ile turizmden pay almak istiyor ve bunu dile getiriyor. Çünkü turizm bölgesel kalkınmayı destekleyen önemli bir unsur. Fotoğraftaki parlak ışıkları, iddiasını kanıtlamış ve bilinen destinasyonlara benzetebiliriz. Karanlık noktalar veya ışığı sönük yerler ise henüz iddiasını kanıtlayamamış veya potansiyelinin farkına varamamış olanlar.     Bu iddiayı kimler kanıtlayabiliyor?   Öncelikle kimliğini doğru tanımlayan yani ne olduğunu veya ne olmadığını bilip ona göre kendini konumlandıranlar yeryüzündeki yerlerini parlatmaya ve görünür olmaya en güçlü adaylard

Kısaca…(Destinasyon ve rekabet ilişkisi)

  Bunalım (Kriz) zamanlarını izleyen dönemlerde paradigmaların değiştiğini; toplumların ve sistemlerin bu dönemleri atlatabilmek için değişimi sürekli kılabilmek adına gelişmeyi -bilgi paylaşımı- kurumsallaştırmaya çalıştıkları bilinmektedir. Hemen belirtelim, bu süreçte öne çıkanlar; mekan (yer) ve rekabet ilişkisi olmaktadır. Turizmi düşünürsek; destinasyonların rekabetçiliklerini artırarak bunalım dönemlerini atlatabileceklerini, değişen şartlara uyabilmek ve varlıklarını sürdürebilmek için de sürekli gelişimi sağlamaları gerekir diyebiliriz. İşte bu noktada destinasyonlarla ilgili olarak “yönetim” ve bununla bağlantılı “yönetişim” konuları ön plana çıkmaktadır. Böylece bir yerin ziyaret ekonomisini (turizmi kastederek) geliştirmek, rekabetçi ortamda markalaşmasını sağlayıp kalkınmasını sürdürebilmesi için bilgiyi ve fikirleri paylaşmak; iyi “yönetişim” ilkelerini hayata geçirmek gereklidir. Bu şartlarda Türkiye artık otelcilik konsepti üzerine geliştirilmiş turizm anlayış