Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kültür etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Ayçiçeklerinin Etkisi

Bisikletseverlerin her yıl temmuz ayı boyunca heyecanla izledikleri dünyanın en prestijli bisiklet turu olan Fransa Bisiklet Turu bütün heyecanıyla sürüyor. İtalya ve İspanya turlarıyla birlikte üç klasik turdan en önemlisi olarak kabul edilen, çok etaplı bir yol bisikleti yarışıdır. Bu yıl 120. yılını kutlayan tur, Pirene ve Alp’leri geçip Champ-Elysees’de son bulur, tüm etapların toplam mesafesi yaklaşık 3500 km.’ye ulaşır. Bu yıl tur İspanya'nın doğal güzellikleri, kültürü ve gastronomisi ile ünlü Bask bölgesinden başladı. Bilbao ve San Sebastian'dan sonra da Fransa'nın Bask Bölgesine geçildi ve etaplar her yıl olduğu gibi bir turizm ve kültür elçisi görevini de üstlenerek devam ediyor.  Peki, nedir bu turu özel kılan? Öncelikle Fransız kültürünün bir parçasıdır. Turun simgesi meşhur “sarı mayo” tüm dünyaca bilinir. Fransız halkı turu çok sever ve sahiplenir, etaplar esnasında en ücra köylerden bile geçilirken yol kenarları 7’den 70’e insanlarla doludur. Kısacası bu tur

Kültür ve turizm'e yeni bakış açısı...

  Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütünün (UNWTO/BMDTÖ) yeni (2018) ifadesine göre yaratıcılığın ve çağdaş sanatın birçok dalı  Kültürel Turizm  tanımı içinde değerlendirilmektedir. Bunlar; sanatın çok çeşitli dalları, mimari, tarihi ve kültürel miras, mutfak mirası, edebiyat ve müzik, yaratıcı endüstriler, günümüz yaşam kültürleri ve hayat tarzları, gelenek ve görenekler, Miras Alanları olarak sıralanabilir. Böylece yaratıcı ekonomiler ile kültürel turizmin güçlü entegrasyonunu görebiliyoruz. UNWTO’nun (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü) yaptırdığı araştırmalara göre ulusal turizm örgütlerinin %81’i çağdaş sanat ve yaratıcılığı (sinema, performans sanatları, dizayn, moda, yeni medya vb.) kültürel turizmin bir parçası olarak görmekteler. Günümüzde gittikçe yayılan turizm faaliyetlerinin etkileri turizm ve kültürel endüstrilerin gittikçe derinleşen  simbiyoz (ortak yaşam/tarafların yararlandığı ilişki)  durumunu perçinlemektedir. Örneğin Pekin’de sayıları 798’e ulaşmış

COVID-19 ve KÜLTÜR…Kısaca

    Covid-19 salgını hayatımızın tüm noktalarını derinden etkiledi ve etkilemeye de devam ediyor. Kültür ve yaratıcı sektörler de turizm ile birlikte Covid-19 salgının negatif etkilerini derinden yaşayan alanlar oldular. OECD ülkeleri arasında Kültür ve yaratıcı sektörlerdeki istihdamın %0.8 ile %5.5 arasında olduğunu düşündüğümüzde bu etkinin sosyal ve ekonomik etkisini tahmin etmek zor olmayacaktır. Özellikle müze, tiyatro, canlı müzik, sinema gibi seyirci ve toplulukla ilişkili olanlar en fazla etkilenen alanlar oldular. Böylece birçok sanatçı ve çalışan hem gelirlerinden olurken sanat üretimi de durmuş oldu. Bunun yanında online platformların içeriklerine olan talebin artması bu alanda bir büyüme sağladı ancak bu platformların büyük firmalar oldukları düşünüldüğünde kültür ve yaratıcı sektörün çok büyük bölümünün zor durumda olduğunu kabul etmeliyiz.   UNESCO’nun salgın süreci ile ilgili olarak kültürel ve yaratıcı endüstriler üzerinde yaptığı olumsuz etkiyi değerlendiren r

Coğrafi İşaretler, Kültürel Çeşitlilik, Turizm İlişkisi

  (Sunum özeti: 23/10/2020 YÜciTA Coğrafi İşaretler Modüler Eğitim Programı ) Herkese merhaba… Günümüz şartlarında üç önemli ve popüler konu; Coğrafi işaretler, kültürel çeşitlilik ve yerel turizm. 2020 yılı insanlık tarihinin unutamayacağı yıllardan biri olacak, Covid-19 salgını insanlığın hem düşünce hem de davranış kalıpları üzerinde önemli değişikliklere neden oldu ve bunların etkilerini gelecekte de yaşamaya devam edeceğiz. Bu etkiler negatif olduğu kadar pozitif ve ikaz edici yönlere de sahip bulunuyor. Bu salgınla birlikte zaten gündemimizde olan bazı konularda eyleme geçme hızının da arttığını söyleyebiliriz. Bu sunumda biraz önce bahsettiğim hızlandırıcı etkiyle de gündemimizde ön sıralara doğru hareketlenen üç konu ve birbirleriyle ilişkisini konu olarak ele aldım. Öncelikle kültürel çeşitliliğin ne olduğuna bir bakalım; Konuyu tarihsel ve kültürel bir gelişme çizgisinde değerlendirmekten ziyade bu gelişmelerin sonucu olarak ortaya çıkan iki önemli uluslararası sözl

Kültür ve Turizme Yeni Bakış (Sinerjik ilişkinin Simbiyoz ilişkiye evrimi)

  Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütünün (UNWTO/BMDTÖ) yeni (2018) ifadesine göre yaratıcılığın ve çağdaş sanatın birçok dalı Kültürel Turizm tanımı içinde değerlendirilmektedir. Bunlar; sanatın çok çeşitli dalları, mimari, tarihi ve kültürel miras, mutfak mirası, edebiyat ve müzik, yaratıcı endüstriler, günümüz yaşam kültürleri ve hayat tarzları, gelenek ve görenekler olarak sıralanabilir. Böylece yaratıcı ekonomiler ile kültürel turizmin güçlü entegrasyonunu görebiliyoruz. UNWTO’nun yaptırdığı araştırmalara göre Ulusal Turizm Örgütlerinin %81’i çağdaş sanat ve yaratıcılığı (sinema, performans sanatları, dizayn, moda, yeni medya vb.) kültürel turizmin bir parçası olarak görmekteler. Günümüzde gittikçe yayılan turizm faaliyetlerinin etkileri turizm ve kültürel endüstrilerin gittikçe derinleşen simbiyoz (ortak yaşam/tarafların yararlandığı ilişki) durumunu perçinlemektedir. Örneğin Pekin’de sayıları 798’e ulaşmış bulunan Sanat Kümeleri yerli ve yabancı milyonlarca ziyaretç

Kültürü yaratıcı ekonomi perspektifiyle güçlendirmek…

Günümüzde iki endüstri var ki diğer endüstrilerden daha hızlı büyüyor. Yaşam deneyiminin geldiği nokta itibariyle değerlendirildiğinde de daha da hızlı büyüyeceği, etkisini yaygınlaştıracağı öngörülüyor…: Turizm ve kültür... Yazılarımda bu iki alanla ilgili izlenim ve görüşlerim yer alıyor. Bu yazının konusu ise kültür ve yaratıcı ekonomiler.   Ülkemizin kalkınma sürecinde gelinen nokta itibariyle kültür ve yaratıcı ekonomilerin çok önemli işlevi ve hızlandırıcı etkisi olabilir. Bu alanda öncelikle “iyi yönetim”, “kurgu” ve “örgüt” meselelerini çözmeden bunu başarabilmemiz de mümkün gözükmüyor. Konuyu kültür endüstrileri ve yaratıcı ekonomiler açısından değerlendirdiğimizde günümüzün ekonomik perspektifi öne çıkıyor ve dünya çapında 2 trilyon Dolar’ı aşan bir ekonomik döngü ve 30 milyon ’un üzerinde bir istihdam yaratma kapasitesi ile karşılaşıyoruz. Türkiye kalkınmakta olan bir ekonomi olarak katma değerli üretime geçecek bir kalkınma modelinde kültür ekonomileri ve yara