Ana içeriğe atla

Ulusal Turizm Örgütlerinin 20 Yıllık Süreci ve 'Turkey Home Modeli' -KISACA-:

 


İnternet pek çok şey gibi Ulusal Turizm Örgütlerinin çalışmalarını da çok etkilemiştir. Özellikle 2000’li yılların başından itibaren bir ‘Portal’ dönemi yaşanmıştır. Genellikle bilgi vermek ve tanıtıma dayalı bu süreci 2000’li yılların ortalarından itibaren öncelikle YouTube ve Facebook’un hayatımıza girmesiyle beraber sosyal medya etkilemeye ve yönlendirmeye başlamıştır. Bu sürece de ‘Sosyal Medya’ dönemi diyebiliriz. Bu süreçle birlikte özellikle klasik reklam dönemi bitmiş ve turizm iletişiminde markaların stratejik iş birlikleri, doğru ve etkili içerik üretimi ve yayımı ile kültürel diplomasi etkinlikleri ön plana çıkmıştır. 2015’e gelindiğinde Turizm sektörü ve onlara içerik sağlayan dijital platformlar yapay zekâyı daha fazla kullanmışlar ve böylece turizm iletişiminde ‘Yapay Zekâ’ dönemi ağırlık kazanmaya başlamıştır. Bu durum arka planda güçlü bir strateji+yaratıcılık+empati+iletişim kombinasyonu ile desteklenmektedir.

Dolayısıyla başarılı turizm iletişimi "sürecinin" (Kampanya nitelemesini tercih etmiyorum) yol haritası; doğru ve güçlü bir strateji ile beslenen yaratıcı çalışmalar (içerikler) ve bunların teknoloji ile senkronize edilmesidir.

Bu süreci ülkemiz açısından değerlendirdiğimizde: Türkiye 2000'li yılların başında bugün klasik yöntemler olarak niteleyebileceğimiz uygulamalarla günün şartlarına uygun tanıtım kampanyaları yapmış ancak bu alandaki gelişme sürecini sürdüremeyerek turizm iletişim stratejisini güncelleyememiştir. Bu durumda, kişilerden bağımsız olarak, gerek bürokratik hantallık, gerek siyasetin ilgisizliği ve sektörün vizyon eksikliği etkili olmuştur. 

Bu nedenle 2014 yılında başlatılan Turkey Home projesi sadece bir kampanya değil, Türkiye'nin marka iletişimindeki strateji değişikliğinin somut çıktısı olarak nitelenebilir. 

https://irfanonal.blogspot.com/2018/05/bir-tanitim-markasi-projesi-turkey-home.html

Turizm örgütleri açısından dünyada 'portal' dönemini 'portalsız' geçiren Türkiye yukarıda özetlenen 'sosyal medya' dönemini 'Turkey Home Modeli' ile  yakalamış, strateji ve yaratıcılığı teknoloji ile birleştirerek bu alanda hibrit bir sistem geliştirmeyi başarmıştır.  Bu bir süreçtir ve arkasında  Kültür ve Turizm Bakanlığının sektörle birlikte bu alanda biriktirdiği uluslararası tecrübesini kullanmıştır.

Öte yandan bu çalışma beraberinde kurumsal değişimi de getirmiş ve ulusal tanıtım örgütünün kamu-özel sektör yönetişimi odaklı değişimini hızlandırmıştır.

İrfan ÖNAL

31/08/2020

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Müzik Turizmi

Günümüzde gittikçe bireyselleşen kültür ve turizm faaliyetlerinin artık iç içe geçtiğini çok net görebiliyoruz. Kültür her alanıyla çok büyük bir içerik üreticisi konumundadır. Turizm sektörü ise bu içeriği –yaşam deneyimi- değerlendirmek ve insanlara sunmak için çalışma alanını sürekli genişletme ihtiyacı içinde olup insan hayatı ve istekleri de bu iş birliğini zorunlu kılmaktadır. İşte bu alanlardan bir tanesi de müzik’tir. Müzik ve turizm artık çok sık birlikte anılmakta ve bu iki alanın insan hayatına sunduğu yaşam kalitesi, birlikte üretimleri ve fırsatları da değerlendirmek gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Müzik yeni gastronomi’dir. UNWTO (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü), Sound Diplomacy ve ProColombia işbirliğinde 2018 yılında hazırlanan ve WTM London 2018’de de sunuşu yapılan raporun çarpıcı bölümlerini aktarmak faydalı olacaktır, nitekim ülkemiz için de hem turizm sektörünü hem müzik sektörünü yakından ilgilendiren bu konu ile ilgili bir strateji gelişti...

Asıl Şimdi Güvenli Turizm Koridorları!..

  Malum, Koronavirüs yaklaşık bir yıldır hayatımızda. Geçtiğimiz yıl burada salgının turizme etkileri ile ilgili birçok yazıda yorumlar yapmış, hatta projeler sunmuştum. Turizm sektörü ile ilgili herkesin de benzer çabaları oldu. Bahsettiğim projelerden biri de geçtiğimiz Nisan ayında düşündüğüm ve Ağustos’ta bu platformda yazdığım “Güvenli Turizm Koridorları” ile ilgili (Pier to Pier Project for Safe Tourism) idi. O zamanlar birçok ülke benzer projeler geliştirdi ve uyguladı. Kimi nispeten başarılı oldu, kimi de başlamadan bitti. Ancak böyle projeler geliştirirken ülkelerin özgün durumlarını mutlaka göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bizim de kendi kurallarına göre işleyen bir turizm endüstrimiz var. Birkaç destinasyona yoğunlaşmış dar alanda yüksek turist rakamlarına dayalı bir sektörel yapıya sahibiz. Salgın şartlarında turizm faaliyetlerini sürdürürken bu yapının bazı avantajlarını da yaşadık. Örneğin geçtiğimiz yaz 4 destinasyonumuzun turist trafiğine açılabilmesi otellerimiz...

COĞRAFİ İŞARETLER VE YÖRE (Farklı bir hikaye)

  (Fransa Bisiklet Turundan-2024) ...Ülkemizde coğrafi işaret sistemini incelemek ve eksikleri ortaya koymak çok önemlidir çünkü tadın yansıması olan yöre kavramını içselleştirmemize coğrafi işaretler aracı olacaktır. Cİ sistemini bir sacayağı olarak simgeleştirdiğimizde tescil, yönetişim ve denetim unsurlarının gereğinin eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesi gerçeği ile karşı karşıya olduğumuzu görürüz...  Yöre kavramı Bu yazıda Türkiye’de son yıllarda oldukça popüler hale gelen coğrafi işaretler ve buna bağlı olarak yöre kavramının ne ifade ettiği kültürel bağlamında değerlendirilerek temsil ve iletişim aracı olarak yer, insan ve ürün ilişkisi ortaya konulmaya çalışılmıştır. Yöre tanımı TDK’da şöyledir: Bir bölgenin belli bir yer ve çevresini kapsayan sınırlı bölümü; havali, mahal, civar. Bir değerlendirmeye göre yöre, kendine mahsus alametleri bulunan bir bölgeciktir. Böyle bir coğrafi yöre, geçmişte olmuş ve bugün olmakta bulunan olaylar ve objelerin bileşmesidir...