Turizm, iletişim ve özgürlük demek…
En temel insan haklarından seyahat özgürlüğü bu defa insanlığın iyiliği için aniden kısıtlandı ve buna bir virüs neden oldu.
Koronavirüs salgınının
insanlığı getirdiği nokta ve bundan sonrasına ilişkin senaryoların yaklaşık iki
yıldır içindeyiz…
Aslında yeni gibi
konuştuğumuz her şey gündemimizdeydi ve belki de ayak sürüyorduk…Bu salgın iki
önemli süreci “devrim”e dönüştürdü ve biz bunu anlamalıyız: Dijital Devrim ve
Yeşil Devrim.
Bu noktada değişmeyen ve
daha da güçlenmesi gereken ise “işbirliği” ve daha çok “iletişim” ihtiyacı.
Diplomasi toplumlar
arasındaki iletişime olanak sağlayan, ortam hazırlayan ve daha da güçlendiren
çok önemli bir araç. Turizm diplomasisi de bu anlamda çok değerli.
Salgının adeta durdurduğu
turizm sektörü yeni kodlarla tekrar canlanmak istiyorsa mutlaka diplomasi
enstrümanını çalıştırmalı. Böylece işbirliği olanakları artıp “birlikte” ve “daha
güçlü” canlanmanın da önü açılacaktır.
Bu noktada kurumlara çok
iş düşüyor. Kamu, özel ve sivil tüm turizm kuruluşlarının uluslararası düzeyde
çeşitli ilişkiler geliştirmesi, işbirliklerini çoğaltması ve salgın sonrası
yeni paradigmayı ön görerek destinasyonlarının hikâyelerini duyurmaları
gerekiyor...Ya da yeni bir hikaye yazmaları…
Yorumlar
Yorum Gönder