FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI VE TURİZM
(Fikri mülkiyet haklarının turizmin gelişimine
etkisi)
Başlarken...
Fikri mülkiyet ve turizm konusu hakkında YÜciTA bünyesinde bir webinar tasarlama fikri pratik bir ihtiyaçtan doğdu. (Söz konusu webinar 13 Temmuz 2021 gününe planlanmıştır) Kültür ve Turizm Bakanlığının farklı birimlerinde görevlerde bulunmuş biri olarak daima kültür ve turizm sinerjisini oluşturacak projeler yürütmeye ve üretimler yapmaya çalıştım. Bu konu da kültür ve turizm sinerjisini ortaya çıkaracak iki alanın etkileşimini içerdiğinden hem görev yaptığım bakanlığa, ilgili olduğu kültür ve turizm endüstrilerine ve tabii ki YÜciTA'ya bir vefa olarak da algılanabilir.
Konuya YÜciTA Başkanı Sevgili Yavuz Tekelioğlu Hocamızın YÜciDERGİ'nin ilk sayısında yer alan "Coğrafi İşaretlerin A,B,C'si" adlı makalesinden, bütün meseleyi daha baştan çok güzel özetleyen bir alıntıyla başlamak istiyorum. "...Coğrafi işaret bir fikri mülkiyet hakkıdır...(Bu noktada belirtmeliyim ki fikri mülkiyet konusu coğrafi işaretlerin popülaritesinden yararlanarak buradan kendisine daha geniş kitlelerle iletişim kurma kanalı yaratabilir. Keza bu durum coğrafi işaretler için de geçerlidir.) Yöre (yer-destinasyon) sadece iklim, toprak ve tarımsal faktörlerden etkilenen bir alan değil, aynı zamanda bir beşeri bilgi, beceri, yetenek, ustalık ve gelenek alanıdır. Ürüne tüm özellik, kalite ve tipikliğini veren de yöredeki bu doğal ve beşeri faktörlerin tümüdür.
İşte bu webinar'da tam da bahsedeceğimiz konular; fikri mülkiyet, turizm, kalkınma, markalaşma, kültür, yer (destinasyon) insan ve üretim olacaktır.
Webinar'ı konusunu tasarlarken kendi tecrübelerimden, WIPO ve UNWTO metin ve raporlarından faydalandım. Ayrıca YÜciTA panel grubu ve Adres Patent'in de eşsiz katkılarını gördüm.
Katkısı olan herkese teşekkür ederim.
Bu webinar'da fikri mülkiyet sisteminin genel olarak turizmi nasıl desteklediği ortaya konulup fikri mülkiyet sistemi içinde yöresel ürünler ve coğrafi işaretlerin örnek olaylarla (Fethiye lezzeti ve Turkuaz Köy örnek olayları webinar kaydından izlenebilir.) destinasyon markalamasına katkısı anlatılacaktır. Fikri mülkiyet sisteminin içinde yer alan sınai mülkiyet hakları ve telif haklarına kısaca değinilerek bu sistemin turizm değer zincirine katkısı ve nihai olarak destinasyon markalamasına etkisi örneklerle açıklanacaktır.
“…Markalaşma, turizmci ve iletişimcilerin çok
kullandığı bir kavramdır. Peki fikri haklar, markalaşma ve turizm arasında
nasıl bir ilişki var? Fikri haklar, destinasyon markalamasını, ürün
geliştirmeyi nasıl etkiliyor? Bu etkileşimle yerel kalkınma nasıl
destekleniyor?...”
Turizmin Önemi:
Turizm endüstrisi sürdürülebilir sosyo-ekonomik gelişmenin önemli bir
destekçisidir. Turizm destinasyonları arasındaki rekabet de bu gelişmeyle
paralel hareket etmektedir. Dünyanın neredeyse her noktası “DÜNYANIN EN GÜZEL
YERİ” iddiasıyla markalaşma amacı peşindeyken bu durum insanların tek ve
otantik turizm deneyimi yaşamak isteklerinden kaynaklanmaktadır.
Öte yandan
turizmin önemi Covid-19 ile birlikte daha da belirginleşmiştir. İnsan
hareketinin durmasıyla kesintiye uğrayan turizm endüstrisi az gelişmiş ve
gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere tüm ülkelerin ekonomilerinde önemli
bir yere sahiptir. Salgından en çok etkilenen sektörlerin başında gelen
turizm, salgın sonrası da ekonomik iyileşmeye etkileri nedeniyle yeni
politikalarla desteklenme önceliği taşıyor.
Turizm çok yönlü yapısı gereğince, altyapı, iletişim, inşaat, ulaşım, konaklama, kültür,
yiyecek ve içecek, el sanatları, mücevherat, tekstil, kozmetik ve
dinlenme/eğlenme gibi pek çok ekonomik faaliyetle ilişkilidir. Bu nedenle
ekonomiyi canlandırmada önemli bir etken olarak kabul edilmektedir.
Fikri mülkiyet
sistemi turizmin gelişimini nasıl etkiliyor?
İşte bu noktada fikri
haklar sistemi de turizm endüstrisinin hızlı gelişmesine ve rekabet gücüne yardımcı
olan önemli bir araç konumundadır. Tıpkı, turizmin sosyo-ekonomik
refaha ve gelişmeye önemli katkısı gibi fikri haklar sistemi de (marka, coğrafi
işaret, telif veya patent gibi) yaratıcılığı ve yeniliği öne çıkararak
bireylerin veya organizasyonların (kamu veya özel her türlü yapı) kendilerini
ve ürünlerini ayrıştırmalarını ve farklılaştırmalarını sağlamaktadır.
Böylece Fikri haklar sistemi, destinasyon markalaması, ürün geliştirme vb. konular başta
olmak üzere turizmin gelişimine ve markalaşma çabalarına katkı vermektedir.
Fikri mülkiyet sistemi, yaratıcılığın ve yenilikçiliğin gelişmesini sağlamak için düzenleyici bir yasal çerçeve oluşturarak ekonomik büyümeyi destekleyen önemli
bir etkendir. Fikri mülkiyet hakları, kişi veya şirketlerin yarattıkları veya
icat ettikleri ürün ve hizmetlerin tanınmasını ve finansal getiri sağlamasına
olanak sağlamaktadır. Sayılan nedenlerle turizm ve fikri haklar verimli bir
ortaklık oluşturmakla birlikte turizm sektörü paydaşları arasında bu durum
yeterince gündem bulamamaktadır.
Destinasyonlar
arasındaki rekabet somut veya soyut değerlere dayanır. Bunlar arasında somut
veya somut olmayan kültürel varlıklar, geleneksel kültürel ifadeler, marka,
imaj sayılabilir. Böylece bir destinasyon kendi kimliğini oluşturan değerlerle
rakiplerinin arasından sıyrılmaya çalışır. Konumuzla ilgili olarak, bu bir
slogan veya logo olabileceği gibi bazen de coğrafi işaretler olabilir. (Günümüzde
coğrafi işaret tescillerinin destinasyon markalamasında daha fazla öne çıktığı
görülmektedir.) Bu nedenle destinasyon örgütleri de kendi bölgelerinin
değerleriyle ilgili olarak rekabette öne çıkmak için fikri mülkiyet sisteminin
önemini kavramalılar. Bu yönde hareket eden yerlerde oluşan işbirlikleri destinasyon
markasına ve kimliğine olumlu yansıdığından ziyaretçiler de bu destinasyonları
bilinçli olarak tercih etmekte ve güvenle ziyaret etmektedirler.
Fikri mülkiyet ve
turizm arasındaki ilişki bir destinasyondaki turizm kalkınmasını, yönetimini ve
tanıtımını doğrudan etkilemektedir. Ayrıca, rekabet, yatırım ve fonlara erişimi
de kolaylaştırmaktadır.
Fikri mülkiyet
sistemi, endüstriyel haklar (patent, ticari sırlar, markalar, endüstriyel
dizaynlar ve coğrafi işaretler) ile telif hakları ( ilim edebiyat eserleri,
film, müzik, oyunlar, fotoğraflar, heykeller, mimari dizaynlar vb. ve
bağlantılı haklar kategorisinde yer alan performans sanatçıları, yorumcular,
radyo ve TV vb.) olmak üzere iki gruptan oluşmaktadır.
Destinasyonların
sundukları turizm deneyimini özgün kılmaları ve rekabette öne çıkmaları için
turizm paydaşlarının yenilikçi bir yaklaşımla ürünler ve hizmetler
geliştirmeleri de fikri haklar sistemi içinde mümkün olmaktadır.
Fikri mülkiyet
sistemi turizm sektörüne şemsiye markayı (ülke markası) oluşturmak veya
güçlendirmek için markalar, sertifikalar, coğrafi işaretler gibi birtakım
haklar çerçevesi oluşturur. Destinasyonlar da söz konusu şemsiye markanın
altında aynı şekilde markalarını güçlendirirler.
Fikri mülkiyet
stratejisinin turizm değer zincirine etkisi “devir”ler, “belgelendirme”,
“imtiyaz” ve “marka kiralamaları”, “ticari satış”lar eliyle söz konusu
olmaktadır. Bu noktada da özellikle destinasyonlarımızın coğrafi işaretler
başta olmak üzere, fikri mülkiyetle ilgili tüm alanların ekonomik katkısını
ölçmek için araştırmalar yaptırmaları da önemlidir.
Fikri mülkiyet
hakları turizm değer zincirinde nasıl kullanılmaktadır?
Turizm değer
zinciri içinde oteller, lokantalar, seyahat acenteleri, tur operatörleri,
rehberler gibi çok çeşitli ürün ve hizmetler bulunabilir. Turizm yerel
kalkınmayı ve yerel halkın refahını destekleyen çok önemli bir işleve sahiptir.
Turizm gelirleri yerel üretimi ve yerel deneyim olanaklarını artırarak
yereldeki iş olanaklarını, küçük ve orta ölçekli işletmeleri de desteklemiş
olur. Ayrıca turizmin etkisiyle değer zinciri içinde yerel el sanatlarının
gelişmesi ve yerel ürünlerin üretiminin artması da sağlanmaktadır.
Fikri mülkiyet
hakları öncelikle sahibine yararlar sağlamakla birlikte turizm değer zincirinde
genele sağladığı faydaları da şöyle sıralayabiliriz:
Şirketler ve
destinasyon bazında yönetimin ve sürdürülebilirliğin iyileşmesini sağlar.
Turizm
deneyiminin daha da güçlenmesini sağlar veya standartların, protokol ve belgelendirmelerle
yükselmesini sağlayarak turist güvenini artırır.
Şirketlerin,
birlik içindeki üyelerin veya destinasyonların pazar ve marka değerlerinin
artmasını sağlar.
Stratejik iş birliklerini
artırarak değer yükselmesine ve pazarlık gücüne olumlu etki eder.
Destinasyonların,
ürün ve hizmetlerin farklılaşmasına yardımcı olarak rekabet gücünü artırır.
Destinasyonların
ve şirketlerin değer ve vizyonlarının yükselmesine yardımcı olur.
Yatırımları
cezbeder ve özellikle küçük ve orta ölçekli şirketlerin finansman bulmasını
sağlar.
Yeni niş
marketler yaratır.
Satışları
artırır.
Bu arada şunu da
unutmamak gerekir; fikri mülkiyet sisteminin katkılarından yararlanmak için belirli
maliyetlere katlanmak ve zaman gereklidir.
Turizmdeki
başlıca fikri mülkiyet hakları:
Turizmin çok
çeşitli yapısı gereğince fikri mülkiyet sistemi yönetim stratejisini iyi
algılamak gerekir. Güçlü bir marka yaratmak hizmet sektörünün her alanında
olduğu gibi turizmde de çok önemlidir. Markalaşma bir turizm destinasyonunun
rekabet ortamındaki en önemli konusudur. Günümüz rekabet ortamında
destinasyonlar için rekabet güçlerini bilmek, müşteri çeşitliliğini anlamak ve
rakip destinasyonların nerede konumlandıklarını bilmek çok önemlidir. Bunları, turizm
marka stratejisinin ana unsurları olarak belirtebiliriz.
Turizmde
destinasyonların marka sürecinde öncelikle ülke markası ana marka (şemsiye
marka) olarak konumlanmaktadır. (UNWTO and European Travel Commission, 2009,
Handbook on Tourism Destination Branding)
Ticari markalar:
Destinasyonlar
daha fazla niş turisti kendilerine çekebilmek için logo, slogan vb. kayıtlı
sembol ve sözleri kullanmaktadırlar. Bu semboller ulusal veya uluslararası
fikri mülkiyet sistemi içinde kayıt ettirilebilen marka unsurlarıdır. Bu
semboller markalaşma yolunda söz konusu hizmetin veya ürünün vaadini temsil
etmektedirler. Bu durum aslında vaadin yerine getirilmesini garanti eden ve söz
konusu destinasyon ya da şirketin markasını temsil etmekle ilgilidir.
Kolektif
markalar ve belgelendirme (collective marks and certification):
Kalitesi ve
standartları sertifikalanmış ve onaylanmış bir hizmet veya ürünün (sağlık ve
hijyen kurallarına ilişkin oluşturulmuş ve onaylanmış kodlar, otel, acente veya
tur operatörleri vb. için), söz konusu itibar
değerinin parçası olmak değer zincirinde ve markalaşma yolunda çok önemli
olmaktadır. (Bkz. Taste of Fethiye)
Ayrıca, yerel kültür, miras ve sosyal hayatın önemli bir parçası kabul edilen el sanatları da yerel kalkınmanın ve turizmin önemli unsurları arasında olup belgelendirilmiş ürün ve hizmetler, söz konusu destinasyonun markalama çabalarına büyük destek oluşturmaktadır. (Bkz. Venedik, Murona Cam işçiliği)
Coğrafi
işaretler:
Coğrafi işaretler
bir destinasyonun markalaşma sürecinin en önemli destekçileridir. Özellikle
gastronomi turizmi yoluyla yerel kalkınmayı ve turizmi desteklerler. (Bkz.
Gaziantep örneği.)
Telif
hakları:
Yerel kültürel ve
artistik ifadeler ve yaratımlar söz konusu destinasyonun turizm ürünleri olarak
büyük öneme sahiptir. Telif haklarını koruyan fikri mülkiyet sistemi de yerel
sanatçıların ve üreticilerin söz konusu üretimlerini koruyarak ve onlara
finansal bir kaynak oluşturarak üretimlerinin sürdürülebilirliğine katkı verir.
Ayrıca turizmle ilişkili olarak, artistik üretim sürecinin ürünü olmaları
nedeniyle, turizm destinasyonlarına ait broşür, kitapçık, logo, web sitesi,
rezervasyon siteleri, imaj veya audiovisual materyaller, müzelerin koleksiyon
objelerinin replikaları, kültürel mirasa ilişkin objeler de telif haklarına
konu olmaktadırlar.
Dizayn:
Turizm sektörüyle
ilgili olarak iç mekan taşasımı, tekstil ürünleri, el sanatları, çantalar, mücevherat
gibi unsurlar dizayna ilişkin korumaya tabidirler.
Patentler:
Patent bir icada
ilişkin hakları ifade eder. Bu icat bir ürün olabileceği gibi bir problemin
çözümüne ilişkin yeni bir süreci ve yöntemi de ifade edebilir. Turizm
sektöründe de genellikle rezervasyon sistemlerine ilişkin bilgisayar
programları sayılabilir. Bunun yanında turizm sektörü değer zincirinde pek çok
konu patente konu olabilir. (Örn. Turistlerin vergisiz alışverişine olanak
veren aplikasyon)
Ticari
sırlar:
Büyük veriye
ilişkin bilgiler, müşteri bilgileri korunması gerekli olan ticari sırlara
konudur. Bu bilgiler, turizm destinasyonlarının ürün geliştirme, tanıtım ve
pazarlama stratejilerinin oluşmasında büyük öneme sahiptir.
Geleneksel bilgi
ve kültürel ifadeler:
Kuşaklar arası
bilgi, gelenek ve görenek aktarımı olarak da ifade edebileceğimiz söz konusu
değerler doğrudan yerel halkla ilgili olup bazı destinasyonlar için çok değerli
ürün veya hizmet olabilmektedir. (Bazı, sağlık ve esenlik uygulamaları,
wellness vb.) Bu bilgi ve ifadeler genellikle bir topluluğa aittirler ve o
yörede yaşayan insanlar tarafından sürdürülürler. Bu ifadeler fikri mülkiyet
sistemi içinde %100 bir korumaya tabi olmayabilir ancak turizm ve toplum
girişimciliği anlamında fikri mülkiyet sistemi içinde telif hakları, bağlantılı
haklar, ticari markalar, belgelendirme veya toplu haklar, coğrafi işaretler ve
endüstriyel dizayn bağlamında yer alabilirler.
Fikri mülkiyet
sistemi içinde turizmi geliştirmek:
Kısaca, fikri
mülkiyet sisteminin turizm değer zincirinde ve destinasyon markalamasında katma
değer yaratıp nihayetinde markalamayı ve kalkınmayı destekleme işlevi vardır.
Fethiye Lezzeti (Taste of Fethiye) Örneği:
Turizm sektörü ve
yerel üreticilerin sürdürülebilir kalkınma hedefleri uyarınca birlikte
çalışmasını destekleyen bir projedir. Proje İngiltere merkezli The Travel
Foundation tarafından FETAV (Fethiye Turizm, Tanıtım, Eğitim, Kültür ve Çevre
Vakfı) ile işbirliği yapılarak 2009 yılından beri yürütülmektedir. Destinasyona
turist getiren tur operatörleri ve yerel üreticilerin iş birliğiyle,
belgelendirme yardımıyla yerel kalkınma, turist memnuniyeti ve destinasyon
tanıtımı ve markalama amaçlanmıştır.
Proje yerel
ürünleri otelcilerle buluşturarak Fethiye Lezzetlerinin markalaşmasına katkı sunmakta,
turist güveni ve memnuniyetini de artırmaktadır. Proje, fikri mülkiyet sistemi
içinde ticari marka, toplu haklar ve belgelendirme araçlarıyla marka
sürdürülebilirliğini sağlamaktadır. Projenin turizm değer zincirindeki
ortakları ise konaklama ve yiyecek içecek sektörüdür.
Sonuç ve öneriler:
Turizm
destinasyonlarının nihai amacı kendilerini rakiplerinden farklılaştırarak ürün
ve hizmetlerini markalaştırmak ve daha fazla turist ve turizm geliri elde
etmektir. İyi işleyen bir fikri mülkiyet sisteminin turizm değer zincirinde
katma değer yaratarak markalaşmaya ve kalkınmaya büyük katkı verdiğini
söyleyebiliriz.
Bu noktada fikri
mülkiyet sistemi içinde özellikle coğrafi işaretler ile ilgili çalışmaların son
yıllarda artarak pek çok tescilin alınması da toplumsal farkındalık ve
destinasyon markalaması için olumlu gelişmeler olmakla birlikte anılan çabaların
ancak iyi işleyen bir coğrafi işaret sistemiyle asıl amacına ulaşacağını da
belirtmek gerekir.
Ülkemizde
turizmin gündemde olduğu ve yeni bir bakış açısıyla dizayn edilme
gereksiniminin tartışıldığı bir dönemde turizm değer zincirinin her aşamasında,
turizmle ilgili her alanda çabalarımızın değerleneceği ve destinasyon
markalamasına katkı vererek toplam memnuniyet ve ekonomik çıktıyı artırmada
vazgeçilmez bir unsur olan fikri mülkiyet sisteminin önemi ortaya çıkmaktadır. Bu noktada, ülkemizde turizm değer
zincirinde yer alan her aşama, ürün ve hizmeti bu anlayışla değerlendirmekte fayda var. Öncelikle Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk Patent ve Marka Kurumu ve turizm sektörü kuruluşları
ile kalkınma ajanslarının ortak yürütecekleri projelerle destinasyonlarımızın
markalaşma ve kalkınma çabalarında fikri mülkiyet sisteminin katkısını ortaya
koyan bilinçlendirme çalışmalarının yapılması ve örnek projelerin desteklenerek
yaygınlaştırılması önem kazanmıştır. Böylece ülkemizde turizmin yeni ve katma
değeri yüksek bir anlayışla icra edilmesine de katkı verilmiş olacaktır.
Yeni "destinasyon markaları" oluşturulup bunların "marka tescili" gerçekleştirilmeli.
Her bir destinasyon markası için iletişim kampanyaları yapılmalı; bu kampanyalarda tur paketleri, reklamlar, web siteleri, festival ve organizasyonlar, youtube içerikleri ve aplikasyonalar vb. yer almalı.
Her üründe marka sembolleri ve tesciller belirtilmeli.
Ayrıca politika seviyesinde; fikri mülkiyetin turizm ve kalkınmanın kesişme noktasında yer aldığı gözetilerek politikalar üretilmeli.
Turizm sektöründe; fikri mülkiyetin rekabet ve markalaşma stratejilerindeki önemi kavranmalı.
Eğitim ve kapasite geliştirme; fikri mülkiyet ve turizm ilişkisi ana müfredatta yer almalı.
Konuyla ilgili daha geniş okuma için:
Yorumlar
Yorum Gönder