Ana içeriğe atla

Turizmde “Destinasyon” ne ifade eder?

 


İngilizce ve Fransızcadaki “destination” kelimesinin bir turizm terimi olarak dilimize  “destinasyon” şeklinde geçtiğini görüyoruz. Latince kökü “stenare” durdurmak, dikmek, mukavim kılmak fiilinden -de önekiyle türetilmiştir. Buna bağlı olarak, destinasyon, destinasyon tanıtımı veya destinasyon yönetimi gibi terimlerle de sıklıkla karşılaşmaktayız.

İngilizce kaynaklara göre “destination” kelimesinin anlamı; 1) Önceden saptanmış amaç veya mukadder olan, 2) Belirlenmiş bir amaç, önceden saptama, 3) Seyahat edilen yer veya bir şeyin gönderildiği yer, 4) Seyahat edilmeye veya uzun süreli kalmaya değer yer.

Görüldüğü gibi İngilizcede “destination” kelimesi, bize göre “destinasyon”, amacı önceden belirlenerek çıkılan seyahat anlamına gelmektedir. Bu tanım, gezme, görme, ziyaret, iş, dinlenme amaçlarıyla çıkılan seyahatlerin neticesinde varılan yerleri belirtmektedir. Kısacası bir “yer” ve "deneyim" ifade etmektedir. Söz konusu ibarenin orijinal dilindeki kullanımında turizmle de ilgili anlamları taşıdığı açık ancak dilimizdeki kullanımının insanların zihninde yukarıda bahsedilen her eylemi karşılayıp karşılamadığı da bir soru işareti olarak karşımıza çıkıyor.

Günlük hayatımızda zaman zaman “destinasyon” ve buna bağlı kavramları kullanırken zihinlerde farklı farklı kavramlar oluşmaktadır.

Bu nedenle turizm sektörünce çok kullanılan turizm destinasyonu ve destinasyon yönetimi kavramlarından ne anladığımızı açıkça belirtmek gerekiyor. Eğer dar anlamıyla düşünürsek “gidilecek yer” “seyahat edilecek yer” anlamlarını düşünür ve konuyu kapatabiliriz. Oysa ki turizm endüstrisini kavramak ve turizm yönetimini açıklamakla ilgili hususlarda “destinasyon” kelimesinin yeterli olması mümkün değil. En azından bizim dilimizde değil. Bu nedenle dilimizdeki başka kavramları da irdelemek gerekiyor. Örneğin “yöre” kelimesi: Türk Dil Kurumuna göre “destinasyon” kelimesinin karşılığı; varılacak yer olarak belirtilirken, “yöre” ise; bir bölgenin belli bir yer ve çevresini kapsayan sınırlı bölümünü, havali, mahal, civar anlamındadır. Algımızı biraz daha ortaya koyduğumuzda, belli bir coğrafi bölgede yer alan karakteristik özellikleriyle çevreden ayrılan bir yer, sınırlı bölüm, civar, mahal olarak düşünüyoruz.

Coğrafi sınırları belli bir fiziki ortam oluşturan ve karakteristik özellikleri ile çevresinden ayrılan yöre 4 temel bileşenden oluşmaktadır. Bunlar; doğal faktörler, beşeri faktörler, tarih ve geleneksel boyut ile coğrafi boyuttur. Burada söz konusu tanımın turizm amaçlı gidilen bir yerin özelliklerini daha derinlemesine içerdiğini görebiliriz. 

Böylece turizm destinasyonu kavramı zihnimizde daha çok belirginleştirmektedir. Yani destinasyon sadece gidilecek yeri değil; doğal, coğrafi, beşerî faktörlerin oluşturduğu kültürel bir alanı da ifade etmektedir. Destinasyonu bu şekilde değerlendirdiğimizde çok boyutlu bir algılama söz konusu olacaktır. Bu algı özellikle turizm faaliyetleri açısından bir destinasyonun, tipik özellikleri ile diğer yerlerden ayrılan, kendi özelliklerini kabul ettirmiş ve ziyaretçisine kendine has bir deneyim yaşatan, “gitmeye değer” bir yer ya da ürün olarak anlaşılmasını sağlamaktadır. Böyle algılanınca; destinasyon yönetiminin de çok boyutlu, çok disiplinli ve çok taraflı bir yaklaşıma sahip olması kaçınılmazdır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Müzik Turizmi

Günümüzde gittikçe bireyselleşen kültür ve turizm faaliyetlerinin artık iç içe geçtiğini çok net görebiliyoruz. Kültür her alanıyla çok büyük bir içerik üreticisi konumundadır. Turizm sektörü ise bu içeriği –yaşam deneyimi- değerlendirmek ve insanlara sunmak için çalışma alanını sürekli genişletme ihtiyacı içinde olup insan hayatı ve istekleri de bu iş birliğini zorunlu kılmaktadır. İşte bu alanlardan bir tanesi de müzik’tir. Müzik ve turizm artık çok sık birlikte anılmakta ve bu iki alanın insan hayatına sunduğu yaşam kalitesi, birlikte üretimleri ve fırsatları da değerlendirmek gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Müzik yeni gastronomi’dir. UNWTO (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü), Sound Diplomacy ve ProColombia işbirliğinde 2018 yılında hazırlanan ve WTM London 2018’de de sunuşu yapılan raporun çarpıcı bölümlerini aktarmak faydalı olacaktır, nitekim ülkemiz için de hem turizm sektörünü hem müzik sektörünü yakından ilgilendiren bu konu ile ilgili bir strateji gelişti

Sud de France örneğinde Kolektif Markalar ve Yerel Kalkınma

  Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜciTA) ile Muğla Ticaret ve Sanayi Odası tarafından 20 Ekim 2023 günü gerçekleştirilen Muğla Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesinin odak konusu, coğrafi işaretler, gastronomi ve turizmden ilham alarak, yöresel markaların kolektif yönetimi ve kalkınmaya desteklerinin sağlanmasıydı. Söz konusu zirve kapsamında, ülkemizde coğrafi işaretler ve turizmin ortak problemi ve ihtiyacı olan yönetim/yönetişim konularının çözümüne ilişkin iyi bir örnek olarak gördüğümüz Sud de France (SdF) ile ilgili sunumu Bölge Danışmanı M. Rene Moreno gerçekleştirdi, aşağıda SdF’ye ilişkin verilen bilgiler Sayın Moreno’nun sunumundan derlenmiştir. İnsanlığın yaşadığı Covid-19 salgının etkilerini sürdürdüğünü söyleyerek konuya başlamanın doğru olacağını düşünüyorum. Özellikle “Yeni Normal” olarak adlandırılan gelişmeler aslında değişen düşünce yapısı ve yeni değerlere işaret ediyordu. O günlerde turizm ile ilgili yazılarımda destinasyonl

SÜRDÜRÜLEBİLİR DESTİNASYON YÖNETİM TASARIMI (1): VERİ VE AKILLI DESTİNASYONLAR

  Bir destinasyonun sürdürülebilirliği, sakinlerinin ihtiyaçları, refahı ve yaşam kalitesi ile ziyaretçilerinin ihtiyaçları, refahı ve deneyim kalitesi arasında ne kadar iyi denge kurabildiğine bağlıdır; bu bir yönetim konusudur. Bu hassas denge, sürdürülebilirliğin belirli bir destinasyonun tüm çevresel ve toplumsal yönlerini içeren karmaşık, çok boyutlu bir kavram olduğu anlamına gelir. Bununla birlikte, seyahat başlı başına acil bir küresel sürdürülebilirlik sorununa -iklim acil durumu- büyük ölçüde etkide bulunuyor ve dünyadaki karbon emisyonlarının kabaca %8'ini oluşturuyor. Bu zorlu sorunu ele almak ise endüstrinin öncelikler listesinin başında gelmektedir. Burada, bir yönetim yaklaşımı olarak tasarım yönetimi (Design Management) ve veriler çözümde çok önemli bir rol oynayabilir, gerçek sürdürülebilirlik için atmamız gereken adımları yönlendirebilir. Veri ve sürdürülebilirlik arasındaki ilişki Turizm her şeyle ilgilidir, bu nedenle her şeyi ölçümlemeli ve destinasyo