Ana içeriğe atla

Sizi değiştirecek destinasyonlar…

 


İnsan bazen değişmek ister; özellikle buhran zamanlarının hemen ardından bu arayış yoğunlaşır, hoşumuza gitmeyen yönlerimizden kurtulmak isteriz ya da kendimizi daha iyi hissetmek için edinmek istediğimiz yeni alışkanlıklar veya yeni ortamların arayışı içine gireriz. Bu durum çok normal bir şeydir ve zaman zaman bunu yapmamız da gereklidir. İşte tam bu noktada, yani arayışta olduğumuz böyle zamanlarda bazı yerler öne çıkacaktır. Size, aradığınız değişimi vadeden, yeni alışkanlıklar kazandıracak ve hayatınızın bundan sonraki bölümü için yeni bir bakış açısı yakalamanıza yardımcı olacak yerler… Bu yerlerin ruhu ve sizlerde  uyandırdığı duygular bambaşkadır, sizi sarar ve içene çeker, bir anda orayı sever ve yaşamak istersiniz. İşte böyle yerler sizi değiştirecek destinasyonlardır… Kimliği olan, tarzı ve yaşam vaadi ile bir iddia ortaya koyan ve ziyaretçisini kavrayan destinasyonlar…Böyle yerleri ziyaret ettikten sonra evinize dönüşte beraberinizde sadece hediyelik eşyalar getirmezsiniz…Yaşamak istediğiniz değişimi yakalamış olarak yeni bir alışkanlık da sizinle beraber gelir ve onu devam ettirme arzunu yaşarsınız. Bu yerler sizi kendisine bağlar ve tekrar ziyaret edeceğiniz zamanı iple çekersiniz.

Bazı destinasyonlar bu etkiyi olağanüstü doğal güzellikleriyle gerçekleştirirler, her yerde göremeyeceğiniz doğal oluşumlar sizi büyüler ve düşüncelerinizi değiştirir. Bazı yerler ise sunduğu yaşam deneyimiyle sizi etkiler, sizi kendisine çeker ve yeni alışkanlıklar kazandırır. Bazı yerler de sizi o kadar derinden etkiler ki yaşamınızın o döneminde orada bulunmanızın bir şans olduğunu düşünürsünüz. İşte destinasyonlar açısından değerlendirdiğimizde sözünü ettiğimiz arayışları insanlara verecek destinasyon olmak, onları değiştirmek ve kendisine bağlamak amaç olmalıdır. Böylece her bir ziyaretçinin kalabalıklar içinde kaybolmadan ziyaret ettiği yer ile bir bağ kurması sağlanmış olur…

 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Müzik Turizmi

Günümüzde gittikçe bireyselleşen kültür ve turizm faaliyetlerinin artık iç içe geçtiğini çok net görebiliyoruz. Kültür her alanıyla çok büyük bir içerik üreticisi konumundadır. Turizm sektörü ise bu içeriği –yaşam deneyimi- değerlendirmek ve insanlara sunmak için çalışma alanını sürekli genişletme ihtiyacı içinde olup insan hayatı ve istekleri de bu iş birliğini zorunlu kılmaktadır. İşte bu alanlardan bir tanesi de müzik’tir. Müzik ve turizm artık çok sık birlikte anılmakta ve bu iki alanın insan hayatına sunduğu yaşam kalitesi, birlikte üretimleri ve fırsatları da değerlendirmek gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Müzik yeni gastronomi’dir. UNWTO (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü), Sound Diplomacy ve ProColombia işbirliğinde 2018 yılında hazırlanan ve WTM London 2018’de de sunuşu yapılan raporun çarpıcı bölümlerini aktarmak faydalı olacaktır, nitekim ülkemiz için de hem turizm sektörünü hem müzik sektörünü yakından ilgilendiren bu konu ile ilgili bir strateji gelişti

Asıl Şimdi Güvenli Turizm Koridorları!..

  Malum, Koronavirüs yaklaşık bir yıldır hayatımızda. Geçtiğimiz yıl burada salgının turizme etkileri ile ilgili birçok yazıda yorumlar yapmış, hatta projeler sunmuştum. Turizm sektörü ile ilgili herkesin de benzer çabaları oldu. Bahsettiğim projelerden biri de geçtiğimiz Nisan ayında düşündüğüm ve Ağustos’ta bu platformda yazdığım “Güvenli Turizm Koridorları” ile ilgili (Pier to Pier Project for Safe Tourism) idi. O zamanlar birçok ülke benzer projeler geliştirdi ve uyguladı. Kimi nispeten başarılı oldu, kimi de başlamadan bitti. Ancak böyle projeler geliştirirken ülkelerin özgün durumlarını mutlaka göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bizim de kendi kurallarına göre işleyen bir turizm endüstrimiz var. Birkaç destinasyona yoğunlaşmış dar alanda yüksek turist rakamlarına dayalı bir sektörel yapıya sahibiz. Salgın şartlarında turizm faaliyetlerini sürdürürken bu yapının bazı avantajlarını da yaşadık. Örneğin geçtiğimiz yaz 4 destinasyonumuzun turist trafiğine açılabilmesi otellerimizin “

Covid-19 Salgınının Turizme Etkileri

Daha önce benzeri olmayan bir olay… Daha düne kadar tüm ilgililer 2020’de turizm ve seyahat sektörünün yine başarılı bir yıl geçireceğini öngörüyor buna göre planlar yapıyordu. UNWTO (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü), turizmde önceki senelerdeki kadar artış olmayacağını belirtmiş olsa da %4 büyüme beklentisini açıklamıştı. Özellikle son 10 yılda sektörler arasında en popüler olması hasebiyle tüm yüzlerin çevrildiği seyahat ve turizm sektörü yine başarılı geçecek bir yılın arifesindeydi. Herkesin keyfi yerinde gibiydi, ta ki Covid-19 ciddiyetini ortaya koyana kadar… İlk önce Çin’de görülen vakaları herkes yine SARS ve MERS gibi algılayıp, bölgesel ve kısıtlı zaman etkilerini gösterecek bir olay olarak gördü. Dünya Sağlık Örgütü 11 Mart günü resmî olarak Covid-19 Pandemisini ilan ettiğinde ilk korku da başlamış oldu. Artık dünya üzerindeki herkes yeni güne geçmiş yaşam biçimini dünde bırakarak uyanmıştı. Bu kuşağın yaşamadığı pek çok uygulama ardı sıra yaşamımıza girdi