...Ülkemizde coğrafi işaret sistemini incelemek ve eksikleri ortaya koymak çok önemlidir çünkü tadın yansıması olan yöre kavramını içselleştirmemize coğrafi işaretler aracı olacaktır. Cİ sistemini bir sacayağı olarak simgeleştirdiğimizde tescil, yönetişim ve denetim unsurlarının gereğinin eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesi gerçeği ile karşı karşıya olduğumuzu görürüz...
Yöre kavramı
Bu yazıda Türkiye’de son yıllarda oldukça popüler hale
gelen coğrafi işaretler ve buna bağlı olarak yöre kavramının ne ifade ettiği kültürel
bağlamında değerlendirilerek temsil ve iletişim aracı olarak yer, insan ve ürün
ilişkisi ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Yöre tanımı TDK’da şöyledir: Bir bölgenin belli bir yer
ve çevresini kapsayan sınırlı bölümü; havali, mahal, civar.
Bir değerlendirmeye göre yöre, kendine mahsus alametleri
bulunan bir bölgeciktir. Böyle bir coğrafi yöre, geçmişte olmuş ve bugün
olmakta bulunan olaylar ve objelerin bileşmesidir. Dış görünüşü ve yapısal
özellikleri ile tanınır ve buna göre de bir mekan ve zamana bağlıdır. (İzbırak,
s.26)
Öte yandan, canlıları ve bunların varlık şartlarını ve
gelişmelerini kavrayabilmek için içindekilerle birlikte mekanı kavramak ve bunu
ahenkli bir bütün olarak göz önüne almak güçlüğü yöre’nin kavranmasını zorlaştırmaktadır.
Passarge’ye göre “bütün olaylar bir yerde (bir mekanda) oluşur. İnsan için bu
yer duygularımızla görüp idrak edebildiğimiz olayların hüküm sürdüğü bir mekandır
ki, burası yöre’dir. Öz itibariyle yöre bir mekana bağlı olarak, yeryüzünde
duyularımızla idrak edebildiğimiz şeyleri ihtiva eder. Yöreyi oluşturan
unsurları atmosferde, katı yerkabuğunda, hidrosferde, kıyılarda, bitki
örtüsünde, toprakta, insan eserlerinde aramak gerekir (a.g.e. s.31-32)
Görülüyor ki yöre kavramı gerçekte birçok doğal ve
insanla ilgili unsurların bir yere mahsus ve belirli katkılar halindeki
birleşimini ifade eder. (a.g.e. s.37) Buna göre bir “birliktir”. Günümüzde
birlik, iş birliği, dayanışma kavramları (cooperation, alliance) hayatın tüm noktalarında etkin tasarım yönetimi için ulaşılmak istenen bir hedef niteliğindedir. Yöre bu anlamda
içinde barındırdığı unsurların birliğini temsil ederken aynı zamanda iş birliği
ve dayanışmaya da ortam oluşturmakta ve desteklemektedir. Bu birliğin büyüklüğü
ise bahsi geçen hususların belirli bir hususiyet ve ahenkle birleşebildiği yer
ne büyüklükte ise yörenin sınırları da o kadardır. (a.g.e. s.38)
Coğrafi
işaretler ve yöre
Coğrafi İşaretler ve yöre ilişkisini vurgulamak için
biyoloji’den simbiyotik[1]
ilişki kavramını ödünç almak faydalı ve etkili olacaktır düşüncesindeyim. Öncelikle
yöre kavramının içeriğini yaşama ve yaşatma bakımından Fransa’nın öncü olduğunu
vurgulamalıyız. Bu nedenle yöre Fransızca’da “tarımsal yetenekleri bakımından
alanları sınırlı toprak” anlamına gelen “terroir” sözcüğü ile ifade
edilmektedir. (Le Petit Robert, Fransızca sözlük). Tarımsal üretimin kökeni ve
devamlılığı da bu sayede sağlanmaktadır; toplumsal bir olgudur. Fransız Köken
Adlandırmaları Ulusal Enstitüsü (INAO) ise yöreyi “içinde bir beşeri faktörler
kümesi, bir tarımsal üretim ve bir fiziki ortamın bulunduğu ve bunların
arasında karmaşık etkileşimlerin yer aldığı bir sistem” olarak tanımlamaktadır
(INAO, 2020) Fransa’da XIII. Yüzyılın sonlarından itibaren özellikle bağcılığa
yatkın topraklar için kullanılmaya başlanan terroir, XVI. Yüzyılın ortalarına
doğru bazı şaraplarda belli bir coğrafi bölgenin tadının yansıması ve topraktan
gelen özel tadı ifade etmek için kullanılmıştır. Başta İngilizce olmak üzere diğer dillerde pek
karşılığı bulunmayan bu sözcüğün Türkçe’deki tam karşılığı “yöre” olup
Fransızcasıyla birebir örtüşmektedir. (Tekelioğlu, s.14) Bu tanım ve ifadelerde
dikkati çeken ise “yöre” (terroir) kavramının bir yerin tadının yansıması
olarak vurgulanması ve bu noktada çok karmaşık, bütünleşik bir sistemin coğrafi
işaretler ile somutlaştırılması olmuştur. Tam bu noktada coğrafi işaretleri (Cİ)
açıklamak gerekirse; kalitesi, ünü veya diğer karakteristik özellikleri belirli
bir coğrafi kökenden kaynaklanan bir ürünü tanımlayan bir fikri mülkiyet hakkı
olarak kabul edilmektedir. Cİ tescili alan ürünlerin, ait olduğu yöreyle
özdeşleşmiş ve benzerlerinden ayrılan tipik özellikleri bulunmaktadır. Nitekim
yöre sadece iklim, toprak ve tarımsal faktörlerden etkilenen bir alan değil,
aynı zamanda bir beşeri bilgi, beceri, yetenek, ustalık ve gelenek adıdır. Ürüne
tüm özellik, kalite ve tipikliğini veren de bu doğal ve beşeri faktörlerin
tümüdür. (a.g.e. s.14)
Yöre kavramını açıklayıp coğrafi işaretlerle ilişkisini
vurguladıktan sonra Türkiye açısından çalışmamızın dayandığı bir problemi
açıklamak yerinde olacaktır, o da; söz konusu simbiyotik ilişkinin ülkemizde
tam anlamıyla kavranamadığı yönündeki izlenimlerimizdir. Coğrafi işaretler çok
popüler olmakla birlikte asıl anlamamız gereken yöre kavramı üzerinde çok
durulmamaktadır. Bu durum coğrafi işaretlere ilişkin sistemin de yerleşip
gelişmesinin önündeki bir engel olarak ayrıca ifade edilebilir.
Burada yöre ve coğrafi işaretler ilişkisi incelenirken kültürel
bağlam açıklanmaya çalışılıp asıl olarak temsil ve iletişim bağlamı ele
alınarak coğrafi işaretlerle sınırlı kalmadan başta turizm olmak üzere farklı
alanlarda da ileriki çalışmalarda değerlendirilmek üzere yöre kavramının daha
iyi anlaşılmasına zemin hazırlanması hedeflenmektedir.
Yöre’yi insan ve
doğal yapıların bir bütünleşik sistemi
olarak algılarken, yaklaşımımız ise insan faktörü ile ilgili olarak iletişim odaklı olacaktır. Yöre’yi oluşturan
hikayeler, anlatılar, iddia ve kanıtlar, ifadeler ve konu başlıkları tüm olarak
iletişimi oluşturan unsurlardır. Sosyal bir süreç olarak iletişimin yöreyi
anlamlandırması önem taşımaktadır. Bir anlamda iletişim yörenin kimlik ve
iradesinin ifadesidir. (Castello, 2021, s.385-386) Konuyu bu açıdan ele
aldığımızda coğrafi işaretlerin yer tanıtımı, yerel kalkınma gibi literatürde
çalışmalara sık rastlanmakla birlikte ortaya konulan sonuçların varlık sebebi
olarak yöre kavramının üzerinde yeterince durulmaması coğrafi işaretlerle
ilgili süreci anlamamızda da eksikler olduğunun işaretini vermektedir. Coğrafi
işaret en basit tanımıyla “yer” adıdır. Bu nedenle bu alanda yapılan
çalışmaların yer/yöre üzerinde yeterince durmamaları, yöre kavramını öne
çıkarmamaları bir çelişkiyi gözler önüne sermiyor mu? Yöre, coğrafi işaretleri
de kapsayacak şekilde çok daha fazla anlamı ve çeşitli unsurlar arasındaki ilişkiler
yumağını içermektedir. Bu nedenle
özellikle gastronomi ve turizm alanında coğrafi işaretlerle ilgili yapılan
çalışmalarda coğrafi işaretlerin jenerik olarak kullanıldığını söylemek
mümkündür. Ülkemizde bu sonucu etkileyen faktörler ise yöre kavramının
içselleştirilmemesiyle paralel olarak coğrafi işaret sisteminin de tam olarak
yapılandırılamamasıdır.
Yöre (terroir) karmaşık ve değişken, bir anlamda kompleks
bir yapıdadır, coğrafi işaretler ise bu yapının önemli bir ajanı konumunda,
özellikle yöre’nin iletişim ve temsiline büyük katkılar vermektedir.
Yöre’yi (terroir) açılarken kullanılan terimlerden biri
de çok yüzlü ve çok yüzeyli oluşunu vurgulayan Polyhedral[2]
yapısıdır (a.g.e. s.387) Yer’le ilişkili olarak bu kadar çok yüzlü ve farklı
yapılara sahip olan kolektif bir sistemin yönetimi konusu ise ayrıca
irdelenmesi gereken bir alandır. Ancak iletişim ve temsil ilişkilerinin de
kolektif bir sürecin sonucunda geliştiğini vurgulamak gerekecektir. Bu kadar
geniş ve çeşitli yönleri bulunan yöre kavramını içselleştirmek ve anlamak bir
turizm yöresine[3] dönüşmeyi ve kalkınmayı
amaç edinen yerler için de ilk adımlarından biri olmalıdır.
Türkiye’de Coğrafi İşaretler Portalı verilerine[4]
göre 1600 tescilin bulunduğu, 622 tescilin de işlemlerinin devam ettiği
anlaşılmaktadır. Coğrafi işaret tescil sahipleri verilerine göre ise;
Belediyelerin 582 tescille başı çektiği, bunu 467 tesciller Ticaret ve Sanayi
Odalarının izlediği, 139 tescille Ticaret Borsaları, 109 tescille valilikler
sıralanırken coğrafi işaretin asıl sahibi olması gereken kooperatiflerin yani
üreticilerin sadece 16 tescile sahip oldukları anlaşılıyor. Coğrafi işaretler
ve yöre ilişkisinde iletişim ve temsil odaklı olarak bir değerlendirme
yaptığımızdan internet üzerinde yaptığımız kısa bir araştırma neticesinde dahi bir
sosyal medya hesabı olan veya web sayfasına sahip bir coğrafi işaretimize
rastlanamamıştır.[5] Hâlbuki başta Fransa,
İspanya, İtalya gibi coğrafi işaret alanında önde olan ülkelerde coğrafi
işaretlerin, sırf kendilerine ait veya yöreleriyle birlikte bilgilendirici ve
tanıtıcı web sayfaları ve sosyal medya hesaplarının bulunduğu görülmektedir.
Benzer netice wikipedia platformu için de geçerli olup coğrafi işaretlerimizin
ve yörelerimizin klasik veya dijital tanıtım ve enformasyon alanlarındaki
varlığı yok denecek kadar azdır. Buradan, tescil konusunda hayli istekli olan
tescil sahiplerinin coğrafi işaret yönetiminin bir parçası olan iletişim ve
temsil konusu ile ilgili araçları geliştirme ve kullanma konusunda o derece
istekli ve başarılı oldukları söylenemez. Bu durum da gerek yörelerimizin ve
gerekse coğrafi işaretlerimizin hikaye ve anlatılarının, yaşam deneyimlerinin
kimlik ve imaj oluşturma noktasındaki eksiklerini ortaya koymaktadır. Bu alanda
ileride yapılacak saha çalışmaları ve nicel araştırma sonuçları konu hakkında
çok daha fazla düşünce üretebilir.
Yine de yöre’ye ait hikayelerin ve hislerin bir coğrafi
işarete dair yayılacak içeriklerden daha kapsamlı olduğunu kabul etmeliyiz. Cİ
sadece yöre’nin ruhuna, kimliğine katkı veren unsurlardan biri olabilir (en güçlülerinden). Yöre’ye
ait iletişimsel yapı medya, pazarlama ve halkla ilişkiler stratejilerinin
ötesinde iletişim stratejilerinden oluşmalıdır (Castello, s.389-390) Tabiat ve
insanın kültürle harmanladığı ve hayatın içine sinen tecrübeler yöreyi
oluşturan iradenin ta kendisidir. Kolektif bir güç ve süreç bu iradenin yapıcı
unsurlarıdır. Yöre’yi oluşturan unsurlar kolektif hareketin sürdürülebilirliğin
de garantisi olacaktır. Bu yaklaşımla ülkemizde coğrafi işaret sistemini
incelemek ve eksikleri ortaya koymak çok önemlidir çünkü yöre kavramını
içselleştirmemize coğrafi işaretler aracı olacaktır. Cİ sistemini bir sacayağı
olarak simgeleştirdiğimizde tescil, yönetişim ve denetim unsurlarının gereğinin
eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesi gerçeği ile karşı karşıya olduğumuzu görürüz
(Tekelioğlu, s.27). Böylece iyi işleyen bir Cİ sistemi yöre ve coğrafi işaret
bağlantısını kavramımızı sağlayacaktır; insan, yer ve ürün ilişkisinin anlamı çözülebilir. Bu nedenle yöre’yi anlamaya çalışırken
iletişim yaklaşımı üzerinde durmamız kolektif üretim biçimi ve örgütlenmenin
garantisi olacak Cİ sisteminin iyi işlemesi ile koşuttur. Bu şekilde yöre
kavramına ilişkin olarak önce “bilinir kılmak”, sonra “inandırmak” ve en
sonunda da “gerçekleştirmek” sürecini yaşamış olacağız.
Kaynakça
Castello,
E., The will for terroir: A communicative approach,
https://doi.org/10.1016/j.jrurstud.2021.06.007
İzbırak,
R. Yöre Mefhumu ve Yöre Bilgisi,
https://www.harita.gov.tr/uploads/files/articles/yore-mefhumu-ve-yore-bilgisi-634.pdf
Tekelioğlu,
Y. Coğrafi İşaretlerin A, B, C’si, YÜciDER-Gİ, Coğrafi İşaretler Dergisi, Sayı:1, 2021.
Valériane
Tavilla, "Proposition d'argumentaire: le terroir comme guide sur les
"Voies du Goût": entre représentation et redefinition.",
Territoires du vin [Online], URL:
http://preo.u-bourgogne.fr/territoiresduvin/index.php?id=1442
[1] Biyoloji kökenli bir terim olan simbiyoz, fiziksel olarak birbirine
bağlı olarak yaşayan veya
birinin diğerinin içinde yaşadığı
organizmaların durumunu ifade etmektedir. Simbiyotik ilişkinin
anahtarı, her organizmanın diğerinin
bağlantılı varlığı nedeniyle gelişmesidir.
[2] Çok yüzlü, çok düzlemli.
[3] Burada İngilizce’den
dilimize de geçmiş olan ve turizm literatüründe çokça kullanılan, yerleşik bir
kelime olan “destination” destinasyon kelimesi bilinçli olarak tercih
edilmemiştir. Kelime anlamı olarak “hedef” “varış yeri” (Cambridge Dictionary)
anlamlarını içeren destinasyon kelimesinin günümüzde yaşanan pek çok
tartışmanın da konusu durumundaki kitle turizmi anlayışının insan merkezli -tüketime
yönelik- çağrışımını desteklemektedir. Özellikle turizm literatüründe dünyanın
geldiği noktada sürdürülebilirlik amacına da uygun şekilde çok daha derin
anlamlar içeren ve Türkçemizde var olan “yöre” kelimesinin yaygınlaştırılması turizmi
yeniden algılamamızın ve buna göre daha iyi yönetmemizin önünü açabilir. Bu
nedenle “seyahat ve “ulaşım” sektörlerinde “destinasyon” ifadesinin kullanımı
daha uygunken yeni “turizm” anlayışını destekleyecek kavram “yöre” olmalıdır.
[4] https://ci.turkpatent.gov.tr/Statistics/RegistrationAndApplication
(Erişim tarihi: 9 Temmuz 2024)
[5] Bu konuda kapsamlı bir
araştırmaya ihtiyaç bulunmaktadır.
Yorumlar
Yorum Gönder