Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Bir turizm kampanyası sadece bir turizm kampanyası değildir…

Ülkelerin turizm kampanyaları, o ülkenin imajını güçlendirmek için yürütülür. Bu kampanyaların içeriklerinde ait oldukları ülkelerin, çağdaş bir perspektifle, kültüre, kültürel mirasa ve tarihe yönelik vizyonlarını görebilirsiniz. Turizm kampanyaları sadece görünüm sağlamazlar, bu kampanyaların içeriklerini disiplinler arası bir yaklaşım oluşturur. Burada görsel kültür, iletişim, sosyoloji, turizm, kültürel miras, tarih, sanat vb. disiplinler baş roldedir. Böyle de olmalıdır. Çünkü günümüzde bu kampanyalar ülkeleri adına dünyayla bir iletişim sürdürmektedirler ve ülke markasının en önemli itici güçlerinden biri olmuşlardır. Yani bir turizm kampanyası sadece bir turizm kampanyası değildir. Temsil ettiği ülke ve toplum adına bir mesaj içerir, onu dünyaya iletir. Uluslararası arenada yürütülen başarılı turizm kampanyalarının en önemli özelliklerinden birisi o ülkenin kültürel imajının ve kültürel mirasının iletişimini başarıyla yapmalarıdır. Bu noktada, günümüzdeki örneklerden

DESTİNASYONLAR İÇİN PRATİK SOSYAL MEDYA VE İLETİŞİM PLANI

Günümüzde destinasyonlar için en önemli konu İÇERİK ÜRETMEK VE YAYMAK (doğru, değerli, eğitici hikayeler oluşturmak) Sosyal medya içeriklerinin en önemli özelliği KONUŞULMASI ve PAYLAŞILMASIDIR. Hakkınızda olumlu konuşulmasını sağlamalısınız! Bunun için takipçilerin içeriklerini kullanmak hesaplarınızın etkileşimini ve görünümünü artırır. Takipçi içeriklerinden oluşan bir yarışma klasik ve her zaman geçerli bir yöntemdir. İçerik üretmek için oteller, acenteler, lokantalar, tarihi mekân yönetimleri, müzeler vb. işletmelerle işbirliği yapılarak bütün paydaşlar KAMPANYANIZIN (MARKANIZIN) bünyesine alınıp destekleri sağlanmalı. Hemşerisinin desteği alınamayan kampanyalar uzun ömürlü olamaz. Kampanyanın gençlere erişimi sağlanmalı. Bugüne kadar gelinen noktayı anlatmak ve ülkede destinasyonun farkındalığı artırmak için ünlü kişiler, seyahat yazarlarına yönelik BASIN GEZİLERİ- TANITIM GEZİLERİ yararlı olacaktır. İÇERİK NASIL ÜRETİLİR? Destinasyonun en sağlam ve k

TÜRKİYE TURİZM SEKTÖRÜNÜN ULUSLARARASI GÖRÜNÜMÜ

Ülkemiz turizm sektörünün genel görünümü ve bununla ilişkili alt konulardan özellikle iletişim ve tanıtım faaliyetlerinin değerlendirmesini yaparken uluslararası örgütlerce veya bu alanda güvenilir araştırma şirketlerince yayınlanan raporları ve yorumları irdelemek hem kendimizi izlemek hem de geliştirmek açısından çok önemli. Bu nedenle son zamanlarda yayınlanan iki raporu birlikte inceleyerek ülkemizin turizm sektörünün uluslararası görünümünü değerlendirmenin faydalı olacağını düşünüyorum: World Economic Forum “The Travel and Tourism Competitiveness Report 2019” (TTCI 2019) ve Bloom Consulting Country Brand Ranking 2019/20 Tourism Edition. Bu iki rapor hem turizm sektörümüzün yapısının uluslararası arenadaki durumunu görmek hem de iletişim ve tanıtım konularında kıyaslanması açısından önemli veri ve yorumlar içeriyor. Bu yazının niteliği gereğince, raporların araştırma teknik ve yöntemlerini bilerek ancak burada detaylarına girmeden sonuçlar üzerinden yorumlar yapacağım.

Türkiye turizmde kum, deniz, güneş ülkesi algısını kırabilecek mi?

Ülkemiz ana pazarımız Avrupalıların algısında kum-deniz -güneş tatili ülkesi olarak görülüyor. Zaman zaman Mısır, Tunus, Fas çizgisinde zaman zaman da İspanya ve Yunanistan...Bu iki küme arasında ülke görünümü, krizler, jeopolitik, ekonomik vb. Nedenlerle gidip geliyor...Bu arada kendi dinamiklerinde gelişen farklı turizm ürün ve destinasyonlarımız da bulunmakla beraber İspanya’nın 90’ların başından itibaren yaşadığı dönüşüm bizde henüz tamamlanmadığından başlangıçtaki algıyı geliştirmiş değiliz...Dünyada Kum-deniz-güneş turizm çeşidi hala ana seyahat motivasyonları arasında olup sektörün bel kemiği olmaya devam edecektir. Ancak Ülkemizin bu algıyı değiştirmesi, yanına kültür turizmi ve benzerlerini eklemesi, farklı alanlardaki turizm çeşitlerini de geliştirmesi öncelikle turizm alanında bu gelişimi destekleyecek kurumsal dönüşüm, kültür ve turizmin birlikteliğinin yaratacağı sinerjinin sağlanmasına bağlı olacaktır. Türkiye yaşadığı deneyimlerle turizmdeki potansiyelini doğru değe

Kapadokya’nın Başkenti Neresidir?

Geçtiğimiz günlerde turizmcilerimizin gündemine gelen “Kapadokya’nın başkenti neresidir?” tartışması bence ardından çok önemli bir soruyu getirdi: “ Turizm destinasyonu coğrafi sınırların oluşturduğu bir yer midir?” Konuyu incelemeden önce güncel tartışmaya geri dönelim: Ülkemizin dünyaca tanınan turizm destinasyonu Kapadokya ile ilgili olarak Kayserililer tanıtımlarında “Kapadokya’nın başkenti Kayseri” ibaresini kullanınca ortalık bir anda alevlendi ve doğal olarak Nevşehirli turizmciler buna karşı çıktılar ve “Kapadokya’nın başkenti Nevşehir’dir.” diyerek düşüncelerini savundular. Neyse ki ünlü bir turizmcimizin sosyal medya hesabından yaptığı mini bir anket tartışmaya şimdilik noktayı koydu ve sonuca göre Nevşehir büyük ara Kapadokya’nın başkenti olarak ilan edildi. J Konu aslında eğlenceli ve naif bir üslupla tartışıldı ancak bir de meselenin ciddi tarafı var ki onu da gündeme taşımakta fayda var: Turizm destinasyonu coğrafi sınırların oluşturduğu bir yer değildir. Sı

İLETİŞİMİN GÜÇLÜ DİLİ; MÜZELER VE SERGİLER III

Günümüzde müzelerin ve müzecilik faaliyetlerinin işlevi çok daha önemli hale geldi. Önceki iki yazımızda da bu konuya değinmiştik. İletişim, eğitim ve tanıtım faaliyetlerinin merkezindeki konular arasında müzeleri ve tematik sergileri görmekteyiz. Bu açıdan özellikle dünyaca ünlü müzelerin programlarına aldıkları sergi konuları da dikkatle izleniyor. Bu konular çoğu zaman uluslararası ilişkileri bile belirlemekte, etkilemektedir. Bu müzeler başta kendi toplumlarına olmak üzere dünyaya anlatılmak istenen konularla ilgili önemli sergi programları gerçekleştirmektedirler. Bu işi en iyi yapan kurumlardan biri de British Museum’dur. Bu yılki sergi programlarını incelediğimizde iki sergi dikkatimizi çekiyor. Bunlardan biri; Inspired by the east, how the Islamic World influenced western art 10 Ekim 2019 – 26 Ocak 2020 tarihleri arasında gerçekleşecek. Bu sergide İslam dünyasının batı sanatına etkileri dolayısıyla oryantalizm yorumlarını göreceğimiz anlaşılıyor. Bir diğer serginin adı da

Turizmi Nasıl Yöneteceğiz?

Günümüzde turizm birçok ülkede stratejik sektör veya özel önem verilen bir alan konumunda. Neden? Çünkü Dünya’da turist olarak seyahat edenlerin sayısı 1,4 milyarı geçti, Her 10 istihdamdan 1’ini bu sektörde çalışanlar oluşturuyor, doğrudan yarattığı ekonomik büyüklük 2,3 trilyon dolar, toplam hizmet ihracatının %30’u, genel ihracat rakamlarının %7’si, Dünya GSYH’nin %10’u ve bu rakamlar hızla büyüyor, 2030’da en çarpıcı örneğiyle turist sayısı 1,8 milyar olacak ve ekonomik büyüklükler de başka hiçbir sektörde olmayan ivmeyle artma eğiliminde. Turizmin bir de diplomasi ve yumuşak güç olarak niteleyebileceğimiz sosyal-kültürel çıktıları var ki bu alan da çok önemli. Turizm dünya barışının, karşılıklı anlayış ve ifadenin, iletişimin, birlikte iş yapma verimi ve kültürel gelişmenin en önemli destekleyicisi. Ayrıca turizmin kültürle birlikte oluşturduğu sinerji yine dünyanın önem verdiği konular arasında. Bu kadar etkili bir alanın yönetimi de çok önemli hale geldi. UNWTO’nun da destek