Ana içeriğe atla

Kapadokya’nın Başkenti Neresidir?


Geçtiğimiz günlerde turizmcilerimizin gündemine gelen “Kapadokya’nın başkenti neresidir?” tartışması bence ardından çok önemli bir soruyu getirdi: Turizm destinasyonu coğrafi sınırların oluşturduğu bir yer midir?”

Konuyu incelemeden önce güncel tartışmaya geri dönelim: Ülkemizin dünyaca tanınan turizm destinasyonu Kapadokya ile ilgili olarak Kayserililer tanıtımlarında “Kapadokya’nın başkenti Kayseri” ibaresini kullanınca ortalık bir anda alevlendi ve doğal olarak Nevşehirli turizmciler buna karşı çıktılar ve “Kapadokya’nın başkenti Nevşehir’dir.” diyerek düşüncelerini savundular. Neyse ki ünlü bir turizmcimizin sosyal medya hesabından yaptığı mini bir anket tartışmaya şimdilik noktayı koydu ve sonuca göre Nevşehir büyük ara Kapadokya’nın başkenti olarak ilan edildi.J
Konu aslında eğlenceli ve naif bir üslupla tartışıldı ancak bir de meselenin ciddi tarafı var ki onu da gündeme taşımakta fayda var: Turizm destinasyonu coğrafi sınırların oluşturduğu bir yer değildir. Sınırları keskin ve kesin olmayıp başka özelliklerin şekillendirdiği bir olgudur. Turizm destinasyonunun temsil ettiği marka ve coğrafi bölge birçok ilişkinin ve iletişimin neticesinde ortaya çıkar. Bu durum öncelikle bölgenin kendini tanımlaması, doğası, ürünleri ve iletişiminin önemini ortaya koyar.  Böyle değerlendirildiğinde Kapadokya aslında Türk turizminin dünyaya sunduğu çok önemli bir markadır. Sorunları olmakla birlikte başarılı bir markadır. Türkiye ile ilgili dünyada akla gelen ilk imajlardan biri, belki de birincisi Kapadokya ile ilgilidir. Bu destinasyonu ne kadar başarıyla yönettiğimiz veya katma değerini ne kadar çoğalttığımız meselesi ise bu tartışmanın devamı olarak gelmelidir. Böylece, ilk karşılaştığımızda gülümsediğimiz bir tartışmanın ülke turizmi için önemli bir konuyu gündeme getirme potansiyelini görebiliriz.

Ayrıca bu tartışmanın Kapadokya markasının gücünü arttırmaya yönelik bir yönü de vardır. Bu naif tartışmanın tarafı olan Kayseri’nin ürün geliştirme noktasında son yıllardaki çabalarını da takdir etmek gerekir. Bir bütün olarak bölgenin tüm mikro destinasyonları ve ürünleri Kapadokya markasının tamamlayıcısı olup gücünü arttıran unsurlarıdır. (Fotoğraf: Hamit Yalçın)
İrfan ÖNAL, Ağustos 2019

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Müzik Turizmi

Günümüzde gittikçe bireyselleşen kültür ve turizm faaliyetlerinin artık iç içe geçtiğini çok net görebiliyoruz. Kültür her alanıyla çok büyük bir içerik üreticisi konumundadır. Turizm sektörü ise bu içeriği –yaşam deneyimi- değerlendirmek ve insanlara sunmak için çalışma alanını sürekli genişletme ihtiyacı içinde olup insan hayatı ve istekleri de bu iş birliğini zorunlu kılmaktadır. İşte bu alanlardan bir tanesi de müzik’tir. Müzik ve turizm artık çok sık birlikte anılmakta ve bu iki alanın insan hayatına sunduğu yaşam kalitesi, birlikte üretimleri ve fırsatları da değerlendirmek gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Müzik yeni gastronomi’dir. UNWTO (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü), Sound Diplomacy ve ProColombia işbirliğinde 2018 yılında hazırlanan ve WTM London 2018’de de sunuşu yapılan raporun çarpıcı bölümlerini aktarmak faydalı olacaktır, nitekim ülkemiz için de hem turizm sektörünü hem müzik sektörünü yakından ilgilendiren bu konu ile ilgili bir strateji gelişti...

Asıl Şimdi Güvenli Turizm Koridorları!..

  Malum, Koronavirüs yaklaşık bir yıldır hayatımızda. Geçtiğimiz yıl burada salgının turizme etkileri ile ilgili birçok yazıda yorumlar yapmış, hatta projeler sunmuştum. Turizm sektörü ile ilgili herkesin de benzer çabaları oldu. Bahsettiğim projelerden biri de geçtiğimiz Nisan ayında düşündüğüm ve Ağustos’ta bu platformda yazdığım “Güvenli Turizm Koridorları” ile ilgili (Pier to Pier Project for Safe Tourism) idi. O zamanlar birçok ülke benzer projeler geliştirdi ve uyguladı. Kimi nispeten başarılı oldu, kimi de başlamadan bitti. Ancak böyle projeler geliştirirken ülkelerin özgün durumlarını mutlaka göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bizim de kendi kurallarına göre işleyen bir turizm endüstrimiz var. Birkaç destinasyona yoğunlaşmış dar alanda yüksek turist rakamlarına dayalı bir sektörel yapıya sahibiz. Salgın şartlarında turizm faaliyetlerini sürdürürken bu yapının bazı avantajlarını da yaşadık. Örneğin geçtiğimiz yaz 4 destinasyonumuzun turist trafiğine açılabilmesi otellerimiz...

COĞRAFİ İŞARETLER VE YÖRE (Farklı bir hikaye)

  (Fransa Bisiklet Turundan-2024) ...Ülkemizde coğrafi işaret sistemini incelemek ve eksikleri ortaya koymak çok önemlidir çünkü tadın yansıması olan yöre kavramını içselleştirmemize coğrafi işaretler aracı olacaktır. Cİ sistemini bir sacayağı olarak simgeleştirdiğimizde tescil, yönetişim ve denetim unsurlarının gereğinin eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesi gerçeği ile karşı karşıya olduğumuzu görürüz...  Yöre kavramı Bu yazıda Türkiye’de son yıllarda oldukça popüler hale gelen coğrafi işaretler ve buna bağlı olarak yöre kavramının ne ifade ettiği kültürel bağlamında değerlendirilerek temsil ve iletişim aracı olarak yer, insan ve ürün ilişkisi ortaya konulmaya çalışılmıştır. Yöre tanımı TDK’da şöyledir: Bir bölgenin belli bir yer ve çevresini kapsayan sınırlı bölümü; havali, mahal, civar. Bir değerlendirmeye göre yöre, kendine mahsus alametleri bulunan bir bölgeciktir. Böyle bir coğrafi yöre, geçmişte olmuş ve bugün olmakta bulunan olaylar ve objelerin bileşmesidir...