Ana içeriğe atla

DESTİNASYONLAR İÇİN PRATİK SOSYAL MEDYA VE İLETİŞİM PLANI




Günümüzde destinasyonlar için en önemli konu İÇERİK ÜRETMEK VE YAYMAK (doğru, değerli, eğitici hikayeler oluşturmak)

Sosyal medya içeriklerinin en önemli özelliği KONUŞULMASI ve PAYLAŞILMASIDIR. Hakkınızda olumlu konuşulmasını sağlamalısınız!

Bunun için takipçilerin içeriklerini kullanmak hesaplarınızın etkileşimini ve görünümünü artırır. Takipçi içeriklerinden oluşan bir yarışma klasik ve her zaman geçerli bir yöntemdir.

İçerik üretmek için oteller, acenteler, lokantalar, tarihi mekân yönetimleri, müzeler vb. işletmelerle işbirliği yapılarak bütün paydaşlar KAMPANYANIZIN (MARKANIZIN) bünyesine alınıp destekleri sağlanmalı. Hemşerisinin desteği alınamayan kampanyalar uzun ömürlü olamaz. Kampanyanın gençlere erişimi sağlanmalı.

Bugüne kadar gelinen noktayı anlatmak ve ülkede destinasyonun farkındalığı artırmak için ünlü kişiler, seyahat yazarlarına yönelik BASIN GEZİLERİ- TANITIM GEZİLERİ yararlı olacaktır.

İÇERİK NASIL ÜRETİLİR?

Destinasyonun en sağlam ve köklü ürünleri belirlenerek bu alanlarla ilgili sürekli içerik üretmek gerekir.

İçeriklerin en önemli özelliği organik yani doğal olmalarıdır. Bu içerikleri üretmek düşük maliyetlerle gerçekleştirilebilir. (Bunun için: Uzman bir fotoğrafçı, go pro kamera, i phone, labtop ve i movie program başlangıç için yeterli olacaktır.)

Üreteceğiniz içeriklerin en önemli özelliği doğal olmalarıdır. (karşılaştığınızda sizin de etkileşime geçeceğiniz içerikler üretmelisiniz.)

Sosyal medya yönetiminin en önemli özelliği STRATEJİ ÜRETMEK ve bu stratejiyi izleyecek ve içerik üretecek YARATICI ÜRETİM MERKEZİ –ATÖLYE- oluşturmaktır. Böylece belli bir stratejide sürekli içerik üretir ve yayarsınız.

FACEBOOK İÇİN ÖNERİLER:

Günümüzde videolar en önemli ve etkili içeriklerdir. Videolarınız kısa ve öze odaklanacak şekilde sizi rakiplerinizden ayıracak konu içeriklerinde olmalı.

HEDEF GRUPLARINIZI BELİRLEMELİSİNİZ!

HİKAYELERİNİZ: ANLAMLI, AÇIKLAYICI VE İYİ ANLATIMA SAHİP OLMALI.

GÜVENİLİRLİK: DEĞERLİ, DOĞRU VE OTANTİK İÇERİKLER PAYLAŞMALISINIZ.

SAYGINLIK: GÜVENİLİR, EĞİTİCİ VE SAYGIN İÇERİKLER PAYLAŞMALISINIZ.

Sosyal medyada STORIES formatı en hızlı büyüyen format olduğundan destinasyonunuzla ilgili hikayeleri bu formatta üretip insanların dikkatini kolayca çekebilirsiniz.

Destinasyonunuz için BRAND AMBASSADOR lar edinip hikâyelerinizi başkalarının anlatmasını sağlayın. Böylece görünüm ve güven kazanırsınız.





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Müzik Turizmi

Günümüzde gittikçe bireyselleşen kültür ve turizm faaliyetlerinin artık iç içe geçtiğini çok net görebiliyoruz. Kültür her alanıyla çok büyük bir içerik üreticisi konumundadır. Turizm sektörü ise bu içeriği –yaşam deneyimi- değerlendirmek ve insanlara sunmak için çalışma alanını sürekli genişletme ihtiyacı içinde olup insan hayatı ve istekleri de bu iş birliğini zorunlu kılmaktadır. İşte bu alanlardan bir tanesi de müzik’tir. Müzik ve turizm artık çok sık birlikte anılmakta ve bu iki alanın insan hayatına sunduğu yaşam kalitesi, birlikte üretimleri ve fırsatları da değerlendirmek gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Müzik yeni gastronomi’dir. UNWTO (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü), Sound Diplomacy ve ProColombia işbirliğinde 2018 yılında hazırlanan ve WTM London 2018’de de sunuşu yapılan raporun çarpıcı bölümlerini aktarmak faydalı olacaktır, nitekim ülkemiz için de hem turizm sektörünü hem müzik sektörünü yakından ilgilendiren bu konu ile ilgili bir strateji gelişti

Asıl Şimdi Güvenli Turizm Koridorları!..

  Malum, Koronavirüs yaklaşık bir yıldır hayatımızda. Geçtiğimiz yıl burada salgının turizme etkileri ile ilgili birçok yazıda yorumlar yapmış, hatta projeler sunmuştum. Turizm sektörü ile ilgili herkesin de benzer çabaları oldu. Bahsettiğim projelerden biri de geçtiğimiz Nisan ayında düşündüğüm ve Ağustos’ta bu platformda yazdığım “Güvenli Turizm Koridorları” ile ilgili (Pier to Pier Project for Safe Tourism) idi. O zamanlar birçok ülke benzer projeler geliştirdi ve uyguladı. Kimi nispeten başarılı oldu, kimi de başlamadan bitti. Ancak böyle projeler geliştirirken ülkelerin özgün durumlarını mutlaka göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bizim de kendi kurallarına göre işleyen bir turizm endüstrimiz var. Birkaç destinasyona yoğunlaşmış dar alanda yüksek turist rakamlarına dayalı bir sektörel yapıya sahibiz. Salgın şartlarında turizm faaliyetlerini sürdürürken bu yapının bazı avantajlarını da yaşadık. Örneğin geçtiğimiz yaz 4 destinasyonumuzun turist trafiğine açılabilmesi otellerimizin “

Covid-19 Salgınının Turizme Etkileri

Daha önce benzeri olmayan bir olay… Daha düne kadar tüm ilgililer 2020’de turizm ve seyahat sektörünün yine başarılı bir yıl geçireceğini öngörüyor buna göre planlar yapıyordu. UNWTO (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü), turizmde önceki senelerdeki kadar artış olmayacağını belirtmiş olsa da %4 büyüme beklentisini açıklamıştı. Özellikle son 10 yılda sektörler arasında en popüler olması hasebiyle tüm yüzlerin çevrildiği seyahat ve turizm sektörü yine başarılı geçecek bir yılın arifesindeydi. Herkesin keyfi yerinde gibiydi, ta ki Covid-19 ciddiyetini ortaya koyana kadar… İlk önce Çin’de görülen vakaları herkes yine SARS ve MERS gibi algılayıp, bölgesel ve kısıtlı zaman etkilerini gösterecek bir olay olarak gördü. Dünya Sağlık Örgütü 11 Mart günü resmî olarak Covid-19 Pandemisini ilan ettiğinde ilk korku da başlamış oldu. Artık dünya üzerindeki herkes yeni güne geçmiş yaşam biçimini dünde bırakarak uyanmıştı. Bu kuşağın yaşamadığı pek çok uygulama ardı sıra yaşamımıza girdi