Ana içeriğe atla

ZONGULDAK

 2021’in odak destinasyonları arasında saydığım “Endüstriyel Miras’ın Kalbi” Zonguldak ve yöresi farklı bir deneyim sunuyor…Bir destinasyonu odağa almanın en pratik yönteminin o yer ile ilgili mini bir blog oluşturmak olduğunu düşündüm. O yüzden kendi memleketim olan bu yöreyle ilgili olarak okuyacağınız bir kitap, seyredeceğiniz bir film, göreceğiniz bir yer, dinleyeceğiniz bir müzik ve tadacağınız bir yemek seçkisi hazırlamak yöreyi ve yaşatacağı duyguları tarif etmek ve okuyanlara ilham vermek için iyi bir araç olacaktır. Bütün bu tercihler deneyim ve hissettirdikleri ile ilgilidir. Deneyimler ise çok çeşitlidir, bu seçki kişiden kişiye değişebilir ancak bu yöreye bence kimliğini veren ve başka yerlerden ayıran özelliğinin başta da söylediğim gibi sahip olduğu endüstri kültürü ve bunun etrafında şekillenen hayat olduğunu düşünüyorum.

OKU

Image for post

Kurtuluş Savaşımızın ilk ve son deniz savaşı. Bir solukta okuyacağınız ve okurken bir film izliyor gibi sizi içine alan müthiş bir kitap! Bir destanın öyküsü…

SEYRET

Image for post

https://youtu.be/16PIQrqEeos

Kelebeğin Rüyası 2013 yapımı Yılmaz Erdoğan Filmi. Zonguldaklı genç şairler Rüştü Onur ve Muzaffer Tayyip Uslu’nun içinize işleyen hayat hikayesini izlerken Cumhuriyetin ilk vilayeti Zonguldak’ı da tanıyorsunuz…

GÖR

Image for post

https://youtu.be/oSBG_gtPfVc

Dünyanın en yaşlı porsuk ağacı, Gümeli Porsuğu size 4 bin yıl öncesini hissettirecektir. Zonguldak'ın endüstriyel mirasının geliştiği coğrafya aynı zamanda çok zengin bitki örtüsü ve orman varlığına da sahiptir. Ayrıca jeolojik oluşumlar ve mağaralar size gizemli bir dünyanın kapılarını açacaktır.

Deneyimleyeceğiniz tren kültürü de cabası!

Image for post

TAT

Zonguldak, coğrafyasının farklılığını ve özelliğini sofrasına da yansıtmış bir yöredir. Burada sunacaklarım benim tercihim olacaktır ancak sizler çok daha farklı ve lezzetli yöresel tatları deneyebilir ve damak hafızanıza kaydedebilirsiniz…

Malay

Image for post

Cizleme

Image for post

Zılbıt, Hodan Otu

Bir orman altı bitkisi olan zılbıt’ın yemeğini mutlaka denemelisiniz…

Image for post

Beyaz Baklava

Bu baklavayı da çok seveceksiniz!

Image for post

Ve meşhur Ereğli Pidesi

Bu pide değil! Ereğli Pidesi!

Image for post

DİNLE

https://youtu.be/Ws7zioUQM_Q

Kültürü madenle yoğrulmuş bu şehrin hikayesinde hüzün hep olmuş ve bu müzikler de onu çok iyi yansıtmış…

İrfan ÖNAL

9 Ocak 2021

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Müzik Turizmi

Günümüzde gittikçe bireyselleşen kültür ve turizm faaliyetlerinin artık iç içe geçtiğini çok net görebiliyoruz. Kültür her alanıyla çok büyük bir içerik üreticisi konumundadır. Turizm sektörü ise bu içeriği –yaşam deneyimi- değerlendirmek ve insanlara sunmak için çalışma alanını sürekli genişletme ihtiyacı içinde olup insan hayatı ve istekleri de bu iş birliğini zorunlu kılmaktadır. İşte bu alanlardan bir tanesi de müzik’tir. Müzik ve turizm artık çok sık birlikte anılmakta ve bu iki alanın insan hayatına sunduğu yaşam kalitesi, birlikte üretimleri ve fırsatları da değerlendirmek gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Müzik yeni gastronomi’dir. UNWTO (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü), Sound Diplomacy ve ProColombia işbirliğinde 2018 yılında hazırlanan ve WTM London 2018’de de sunuşu yapılan raporun çarpıcı bölümlerini aktarmak faydalı olacaktır, nitekim ülkemiz için de hem turizm sektörünü hem müzik sektörünü yakından ilgilendiren bu konu ile ilgili bir strateji gelişti

Asıl Şimdi Güvenli Turizm Koridorları!..

  Malum, Koronavirüs yaklaşık bir yıldır hayatımızda. Geçtiğimiz yıl burada salgının turizme etkileri ile ilgili birçok yazıda yorumlar yapmış, hatta projeler sunmuştum. Turizm sektörü ile ilgili herkesin de benzer çabaları oldu. Bahsettiğim projelerden biri de geçtiğimiz Nisan ayında düşündüğüm ve Ağustos’ta bu platformda yazdığım “Güvenli Turizm Koridorları” ile ilgili (Pier to Pier Project for Safe Tourism) idi. O zamanlar birçok ülke benzer projeler geliştirdi ve uyguladı. Kimi nispeten başarılı oldu, kimi de başlamadan bitti. Ancak böyle projeler geliştirirken ülkelerin özgün durumlarını mutlaka göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bizim de kendi kurallarına göre işleyen bir turizm endüstrimiz var. Birkaç destinasyona yoğunlaşmış dar alanda yüksek turist rakamlarına dayalı bir sektörel yapıya sahibiz. Salgın şartlarında turizm faaliyetlerini sürdürürken bu yapının bazı avantajlarını da yaşadık. Örneğin geçtiğimiz yaz 4 destinasyonumuzun turist trafiğine açılabilmesi otellerimizin “

Covid-19 Salgınının Turizme Etkileri

Daha önce benzeri olmayan bir olay… Daha düne kadar tüm ilgililer 2020’de turizm ve seyahat sektörünün yine başarılı bir yıl geçireceğini öngörüyor buna göre planlar yapıyordu. UNWTO (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü), turizmde önceki senelerdeki kadar artış olmayacağını belirtmiş olsa da %4 büyüme beklentisini açıklamıştı. Özellikle son 10 yılda sektörler arasında en popüler olması hasebiyle tüm yüzlerin çevrildiği seyahat ve turizm sektörü yine başarılı geçecek bir yılın arifesindeydi. Herkesin keyfi yerinde gibiydi, ta ki Covid-19 ciddiyetini ortaya koyana kadar… İlk önce Çin’de görülen vakaları herkes yine SARS ve MERS gibi algılayıp, bölgesel ve kısıtlı zaman etkilerini gösterecek bir olay olarak gördü. Dünya Sağlık Örgütü 11 Mart günü resmî olarak Covid-19 Pandemisini ilan ettiğinde ilk korku da başlamış oldu. Artık dünya üzerindeki herkes yeni güne geçmiş yaşam biçimini dünde bırakarak uyanmıştı. Bu kuşağın yaşamadığı pek çok uygulama ardı sıra yaşamımıza girdi