Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kültürü yaratıcı ekonomi perspektifiyle güçlendirmek…

Günümüzde iki endüstri var ki diğer endüstrilerden daha hızlı büyüyor. Yaşam deneyiminin geldiği nokta itibariyle değerlendirildiğinde de daha da hızlı büyüyeceği, etkisini yaygınlaştıracağı öngörülüyor…: Turizm ve kültür... Yazılarımda bu iki alanla ilgili izlenim ve görüşlerim yer alıyor. Bu yazının konusu ise kültür ve yaratıcı ekonomiler.   Ülkemizin kalkınma sürecinde gelinen nokta itibariyle kültür ve yaratıcı ekonomilerin çok önemli işlevi ve hızlandırıcı etkisi olabilir. Bu alanda öncelikle “iyi yönetim”, “kurgu” ve “örgüt” meselelerini çözmeden bunu başarabilmemiz de mümkün gözükmüyor. Konuyu kültür endüstrileri ve yaratıcı ekonomiler açısından değerlendirdiğimizde günümüzün ekonomik perspektifi öne çıkıyor ve dünya çapında 2 trilyon Dolar’ı aşan bir ekonomik döngü ve 30 milyon ’un üzerinde bir istihdam yaratma kapasitesi ile karşılaşıyoruz. Türkiye kalkınmakta olan bir ekonomi olarak katma değerli üretime geçecek bir kalkınma modelinde kültür ekonomileri ve ...

2020 Türkiye’nin Yılı Olabilir…

Önümüzdeki yıl dünyayı etkilemek ve insanların ilgisini Türkiye’ye çekmek için önemli fırsatlar doğabilir. Tabii ki yumuşak gücümüzden bahsediyoruz; kültür, turizm ve spor… Turizmle başlarsak özellikle tematik yılların gücünü iyi kullanabiliriz. 2018 Troya Yılı’nda açılışı yapılan Troya Müzesi’nin iletişimini arttırarak sürdürmeliyiz. Avrupa Yılın Müzesi seçmelerinde finale kalan müzemiz aracılığıyla dünyaca bilinen bir mitin gücünden yararlanarak bir Anadolu efsanesinin ait olduğu toprakların tanıtımını sürdürmeliyiz. Yine 2019’dan devir alacağımız Göbeklitepe Yılı nedeniyle bu değerimizin eşsiz iletişim gücü niteliği artan işlerle kullanılmaya devam edilmelidir… Ve 2020 Türk Mutfağı Yılı, markalaşma ve temsil sorunları olan Türk Mutfağı’nın içerde ve dışarda nasıl geliştirileceği, yönetileceği ve tanıtılacağı ile ilgili sorunların çözümü ve dünya ile iletişimimizin merkezinde olacağı önemli bir fırsat yılı. Bunun yanında kültür odaklı şehir temasıyla göz bebeğimiz İstanbu...

Kimliğiniz sizin markanızdır!

Reklam ajanslarının çok popüler olduğu, reklamın her şeyi kontrol ettiği dönem bitti. Günümüzde hala yapılan bir yanlış; imaj oluşturmaya çalışmak! Konumuz turizm olduğundan, özellikle Destinasyon Tanıtım Organizasyonlarının bazıları geride kalmış tekniklerle imaj oluşturmaya, imajlarını yönetmeye çalışıyorlar. Reklam ajanslarının çok popüler olduğu, reklamın her şeyi kontrol ettiği dönem bitti. Medyanın ortamı ve doğası değişti çünkü! Bu açıdan “ imaj yaratma ” eski medya ortamının odaklandığı bir yanılsama olarak terk edilen terimlerden biridir. Bir yandan her bilginin sanal âlemde olduğu bir dönemde başka bir yanılsamaya evrildiğimiz bir süreç yaşanırken, öte yandan özellikle bizim konumuzla ilgili olarak turizm destinasyonu yönetimi, markalaşma gibi konular daha da özüne yaklaştı. Artık şunu kesin olarak biliyoruz ki; kontrol ettiğimiz medya kaynakları eliyle fikirleri etkilemek, yönlendirmek çok kolay değil… Tersini savunan çıkabilir ama biz burada turizm destinasyonlarını...

WTM London 2019 ve Yeni Turizm Fuar Anlayışı…

Turizm ve seyahat sektörünün günümüzde geldiği nokta, kazandığı popülarite ve gelişim bir anda olmadı. 1950 yılında dünyada turistik amaçlı seyahat eden insan sayısı 25 milyondu ve bugün 1.4 milyara ulaştı. Bu rakamlar bile insan yaşamındaki büyük değişimi tek başına ifade edebilir. Fikirler Buraya Gelir! İşte bu sürecin son kırk yıllık şahitlerinden biri de uluslararası turizm ve seyahat sektörünün prestijli organizasyonlarından London World Travel Market… Etkinlik bu sene 40. yılını kutluyor. Genel iletişim teması da son birkaç yıldır sürdürdüğü “Ideas Arrive Here”… Gerçekten de tüm sektör, trendi ve gelecek perspektifini bu ilk ve önemli buluşmada izler. Bu yılın üç yeni prensibi ise; “Innovative Perspectives”, “New Possibilities” ve “Inspiring Fresh Thinking”. Bu fuarı uzun yıllardır takip eden herkesin herhâlde bahse konu üç prensibin WTM London Fuarı’yla birebir örtüştüğü konusunda şüpheleri olmayacaktır. Bu etkinlik, fikirlerin buluştuğu yer olarak bende de hep i...

Turizmi konuşurken…

Sadece bizde değil, birçok ülkede de yapılan bir yanlış var aslında; turizmden bahsederken turist sayıları, gelirler, doluluk oranları, gecelemeler gibi teknik ve toplumun büyük bölümünü de ilgilendirmeyen konuları konuşuyoruz. Bu kadar teknik bir lügat oluşturmak turizme bir açıdan da zarar verebilir; toplumun, siyaset kurumunun ve başka sektör mensuplarının bu alana desteğini geciktirebilir. Bu teknik konular yerine turizmin sosyal ve kültürel etkilerinden, iletişimi geliştirmesinden, şehrin veya ülkenin bilinirliğine yaptığı katkıdan, iş gücüne ve refaha olumlu etkisinden, toplumsal kıvancı artırmasından bahsedebiliriz. Eminim ki böyle olduğunda turizmin kendisi de problemleri de daha geniş bir toplumsal taban bulacak hem ekonomik olarak hem de algı anlamında yararlar edinecektir. Bu durumda başta sektör kuruluşları olmak üzere, sivil toplum kuruluşları, basın ve ilgililerin turizmi değerlendirirken toplumun ve yöneticilerimizin önüne daha geniş bir perspektif sunmaları ...

Destinasyon tanıtımında müzik ve hikâye anlatımının yeri

Turizm iletişiminde yer, duygular ve hafıza arasında çok önemli bir bağ bulunuyor. Özellikle duygular ve hafıza arasındaki ilişkiyi ortaya koyan birçok bilimsel çalışma ve makale mevcut. Bu çalışmalar gösteriyor ki, günümüzde beyin birçok uyarıcıya maruz kalmakta ve bunları kendi sistemi içinde ya hemen unutmakta ya da bir yerlere atıp hafızaya kaydetmekte. İşte bu süreçte hatırlanan olmak çok önemli.. İletişim ve pazarlamanın bilimsel anlamda incelediği bu alanlara çok girmeden bu yazının konusunu daha çok örnekler üzerinden giderek turizm tanıtım kampanyalarının müzikle ilişkisine değinecek, nitelikli içerik üretmenin ve hikâye anlatımının önemine vurgu yapıp duyguları harekete geçirerek hafızalarda yer edinmenin turizm destinasyonları için önemini vurgulamak istiyorum. Turizm kampanyaları artık şu gerçeği içselleştirmiş durumda: Duygulara hitap edeceksiniz! Destinasyonlar için duyguları harekete geçirip (çok çeşitli olabilir) zihinlerde yer edebilmenin en önde gelen k...

2020 Yılında Popüler Destinasyonlar ve Hikâyeleri…

 Turizm motivasyonları ; Karbon emisyonunu düşürecek politikalar, doğayı koruyacak inisiyatifler ve organizasyonlar, Lokantalar, bisiklet rotaları, kültürel yapılar, mimari, spor takımları, uluslararası bir organizasyona (kültür, sanat veya spor) ev sahipliği, UNESCO listesindeki varlıklar, doğal yaşam, mutfak kültürü, şarap bağları, ormanlar, köyler, yeşil tepeler, tematik organizasyonlar, doğal güzellikler, bisiklet kullanıcıları ve yayalara açık kamu alanları, dağ tırmanışları, yürüyüş yolları, dans, eğlence. Yaşadığımız zamanın turizm sektöründeki yansımasını doğru yakalamış bir girişim olan Airbnb geçtiğimiz günlerde internet ortamındaki yıllık verileri kullanarak insanların seyahat ettikleri destinasyonlarla ilgili akımları değerlendirdi ve 2020 yılında popüler olan 20 destinasyonu açıkladı. Burada dikkati çeken konu ise insanların bu destinasyonları seçerken hareket ettikleri motivasyonlar ve turizm trendleri oldu. Listeye şöyle bir baktığımızda şimdi ve gelece...