Ana içeriğe atla

The New York Times’ın 2024’te Ziyaret Edilecek 52 Yer Listesi: YENİ NEDENLER!

 




Turizm Blog’ta seri yazı konularımdan biri de The New York Times Gazetesinin her yılın başında ilan ettiği “Gidilecek 52 Yer Listesi” üzerinedir. Bu yıl listeyi incelediğimde öne çıkan yaklaşım ise; “Yeni Nedenler” oldu. Son yıllarda listeye hâkim anlayış seyahat nedenlerimizdeki değişime paralel olarak çevre hassasiyeti ve yeni destinasyonlar yönündeydi, son listede de bu anlayış hâkim ancak eski ve bilinen destinasyonların da kendilerine ziyaretçi çekmek için  “Yeni Nedenler” bulma arayışı içinde olduğu görülüyor.

Her yıl olduğu gibi yıl içinde icra edilecek büyük organizasyonlar, nadir doğa olayları, kutlamalar, yeni açılacak mekânlar, müzeler ve rotalara sahip destinasyonların listede olması şaşırtıcı değil. Yine son yıllarda revaçta olan tren rotaları popülaritesini koruyor ancak bunun yanında rota duraklarının daha da ilgi çekici olması için yeni temalar geliştirildiği de anlaşılıyor.

Dikkatimi çeken bir diğer konu da yakın geçmişte doğal felaketler yaşamış ya da çeşitli nedenlerle kötü imaja sahip destinasyonların doğru kriz yönetimi ile bu yıl listede boy göstermeleri oldu. Bu hem bir destek hem de doğru kriz yönetimine vurgu anlamı taşımaktadır.

Son olarak, genellikle bir destinasyonumuzla yer aldığımız listede bu yıl olmadığımızı da eklemem gerekir. Böyle dünyaca izlenen listelerde yer almak için binlerce sebebiniz olmakla birlikte listeye yönelik PR çalışmasının da yapılması profesyonellerin önerisidir.

Mutlu Yıllar!

https://www.nytimes.com/interactive/2024/travel/places-to-travel-destinations-2024.html?smid=url-share



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Müzik Turizmi

Günümüzde gittikçe bireyselleşen kültür ve turizm faaliyetlerinin artık iç içe geçtiğini çok net görebiliyoruz. Kültür her alanıyla çok büyük bir içerik üreticisi konumundadır. Turizm sektörü ise bu içeriği –yaşam deneyimi- değerlendirmek ve insanlara sunmak için çalışma alanını sürekli genişletme ihtiyacı içinde olup insan hayatı ve istekleri de bu iş birliğini zorunlu kılmaktadır. İşte bu alanlardan bir tanesi de müzik’tir. Müzik ve turizm artık çok sık birlikte anılmakta ve bu iki alanın insan hayatına sunduğu yaşam kalitesi, birlikte üretimleri ve fırsatları da değerlendirmek gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Müzik yeni gastronomi’dir. UNWTO (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü), Sound Diplomacy ve ProColombia işbirliğinde 2018 yılında hazırlanan ve WTM London 2018’de de sunuşu yapılan raporun çarpıcı bölümlerini aktarmak faydalı olacaktır, nitekim ülkemiz için de hem turizm sektörünü hem müzik sektörünü yakından ilgilendiren bu konu ile ilgili bir strateji gelişti

Asıl Şimdi Güvenli Turizm Koridorları!..

  Malum, Koronavirüs yaklaşık bir yıldır hayatımızda. Geçtiğimiz yıl burada salgının turizme etkileri ile ilgili birçok yazıda yorumlar yapmış, hatta projeler sunmuştum. Turizm sektörü ile ilgili herkesin de benzer çabaları oldu. Bahsettiğim projelerden biri de geçtiğimiz Nisan ayında düşündüğüm ve Ağustos’ta bu platformda yazdığım “Güvenli Turizm Koridorları” ile ilgili (Pier to Pier Project for Safe Tourism) idi. O zamanlar birçok ülke benzer projeler geliştirdi ve uyguladı. Kimi nispeten başarılı oldu, kimi de başlamadan bitti. Ancak böyle projeler geliştirirken ülkelerin özgün durumlarını mutlaka göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bizim de kendi kurallarına göre işleyen bir turizm endüstrimiz var. Birkaç destinasyona yoğunlaşmış dar alanda yüksek turist rakamlarına dayalı bir sektörel yapıya sahibiz. Salgın şartlarında turizm faaliyetlerini sürdürürken bu yapının bazı avantajlarını da yaşadık. Örneğin geçtiğimiz yaz 4 destinasyonumuzun turist trafiğine açılabilmesi otellerimizin “

Covid-19 Salgınının Turizme Etkileri

Daha önce benzeri olmayan bir olay… Daha düne kadar tüm ilgililer 2020’de turizm ve seyahat sektörünün yine başarılı bir yıl geçireceğini öngörüyor buna göre planlar yapıyordu. UNWTO (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü), turizmde önceki senelerdeki kadar artış olmayacağını belirtmiş olsa da %4 büyüme beklentisini açıklamıştı. Özellikle son 10 yılda sektörler arasında en popüler olması hasebiyle tüm yüzlerin çevrildiği seyahat ve turizm sektörü yine başarılı geçecek bir yılın arifesindeydi. Herkesin keyfi yerinde gibiydi, ta ki Covid-19 ciddiyetini ortaya koyana kadar… İlk önce Çin’de görülen vakaları herkes yine SARS ve MERS gibi algılayıp, bölgesel ve kısıtlı zaman etkilerini gösterecek bir olay olarak gördü. Dünya Sağlık Örgütü 11 Mart günü resmî olarak Covid-19 Pandemisini ilan ettiğinde ilk korku da başlamış oldu. Artık dünya üzerindeki herkes yeni güne geçmiş yaşam biçimini dünde bırakarak uyanmıştı. Bu kuşağın yaşamadığı pek çok uygulama ardı sıra yaşamımıza girdi