Babadan Oğula Bir Lezzet Hikâyesi
Biz fasulyeyle büyüdük. ……Zengini, fakiri herkes
sever, en önemli yemek. Etsizi, etlisi, zeytinyağlısı her türlüsü pişer ama
annenizin yaptığı gibi oluyor mu? Ustası anlatsın, o iş, o kadar kolay değil…
Diye söze başlıyor Lale
Lokantasının kurucusu Ali Osman Temurci. Doğu Karadeniz’in çay tarlalarıyla kaplı
güzel ilçesi Çayeli’nde 1973 yılında hizmet vermeye başlayan Lale Lokantası
Türkiye’nin geleneksel yemeği olarak bilinen Kuru Fasulyeyi en lezzetli haliyle
insanlarla buluşturuyor. En önemlisi ise, 50. kuruluş yılında babadan oğula
geçen bir değerler yumağı Lale Lokantası.
Çayeli’ne gelenler Lale Lokantasının yemeklerini
yemeden gitmezler! Diyor Ali Osman
Temurci’nin torunu. Bir aile işletmesi olan Lale Lokantası 50 yıldır ilkeleri
ve yaşattıkları değerleriyle ün kazanmış ve bunu sonraki nesillere aktarmanın
çabasını veriyorlar. Burada mevzubahis sadece bir yemek değil, o yemeğin temsil
ettiği bir yaşam tarzı ve değerler. Yöre insanı coğrafyanın etkisiyle sürekli
zorlu şartlarla mücadele etmek ve yaşamını kazanmak zorunda. Böyle bir hayat
ancak geleneğe ve köklere saygı, sarsılmaz bir inanç, çok çalışmak, disiplin ve
vefa gibi değerlerle sürdürülebilir olmaktadır. Ali Osman Temurci işini söz
konusu değerler üzerinde büyüterek bugün gastronomiyi hayatın anlamıyla
bütünleştirmiş görünüyor. Böylece bir yemeğin aslında ne kadar çok değeri
içinde barındırarak lezzetine kavuştuğunu da bizlere kanıtlıyor.
Lale Lokantasının
temelinde yatan değerler silsilesini işin bugünkü patronu Ömer Temurci de
sürdürüyor; Kazancınızı doğru bir şekilde
paylaşmazsanız bereket olmaz diyerek merhamet ve yardımlaşmaya vurgu
yapıyor. Çalışanları ile yıllardır birlikteler, onları herkes tanıyor ve ailenin
bu özelliklerini takdir ediyorlar.
Lale Lokantasının
yemekleri yöresel ürünleri ve en kaliteli malzemeyi kullanarak yapıldığından
lezzeti her zaman aynı ve en üst seviyede! Meşhur Kuru Fasulye Yemeği yörenin
en bilinen değerleri arasında sayılıyor. Çayeli Kuru Fasulye Yemeği yörenin
coğrafi işaretli ürünü olarak da tescil edilmiş. Bunun yanında menüde yer alan Çoban
Kavurma Yemeği ise lezzetiyle herkesi şaşkına çeviriyor. Ayrıca yörenin pidesi
de çok meşhur. Tatlılara gelince de Fırında Sütlaç olmazsa olmaz! Tüm bu
lezzetler Çayeli’ne gelen herkese Lale Lokantasında 50 yıldır aynı kalite ve
özenle sunuluyor.
Günümüzde destinasyonlar
gastronomi turizmini geliştirerek daha fazla ziyaretçi çekme yarışında iken
sosyal medyanın etkisiyle de insanları popüler bir dünyanın içine
çekebiliyorlar ve zaman zaman yanılgılar da oluşabiliyor ancak Çayeli’nde
bulunan Lale Lokantası ve temsil ettiği değerler aslında gastronominin toplumda
değer yaratması ve insanlara bu değeri sürekli olarak sunmasının önemini
bizlere hatırlatıyor.
Ateş olmazsa yemek de olmaz,
sürdürülebilirlik de! Anadolu insanı bu metaforu ailenin nesiller boyu sürekliliğini
temsil için kullanır. Tıpkı Ali Osman Temurci’nin Lale Lokantasının yemekleri
için söylediği gibi; ocak hep yanacak!
Yazar: İrfan Önal, irfanonal.blogspot.com
Fotoğraflar;
Fotoğraf Sanatçısı Ali Kemal ATİK @atikalikemal
Yemek
Fotoğrafları www.lalelokantasi.com
Yorumlar
Yorum Gönder