Ana içeriğe atla

Kayıtlar

İngiltere turizm pazarı üzerine bir analiz: “Little Britain or Great Britain?”

  İngiliz seyahat severlerin ve turizm endüstrisinin odağında 4 konu var: Yaşam kalitesi ve deneyim; Çevre; Sorumlu turizm; Dijital dönüşüm. Yazıya başlamadan önce bir metafordan yararlanmak için kısa bir not eklemek istiyorum: Little Britain 2000’li yılların ilk yarısında BBC’de yayınlanan ve çok büyük reyting başarılarına imza atmış komedi programının adıdır. Program skeçlerinde İngiltere’deki genel yaşam alanlarında özellikle genel halk kitleleri ve etnik gruplar, İngiliz toplum kurumlarıyla birlikte hicvedilmektedir. Yazının sonunda tekrar bu nota dönmek üzere şimdi konumuza giriş yapalım: WTM London Fuarı dünya turizm ve seyahat endüstrisinin önde gelen etkinliklerinden biridir. Geçtiğimiz yıl Covid-19 şartlarında hibrid olarak gerçekleşti (1-3 Kasım 2021 Londra; 8-9 Kasım 2021 Onlıne)   ve her yıl olduğu gibi bu yıl da geleneği bozmayarak Birleşik Krallık turizm ve seyahat endüstrisinin durumunu analiz eden ve gelecek yıl öngörülerini yorumlayan “WTM Industry Report 2021”

Coğrafi İşaretler ve Blok Zinciri

  Coğrafi İşaretler (Cİ) tüketicilerce tanınmış ve ünlenmiş ürünlerin kökeni (menşei) ile üretim yöntemlerinin güvence altına alınmasını sağlayan ayırt edici resmi kalite işaretleridir. İnsanoğlunun üretimlerini yaşadığı coğrafya ve kültürüyle bağını tescil ederler. Bu anlamda yerel kültür, yerel coğrafya ve üretim biçimleri öne çıkan konulardır. “güven” ve “otantiklik” ile birlikte anlam kazanırlar. Bu nedenle kalite, karakteristik ve izlenebilirlik Coğrafi İşaret sisteminin olmazsa olmazlarıdır. Diğer yandan blockchain ise günümüz dijital çözümlerinden olup internetin “bilgi” için gördüğü işlevi “işlemler” için üstlenir. Blockchain en basit anlatımıyla paylaşılan hayali bir defter olarak teknolojik bir çözümdür: İş sürecindeki “işlemleri” ve “değerleri” kayıt altına alan şeffaf, kesin bir ortamdır. Sistem içindeki bütün taraflar için “güven” oluşturur.  Süreç içinde yapılan her işlemi sakladığı ve sonraki işlemlere veri oluşturduğu için bir zincir gibi algılanır. Blockchai

İstatistik bize ne söylüyor?

  Dünya Turizm Örgütünün yayınladığı son barometreye göre 2021'de #CovidDünyası’nda global #Turizm 2020’ye göre %4 büyüdü. Global turist varışları 2019’a göre hala %72 düşük kaldı. Turizmin milli gelire doğrudan katkısı (global) 1,9 trilyon dolar oldu, pandemi öncesi 3,5 trilyon dolar’dı. Uluslararası turizmin ihracat gelirlerine katkısı, 700 milyar dolar oldu, 2019’da ise 1,7 trilyon dolar’dı. Turist başına ortalama gelir de 1500 dolar olarak tahmin edildi. 2020’deki rakam 1300 dolar’dı. Bu artıştaki etkenler; pandemide yapılan tasarruflar, gecelemedeki artış, ulaşım ve konaklama fiyatlarındaki yükseliş olarak belirtiliyor. Ayrıca turizm endüstrisi yaralarını sararken iç turizmin, özellikle iç pazarı kuvvetli destinasyonlarda, öncü olacağı, iç turizm ve yakın destinasyonlara rağbetin devam ederek açık hava, doğa ve kırsal turizm aktivitelerinin de 2022 yılında turizmi şekillendiren trend olacağına değinilmiştir. Buna göre turizm endüstrimizi yeniden dizayn ederken sonuca odaklanıp

2022’de çözümün parçası olacağınız 52 destinasyon…

  Seyahat edenler artık çözümün bir parçası olmalılar. İklim değişikliği, overtourism ve üstüne Covid-19 pandemisi eski turizm algısını bitirmiştir. Liste dışı kalmamak için turizmi yeniden dizayn etmeliyiz... The New York Times gazetesinin her yıl yayınladığı ve turizm, seyahat alanının bilinen listelerinden “gidilecek 52 yer” (52 places to go) ile ilgili yazımı yine bu platformda tam da pandemi öncesi yayınlamıştım. ( https://irfanonal.blogspot.com/2020/02/the-new-york-times-travel-n-2020de.html ) Bu yazıda 2020 listesinde yer alan destinasyonlar ve özelliklerinden bahsederek insanların artık deneyim odaklı seyahatleri tercih ettiklerini, kültürün, doğanın ve sürdürülebilirliğin bir parçası olmak istediklerine değinmiştim. Bunun üzerine, kısa bir süre sonra Covid-19 pandemisi gerçekleşti ve hala da bu sürecin içindeyiz. Turizm ve seyahat ile ilgili pandemi öncesi söylenen her şey geçen iki yılda hızlı ve toptan bir şekilde karşımıza çıktı. İnsan hareketinin durması sonucunda özlene

Turizm iletişiminin oryantalizmle sınavı…

  Oryantalizm, Batı dünyasının bir kavramı yani Batı’nın kendisini tanımlarken ürettiği ve Doğu dünyasını konumlandırdığı bir yaklaşım. Özellikle Edward Said’in Oryantalizm adlı kitabının yayımlanmasının ardından 19. yüzyılda Batılı entelektüellerin birçok çalışmasında Doğu dünyası oryantalist yaklaşımla tasvir edilmiştir. Oryantalistler Batı'yı yüceltmekte ve Doğu’yu da gelişmemiş, ilkel, sömürülmeye ve yönetilmeye muhtaç olarak nitelendirmiştir. Bir bakıma Batı “efendi”, Doğu ise “köle”dir veya “öteki”dir.   Bu anlayışın etkileri belli oranda günümüzde de çeşitli formlarda devam ediyor. Söz konusu durum sadece Batı’nın inanmak isteyerek sürdürdüğü bir anlayış değildir, Doğu dünyasının da zaman zaman gönüllü olarak benimsediği ve kendisini bu şekilde konumlandırdığı da görülmektedir. Günümüzün küresel anlayışında belki oryantalist yaklaşımın etkisini kaybettiği ya da çağ dışı kaldığı iddia edilebilir. Ancak konumuz olan turizm ve buna bağlı yürütülen iletişim çalışmalarında

Ankara evimiz

  Güzel Ankara…   Ankara, büyük bir adamın görüşlerinden güç alan ve iyi niyetli bir halk tarafından desteklenen Hükümet iradesinin neler yapabileceğini kanıtlamaktadır. Ernest Mamboury, 1933 / Ankara Gezi Rehberi yazarı. Bir yere neden ev deriz? Ev diye nitelediğimiz aslında sıcak duygularımız, özlemlerimiz ve deneyimlerimizdir. Kendimizi güvende hissettiğimiz, sevdiklerimizle bağlarımızı oluşturan, bizi biz yapan ve tüm güzel hisleri bizde uyandıran yerdir ev… Köklerimiz, köy, kasaba, şehir veya ülke, fark etmez…Orada yaşayana “ev”; ziyaret edene de “ev gibi” hissini yaşatmak önemlidir. Peki bir yöre –turizm tabiriyle- destinasyon insana bu hissi nasıl yaşatır, kendine bağlar, yaşama veya ziyaret etme isteği uyandırır?   Bütün bu soruları karşılayacak basit ve tek bir cevap varsa o da; kimliğine sahip çıkmak, onu yaşamak ve yaşatmaktır. Bu düşüncelerle Ankara’yı anlatmak; Anadolu medeniyetlerinin beşiği, milli mücadelenin yönetim merkezi, TBMM’nin evi, maddi ve manevi kül

2022’yi karşılarken…

  Benzersiz-Belirsiz-Bağlantı Geçen yıl bu zamanlar aynı duygularla 2020’yi uğurluyor ve 2021 için iyi dileklerimizi ve turizm endüstrisine dair öngörülerimizi belirtiyorduk. Kendi açımdan söylemek gerekirse, temkinli ümitvardım. Malum Covid dünyasında 2020’yi BEKLENMEDİK-EŞİ GÖRÜLMEMİŞ - bir yıl olarak değerlendirmiş ve 2021 için de belirsizlik nitelemesini yapmıştık. “BELİRSİZ” dedik çünkü aşı henüz geliştirilmişti ve aniden duran insan hareketini birden geri getirmesi pek olası gözükmüyordu. Öyle de oldu. Pandeminin ilk yılında   %80 daralan turizm endüstrisi bu kaybını hemen geri koyamadı ve BM Dünya Turizm Örgütünün turizmde pandemi öncesi durumu yakalamak için 2024’ü işaret ettiğini, hatta havacılık sektörünün kayıplarının telafisinin biraz daha gecikebileceğini anladık. Türkiye açısından ise daha da daralan Batı Avrupa ve OECD pazarına karşılık Rusya ve BDT ülkeleri, Ukrayna, İran, Polonya ve sınır komşularımız ağırlıklı bir turizm pazarı denklemi oluştu. Türkiye 2002 yılı