Ana içeriğe atla

Kayıtlar

LİKYA YOLU’NDA MASALLAR… (Hikâye Sizi Çağırır!)

Türkiye’nin ilk uzun mesafeli yürüyüş yolu olan Likya Yolu, 540 km uzunluğunda, yürümesi ortalama 29 gün süren ve dünyanın en iyi 10 uzun mesafe yürüyüş rotalarından (Sunday Times) biridir. Her yıl 20 ila 30 bin yürüyüş tutkununun geçtiği Likya Yolu’na dünya genelinde ilginin artırılması, farklı mecralarda Likya Yolu’na ilişkin bilinirliğin oluşturulması, diğer yürüyüş yollarından farklı olan yanlarına dikkat çekilmesi amacıyla Tanıtma Genel Müdürlüğünce 9-14 Mayıs 2016 tarihleri arasında Likya Yolu’nda Masallar – Tales on the Liycian Way projesi hayata geçirildi. Türkiye’nin ilk uzun mesafeli yürüyüş yolu olan Likya Yolunu deneyimlemek üzere yurt dışından 12 ülkeden (ABD, Almanya, Çin, Fransa, İngiltere, İsviçre, İsveç, İspanya, İtalya, Sırbistan, Yunanistan) 16 yabancı gazeteci ve seyahat yazarları ile ınstagrammerlar   davet edildi. Konuklara, masallardaki kahramanların bir sebep için yola çıktıkları ve çıktığı yolun kendilerine bir şeyler öğretmesine izin verdiğini

“The New York Times Travel” ın 2020’de Görülecek 52 Yer Listesi ve Yeni Turizm Anlayışı

Her yıl olduğu gibi 2020 yılına yönelik olarak da çeşitli turizm, seyahat dergi veya web siteleri görülesi yerler ve yeni trendler listeleri oluşturdular. Bunlardan en fazla dikkat çekenlerden biri de The New York Times Travel’ın listesidir. Bu listeleri zaman içinde izlediğimizde aslında turizm, seyahat trendinin gelişimini ve değişimini de gözlemleyebiliriz. Destinasyon olarak bu listede olmak oldukça önemli… Çünkü; hem etkili bir etiket alıyor hem de iletişiminizi güçlendiriyorsunuz. Bu yıl da bilinen veya adını yeni duyduğumuz 52 yer listede yerini aldı. Dünyanın tüm kıtalarından, her köşesinden destinasyonun olduğu bu listede ülkemizden de bir destinasyon var: ANTAKYA… UNESCO Yaratıcı Şehirler Gastronomi Ağı’nda bulunan şehrimizin listede yer alma nedeni ise çok önemli bir mozaik mirasına sahip olması ve yapımında epey emek, para harcanan ve yeni açılan Müze Otel’in varlığıdır. Antakya’nın özellikleri arasında Hristiyanlık için çok önemli bir yer teşkil etmesi yanı sır

SES’İN DESTİNASYON TANITIMINDAKİ YÜKSELEN İVMESİ…

Destinasyon tanıtımında popüler olan –süreç içinde- ortamlar genel olarak videolar, resimler, yazı ve mesajlarken artık hızla sesin ve müziğin   özellikle PODCAST’in artan etkisine şahit oluyoruz. Özellikle ABD’de podcast dinleme oranları her geçen gün artıyor. 12 yaşından büyük Amerikalıların %51’i podcast dinlemiş. (%32’si ayda en az bir kez dinliyor) Podcast dinleme oranları her yaş grubunda artış ivmesinde. Podcast dinleyicilerinin %78’i yükledikleri bölümün yarısından fazla kısmını dinlemektedirler. %52’si ise bölümün tamamını dinliyor. (Edison Research, podcast consumer reports) En popüler audio/podcast konuları ise; müzik/haberler ve açıklamalar/eğlence/ ünlüler, dedikodu/ tarih/ spor/ ve yemek. Turizm ve seyahat ise 13. Sırada yer alıyor. Audio podcast’ler çeşitli platformlarda yer almaktadırlar.( Libsyn, Blubrry, Buzzsproat, Podbean vb.) Dinleyiciler podcastlere çeşitli aplikasyonlardan ve ortamlardan ulaşabilirler (Apple podcast, ıtunes, Google podcast, spotif

Kültürü yaratıcı ekonomi perspektifiyle güçlendirmek…

Günümüzde iki endüstri var ki diğer endüstrilerden daha hızlı büyüyor. Yaşam deneyiminin geldiği nokta itibariyle değerlendirildiğinde de daha da hızlı büyüyeceği, etkisini yaygınlaştıracağı öngörülüyor…: Turizm ve kültür... Yazılarımda bu iki alanla ilgili izlenim ve görüşlerim yer alıyor. Bu yazının konusu ise kültür ve yaratıcı ekonomiler.   Ülkemizin kalkınma sürecinde gelinen nokta itibariyle kültür ve yaratıcı ekonomilerin çok önemli işlevi ve hızlandırıcı etkisi olabilir. Bu alanda öncelikle “iyi yönetim”, “kurgu” ve “örgüt” meselelerini çözmeden bunu başarabilmemiz de mümkün gözükmüyor. Konuyu kültür endüstrileri ve yaratıcı ekonomiler açısından değerlendirdiğimizde günümüzün ekonomik perspektifi öne çıkıyor ve dünya çapında 2 trilyon Dolar’ı aşan bir ekonomik döngü ve 30 milyon ’un üzerinde bir istihdam yaratma kapasitesi ile karşılaşıyoruz. Türkiye kalkınmakta olan bir ekonomi olarak katma değerli üretime geçecek bir kalkınma modelinde kültür ekonomileri ve yara

2020 Türkiye’nin Yılı Olabilir…

Önümüzdeki yıl dünyayı etkilemek ve insanların ilgisini Türkiye’ye çekmek için önemli fırsatlar doğabilir. Tabii ki yumuşak gücümüzden bahsediyoruz; kültür, turizm ve spor… Turizmle başlarsak özellikle tematik yılların gücünü iyi kullanabiliriz. 2018 Troya Yılı’nda açılışı yapılan Troya Müzesi’nin iletişimini arttırarak sürdürmeliyiz. Avrupa Yılın Müzesi seçmelerinde finale kalan müzemiz aracılığıyla dünyaca bilinen bir mitin gücünden yararlanarak bir Anadolu efsanesinin ait olduğu toprakların tanıtımını sürdürmeliyiz. Yine 2019’dan devir alacağımız Göbeklitepe Yılı nedeniyle bu değerimizin eşsiz iletişim gücü niteliği artan işlerle kullanılmaya devam edilmelidir… Ve 2020 Türk Mutfağı Yılı, markalaşma ve temsil sorunları olan Türk Mutfağı’nın içerde ve dışarda nasıl geliştirileceği, yönetileceği ve tanıtılacağı ile ilgili sorunların çözümü ve dünya ile iletişimimizin merkezinde olacağı önemli bir fırsat yılı. Bunun yanında kültür odaklı şehir temasıyla göz bebeğimiz İstanbu

Kimliğiniz sizin markanızdır!

Reklam ajanslarının çok popüler olduğu, reklamın her şeyi kontrol ettiği dönem bitti. Günümüzde hala yapılan bir yanlış; imaj oluşturmaya çalışmak! Konumuz turizm olduğundan, özellikle Destinasyon Tanıtım Organizasyonlarının bazıları geride kalmış tekniklerle imaj oluşturmaya, imajlarını yönetmeye çalışıyorlar. Reklam ajanslarının çok popüler olduğu, reklamın her şeyi kontrol ettiği dönem bitti. Medyanın ortamı ve doğası değişti çünkü! Bu açıdan “ imaj yaratma ” eski medya ortamının odaklandığı bir yanılsama olarak terk edilen terimlerden biridir. Bir yandan her bilginin sanal âlemde olduğu bir dönemde başka bir yanılsamaya evrildiğimiz bir süreç yaşanırken, öte yandan özellikle bizim konumuzla ilgili olarak turizm destinasyonu yönetimi, markalaşma gibi konular daha da özüne yaklaştı. Artık şunu kesin olarak biliyoruz ki; kontrol ettiğimiz medya kaynakları eliyle fikirleri etkilemek, yönlendirmek çok kolay değil… Tersini savunan çıkabilir ama biz burada turizm destinasyonlarını

WTM London 2019 ve Yeni Turizm Fuar Anlayışı…

Turizm ve seyahat sektörünün günümüzde geldiği nokta, kazandığı popülarite ve gelişim bir anda olmadı. 1950 yılında dünyada turistik amaçlı seyahat eden insan sayısı 25 milyondu ve bugün 1.4 milyara ulaştı. Bu rakamlar bile insan yaşamındaki büyük değişimi tek başına ifade edebilir. Fikirler Buraya Gelir! İşte bu sürecin son kırk yıllık şahitlerinden biri de uluslararası turizm ve seyahat sektörünün prestijli organizasyonlarından London World Travel Market… Etkinlik bu sene 40. yılını kutluyor. Genel iletişim teması da son birkaç yıldır sürdürdüğü “Ideas Arrive Here”… Gerçekten de tüm sektör, trendi ve gelecek perspektifini bu ilk ve önemli buluşmada izler. Bu yılın üç yeni prensibi ise; “Innovative Perspectives”, “New Possibilities” ve “Inspiring Fresh Thinking”. Bu fuarı uzun yıllardır takip eden herkesin herhâlde bahse konu üç prensibin WTM London Fuarı’yla birebir örtüştüğü konusunda şüpheleri olmayacaktır. Bu etkinlik, fikirlerin buluştuğu yer olarak bende de hep i