Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kimliğiniz sizin markanızdır!

Reklam ajanslarının çok popüler olduğu, reklamın her şeyi kontrol ettiği dönem bitti. Günümüzde hala yapılan bir yanlış; imaj oluşturmaya çalışmak! Konumuz turizm olduğundan, özellikle Destinasyon Tanıtım Organizasyonlarının bazıları geride kalmış tekniklerle imaj oluşturmaya, imajlarını yönetmeye çalışıyorlar. Reklam ajanslarının çok popüler olduğu, reklamın her şeyi kontrol ettiği dönem bitti. Medyanın ortamı ve doğası değişti çünkü! Bu açıdan “ imaj yaratma ” eski medya ortamının odaklandığı bir yanılsama olarak terk edilen terimlerden biridir. Bir yandan her bilginin sanal âlemde olduğu bir dönemde başka bir yanılsamaya evrildiğimiz bir süreç yaşanırken, öte yandan özellikle bizim konumuzla ilgili olarak turizm destinasyonu yönetimi, markalaşma gibi konular daha da özüne yaklaştı. Artık şunu kesin olarak biliyoruz ki; kontrol ettiğimiz medya kaynakları eliyle fikirleri etkilemek, yönlendirmek çok kolay değil… Tersini savunan çıkabilir ama biz burada turizm destinasyonlarını

WTM London 2019 ve Yeni Turizm Fuar Anlayışı…

Turizm ve seyahat sektörünün günümüzde geldiği nokta, kazandığı popülarite ve gelişim bir anda olmadı. 1950 yılında dünyada turistik amaçlı seyahat eden insan sayısı 25 milyondu ve bugün 1.4 milyara ulaştı. Bu rakamlar bile insan yaşamındaki büyük değişimi tek başına ifade edebilir. Fikirler Buraya Gelir! İşte bu sürecin son kırk yıllık şahitlerinden biri de uluslararası turizm ve seyahat sektörünün prestijli organizasyonlarından London World Travel Market… Etkinlik bu sene 40. yılını kutluyor. Genel iletişim teması da son birkaç yıldır sürdürdüğü “Ideas Arrive Here”… Gerçekten de tüm sektör, trendi ve gelecek perspektifini bu ilk ve önemli buluşmada izler. Bu yılın üç yeni prensibi ise; “Innovative Perspectives”, “New Possibilities” ve “Inspiring Fresh Thinking”. Bu fuarı uzun yıllardır takip eden herkesin herhâlde bahse konu üç prensibin WTM London Fuarı’yla birebir örtüştüğü konusunda şüpheleri olmayacaktır. Bu etkinlik, fikirlerin buluştuğu yer olarak bende de hep i

Turizmi konuşurken…

Sadece bizde değil, birçok ülkede de yapılan bir yanlış var aslında; turizmden bahsederken turist sayıları, gelirler, doluluk oranları, gecelemeler gibi teknik ve toplumun büyük bölümünü de ilgilendirmeyen konuları konuşuyoruz. Bu kadar teknik bir lügat oluşturmak turizme bir açıdan da zarar verebilir; toplumun, siyaset kurumunun ve başka sektör mensuplarının bu alana desteğini geciktirebilir. Bu teknik konular yerine turizmin sosyal ve kültürel etkilerinden, iletişimi geliştirmesinden, şehrin veya ülkenin bilinirliğine yaptığı katkıdan, iş gücüne ve refaha olumlu etkisinden, toplumsal kıvancı artırmasından bahsedebiliriz. Eminim ki böyle olduğunda turizmin kendisi de problemleri de daha geniş bir toplumsal taban bulacak hem ekonomik olarak hem de algı anlamında yararlar edinecektir. Bu durumda başta sektör kuruluşları olmak üzere, sivil toplum kuruluşları, basın ve ilgililerin turizmi değerlendirirken toplumun ve yöneticilerimizin önüne daha geniş bir perspektif sunmaları

Destinasyon tanıtımında müzik ve hikâye anlatımının yeri

Turizm iletişiminde yer, duygular ve hafıza arasında çok önemli bir bağ bulunuyor. Özellikle duygular ve hafıza arasındaki ilişkiyi ortaya koyan birçok bilimsel çalışma ve makale mevcut. Bu çalışmalar gösteriyor ki, günümüzde beyin birçok uyarıcıya maruz kalmakta ve bunları kendi sistemi içinde ya hemen unutmakta ya da bir yerlere atıp hafızaya kaydetmekte. İşte bu süreçte hatırlanan olmak çok önemli.. İletişim ve pazarlamanın bilimsel anlamda incelediği bu alanlara çok girmeden bu yazının konusunu daha çok örnekler üzerinden giderek turizm tanıtım kampanyalarının müzikle ilişkisine değinecek, nitelikli içerik üretmenin ve hikâye anlatımının önemine vurgu yapıp duyguları harekete geçirerek hafızalarda yer edinmenin turizm destinasyonları için önemini vurgulamak istiyorum. Turizm kampanyaları artık şu gerçeği içselleştirmiş durumda: Duygulara hitap edeceksiniz! Destinasyonlar için duyguları harekete geçirip (çok çeşitli olabilir) zihinlerde yer edebilmenin en önde gelen k

2020 Yılında Popüler Destinasyonlar ve Hikâyeleri…

 Turizm motivasyonları ; Karbon emisyonunu düşürecek politikalar, doğayı koruyacak inisiyatifler ve organizasyonlar, Lokantalar, bisiklet rotaları, kültürel yapılar, mimari, spor takımları, uluslararası bir organizasyona (kültür, sanat veya spor) ev sahipliği, UNESCO listesindeki varlıklar, doğal yaşam, mutfak kültürü, şarap bağları, ormanlar, köyler, yeşil tepeler, tematik organizasyonlar, doğal güzellikler, bisiklet kullanıcıları ve yayalara açık kamu alanları, dağ tırmanışları, yürüyüş yolları, dans, eğlence. Yaşadığımız zamanın turizm sektöründeki yansımasını doğru yakalamış bir girişim olan Airbnb geçtiğimiz günlerde internet ortamındaki yıllık verileri kullanarak insanların seyahat ettikleri destinasyonlarla ilgili akımları değerlendirdi ve 2020 yılında popüler olan 20 destinasyonu açıkladı. Burada dikkati çeken konu ise insanların bu destinasyonları seçerken hareket ettikleri motivasyonlar ve turizm trendleri oldu. Listeye şöyle bir baktığımızda şimdi ve gelecekte

Yer Markalamanın Basit Prensipleri

Uzun Vadeli Bakış / STRATEJİ Farklı Konumlandırma / YALIN VE ANLAŞILIR KONUMLANDIRMA İletişim / GERÇEK İLETİŞİM; Değerli, bilgilendirici ve ihtiyacı giderici Günümüzde birçok yer markalama faaliyetlerinin ‘kampanya odaklı’ olduğunu görüyoruz. ‘yer markalaması’ karmaşık ve zordur. Kampanyalar kısa dönemlidir, yer markalama çalışmaları ise zaman alır. Bu açıdan değerlendirildiğinde klasik reklam ajansları kısa dönemli kampanyalara odaklanırlar ve bu çalışmalar yer markalamasına gerçek anlamda hizmet etmezler. 1)Taraflar, Ortak Vizyon ve Birlikte Çalışma Destinasyonlar, şirketlerden veya benzeri organizasyonlardan farklı olarak tek bir yapıya ait değillerdir. Farklı tarafların varlığı söz konusu olduğundan her taraf o destinasyonun markalaşmasından kendince ve amaçları doğrultusunda faydalanır. 2)Güçlü Konumlandırma Kesinlikle farklılığınızı ortaya koymalısınız! Stratejik bir seçim yapmanız gerekecektir. Farklı ve sizde olanı çıkarıp ortaya koymalısınız. Herkese h

Şifalı Frig Yolu (Bir Antik Hikâyenin Günümüzde Canlanışı…)

Frig Yolu, Antik Anadolu uygarlığı Friglerin yaşadığı bölgede, günümüzde Afyonkarahisar, Eskişehir, Kütahya ve Ankara sınırları içinde 500 kilometrenin üzerinde bir yürüyüş ve bisiklet yolu...Antik Yol boyunca Friglerin eserlerini görüyor, doğayla iç içe oluyorsunuz. Özellikle Afyon, Eskişehir ve Kütahya’nın ortak hikâyesi olan Frigya’nın kültürel mirasını korumak ve geliştirmek için bu şehirlerimiz mahalli idarelerinin ortak iradesiyle kurulan ve yönetilen FRİGKÜM Kalkınma Birliği geçmiş 10 yılda söz konusu bölgenin altyapı yatırımlarının yapılması ve tanıtımına ilişkin önemli çalışmalar yapmıştır. Bu durum aslında turizm yönetimi ile ilgili olarak Türkiye’de cevabı sürekli aranan bir sorunun kıyıda kalmış önemli bir uygulamasıdır: Turizm; kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının birlikte yönetmesi, belli oranlarda -özellikle tanıtım ve pazarlama alanlarında-birlikte finanse etmesi gereken bir alandır. Ülkemizdeki idari mevzuatın el verdiği bir yaklaşım olan Mahalli İdar