Bildiğimiz gibi turizm modern zamanların endüstrisidir.
Seyahat insanlık tarihi boyunca hep olagelmiştir ancak seyahat ve turizmin bir endüstri olarak varlığı ve etkileri modern zamanların sonucu olarak kabul edilir. Bu nedenle zamanın ruhuna uygun olarak turizm dinamik ve değişken bir yapıdadır.
Öte yandan inovasyon insanlığın gelişiminin itici gücü olarak turizmi ulaşılabilir ve küresel kılmıştır.
İnsanlık tarihinin modern zamanlarında bir nesil içinde dahi büyük değişim ve kırılmaların şahidi olmaktayız. Bu durumu bilimin gelişimi ve inovasyonun hızıyla ilişkilendirebiliriz.
Buharın
önce tekstil makinelerine ve sonra da trenin hareketine güç vermesiyle başlayan
1. Endüstri devriminin ilk yaşandığı yer olan İngiltere’de ilk organize turizm
hareketinin de başlaması tesadüf değildir. Ulaşım kolaylaştıkça ve hızlandıkça
turizmin evrimi de aynı yönde gerçekleşmiştir. Jet motorlu ilk yolcu uçağının
1952 yılında hizmete alınması ve aynı yıllarda enformasyon ve iletişim
teknolojilerindeki gelişmeler turizmin günümüze kadar ki yolculuğunun ilk kitlesel itici gücünü oluşturmuştur.
İnsanlığın dijital
teknolojilerdeki gelişmelerden geniş kitleler olarak yararlanmaya başladığı
2000’li yıllarla birlikte turizm yeryüzünde en hızlı gelişen endüstri kolu
oldu. Şu anda 4. Endüstri devrimini yaşarken buna paralel bir gelişme
olarak da Web3 gündemimizde yer alıyor.
Birinci endüstri
devrimiyle dördüncü endüstri devrimi arasında 200 yıllık bir süreç varken
internetin 90’lı yıllardaki başlangıcını temsil eden Web1 dönemi ile Web3
arasındaki zaman dilimi sadece 30 yıl kadardır. Dolayısıyla turizmdeki gelişim
ve değişimleri de değerlendirirken söz konusu inovasyon ve buna bağlı toplumsal
değişimleri iyi algılamak gerekir. Düşünün ki sadece okumak ve bilgilenmek
dışında pek bir şey yapılamayan Web1 döneminden hemen sonra 2000’lerin
ortalarından itibaren sosyal medyanın keşfi ile katılımcı ve aktif bir internet
ortamında online rezervasyonlar ve değerlendirme platformları hayatımıza girdi. Statik dönemi etkileşimli dönem izledi. Bu dönemde birey daha güçlendi, etkileşim arttı ve turizm de buna paralel olarak
yeni ürünler ve trendler geliştirdi.
Turizmin klasik döneminden
internet’in yaygınlaştığı Web1 dönemine geçişteki kırılmayı ve zorlukları sektörde
olgunluk dönemini yaşayanlarımızın hatırladığını varsayarsak aynı şekilde daha
yakın geçmişte Web1’den Web2’ye geçişte yeniliğe ayak uyduramayan
“büyüklerin” iflaslarına ve sektörden çekilmelerine de şahit olduk. Bunun yanında daha önce
adını dahi duymadığımız rezervasyon ve değerlendirme platformlarının
milyarlarca dolar cirolara kısa zamanda eriştiklerini gördük. Bunları unutmamak gerekir! Yeni gelişmeleri ve değişimleri tekrar yaşamak için çok beklemeyeceğiz.
Web3 ortamında blockchain, yapay zeka, büyük veri gibi gelişmeler internet ortamını
daha şeffaf, güvenli ve kişisel kılıyor. Bu ortamın etkileyeceği turizmin de
yeni bir evreye gireceği yadsınamaz. İnsanların seyahat ve dinlenme deneyimleri
artık Web3 ortamının sunacağı yeniliklerle şekilleniyor. Her şey “veri”ye
dayanıyor ve en büyük değer de "veri"nin elde edilmesi, korunması ve kullanılmasıyla
yaratılıyor. Bu nedenle yeni teknolojilerin yarattığı ortam turizm
endüstrisine yeni ufuklar açıyor.
Teknolojinin Web2’den Web3’e
geçiş dönemini yaşarken sosyal medyanın yaygınlaşması ve
çeşitlenmesi ile birlikte artan akıllı cihazlar ve veri ile birlikte blockchain
teknolojisi önümüzdeki kısa dönemde turizm endüstrisinin değişimini de etkileyen
ana faktör olmaktadır.
Bu durumda öncelikle turizm sektörümüzün tüm unsurlarıyla bir değerlendirme yaparak yukarıda ana hatlarıyla değindiğim dönemlerden hangisinde olduğu veya içinde bulunulan dönemi tüm yönleriyle kavrayıp kavrayamadığı değerlendirmesini yapmasında yarar var.
Benzer bir değerlendirmeyi turizm sektörü ve kamu yönetimi birlikte yaparak ortaya çıkan sonuç ve tecrübeler ışığında pazarlama ve iletişim çalışmalarını 2014 yılında Turkey Home projesiyle başlayan süreçte "portal dönemi"nden (Web1) "sosyal medya" dönemine (Web2) evrilmiş olmasının bugünün değişim kararını destekleyeceğini düşünüyorum.
Yapılacak değerlendirmeler eğitimden, konaklamaya, ulaşım ve pazarlamaya kadar turizmin her alanını kapsamalıdır.
Unutmadan! İnovasyonun
tetiklediği gelişmeyle beraber Web3 ile birlikte turizm için de yeni bir
ekosistem oluşuyor, bunu anlamak ve sektörün sürdürülebilirliğini sağlamak
öncelikli hedefimiz haline geldi.
Turizm sektörünün 2023 yılında Web3 dönüşümünü odağına alması bu alandaki farkındalığı artıracaktır.
Herkese iyi ve sağlıklı bir yıl dilerim...
Yorumlar
Yorum Gönder