Ana içeriğe atla

#Turizm2030 Daha iyi bir turizm endüstrisini nasıl tasarlarız?

 




Tasarım insan doğasında yer alır ancak hayatımızda daha çok yer edinmesini sağlamak için farkındalığımızı artırmalı, daha çok araştırmalı ve düşünmeliyiz. Tasarım süreci "daha iyiyi" hedefler ve en önemli unsurlarından biri “kavramsallaştırma” ise bir konunun “bilgisine” ulaşmak için gösterdiğimiz çabaların tümünü kapsar.

Turizm sektörümüz kriz zamanlarında genellikle taktiklere yönelerek zor zamanları atlatmaya çalışıyor. Hâlbuki tasarım yaklaşımının zor zamanlarda stratejiyi yenileme ve “daha iyi” bir duruma ulaşma konusunda önemli rol oynadığını belirtmeliyim. Böyle zamanlarda kısa vadeli düşünmek yerine uzun vadeli hedefleri görüp değişen durumlardan yeni ürünler ve beklenmeyen fırsatlar elde edilebilir.

Turizm 2030 kitabı böyle bir zamanda oluşan fırsatı ve yenilenme gereksinimini vurgulayarak daha iyi bir turizm yönetimini tasarlama çalışmalarına dikkat çekmek için yazıldı. Bütün tecrübelerin üzerine tasarım yaklaşımıyla yeni bir bakış açısı getirmeye çalıştım. Kriz zamanlarını sadece her şeyin aniden durduğu yönüyle değerlendirmeyip yeni durumun sunduğu fırsatlar olarak görmeliyiz. Bu aynı zamanda eski stratejileri ve buna göre oluşmuş kurumları -tasarımı- yenileme şansı da sunacaktır, Covid-19 salgını da böyle bir süreçti. İnsan durunca turizm de durdu ancak problemleri ve ihtiyaçları gündemimizde daha net olarak yer aldı. Kitap, bu durumu inceleyerek ülkemiz için yeni bir turizm yönetimi tasarımı öneriyor. Buradan da evrensel ilke ve hedeflerle uyumlu olarak tüm taraflar için daha iyi bir turizm endüstrisine yol açılacaktır diye ümit ediyorum.

e kitap için: https://play.google.com/store/books/details?id=Fx6gEAAAQBAJ



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Müzik Turizmi

Günümüzde gittikçe bireyselleşen kültür ve turizm faaliyetlerinin artık iç içe geçtiğini çok net görebiliyoruz. Kültür her alanıyla çok büyük bir içerik üreticisi konumundadır. Turizm sektörü ise bu içeriği –yaşam deneyimi- değerlendirmek ve insanlara sunmak için çalışma alanını sürekli genişletme ihtiyacı içinde olup insan hayatı ve istekleri de bu iş birliğini zorunlu kılmaktadır. İşte bu alanlardan bir tanesi de müzik’tir. Müzik ve turizm artık çok sık birlikte anılmakta ve bu iki alanın insan hayatına sunduğu yaşam kalitesi, birlikte üretimleri ve fırsatları da değerlendirmek gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Müzik yeni gastronomi’dir. UNWTO (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü), Sound Diplomacy ve ProColombia işbirliğinde 2018 yılında hazırlanan ve WTM London 2018’de de sunuşu yapılan raporun çarpıcı bölümlerini aktarmak faydalı olacaktır, nitekim ülkemiz için de hem turizm sektörünü hem müzik sektörünü yakından ilgilendiren bu konu ile ilgili bir strateji gelişti

Sud de France örneğinde Kolektif Markalar ve Yerel Kalkınma

  Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜciTA) ile Muğla Ticaret ve Sanayi Odası tarafından 20 Ekim 2023 günü gerçekleştirilen Muğla Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesinin odak konusu, coğrafi işaretler, gastronomi ve turizmden ilham alarak, yöresel markaların kolektif yönetimi ve kalkınmaya desteklerinin sağlanmasıydı. Söz konusu zirve kapsamında, ülkemizde coğrafi işaretler ve turizmin ortak problemi ve ihtiyacı olan yönetim/yönetişim konularının çözümüne ilişkin iyi bir örnek olarak gördüğümüz Sud de France (SdF) ile ilgili sunumu Bölge Danışmanı M. Rene Moreno gerçekleştirdi, aşağıda SdF’ye ilişkin verilen bilgiler Sayın Moreno’nun sunumundan derlenmiştir. İnsanlığın yaşadığı Covid-19 salgının etkilerini sürdürdüğünü söyleyerek konuya başlamanın doğru olacağını düşünüyorum. Özellikle “Yeni Normal” olarak adlandırılan gelişmeler aslında değişen düşünce yapısı ve yeni değerlere işaret ediyordu. O günlerde turizm ile ilgili yazılarımda destinasyonl

SÜRDÜRÜLEBİLİR DESTİNASYON YÖNETİM TASARIMI (1): VERİ VE AKILLI DESTİNASYONLAR

  Bir destinasyonun sürdürülebilirliği, sakinlerinin ihtiyaçları, refahı ve yaşam kalitesi ile ziyaretçilerinin ihtiyaçları, refahı ve deneyim kalitesi arasında ne kadar iyi denge kurabildiğine bağlıdır; bu bir yönetim konusudur. Bu hassas denge, sürdürülebilirliğin belirli bir destinasyonun tüm çevresel ve toplumsal yönlerini içeren karmaşık, çok boyutlu bir kavram olduğu anlamına gelir. Bununla birlikte, seyahat başlı başına acil bir küresel sürdürülebilirlik sorununa -iklim acil durumu- büyük ölçüde etkide bulunuyor ve dünyadaki karbon emisyonlarının kabaca %8'ini oluşturuyor. Bu zorlu sorunu ele almak ise endüstrinin öncelikler listesinin başında gelmektedir. Burada, bir yönetim yaklaşımı olarak tasarım yönetimi (Design Management) ve veriler çözümde çok önemli bir rol oynayabilir, gerçek sürdürülebilirlik için atmamız gereken adımları yönlendirebilir. Veri ve sürdürülebilirlik arasındaki ilişki Turizm her şeyle ilgilidir, bu nedenle her şeyi ölçümlemeli ve destinasyo