Ana içeriğe atla

UZAK ROTA'DA TURKEY HOME RÖPORTAJI


UZAKROTA'DA TURKEY HOME RÖPORTAJI
2010 yılından itibaren seyahat etmeyi seven herkese dünyanın çeşitli yerlerindeki en düşük bütçeli seyahat noktalarından lüks alternatiflerine,  en çılgın festivallerden konserlerine kadar seyahat adına ne varsa yayımlayan, sahip olduğu tecrübe doğrultusunda markalar için de çeşitli pazarlama aktiviteleri gerçekleştiren Uzak Rota, Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürü ve 30 Kasım’da gerçekleşen  “Uzakrota Travel Summit (UTSIstanbul)” konuşmacılarından İrfan Önal ile 21 Eylül 2018 tarihinde Bakanlığımızın Turkey Home küresel imaj kampanyası üzerine bir röportaj gerçekleştirdi.
Röportaj içeriği ve linki aşağıdaki gibidir:
Öncelikle hoş geldiniz, ziyaretçilerimize kendinizi biraz tanıtabilir misiniz ?

Ben Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürüyüm. Bu görevi 5,5 yıldır yürütüyorum. Bakanlığımızda yurt içinde ve yurt dışında çeşitli kademelerde yöneticilik görevleri yaptım. Bu yıl Bakanlığımızda 23. yılımı çalışıyorum. Özellikle Destinasyon yönetimi, destinasyon pazarlaması, ulusal turizm örgütleri, kültür endüstrisi, kültürel diplomasi, turizm diplomasisi ve çevre konularında çalışmalarım bulunuyor.

Bize biraz Turkey Home hakkında bilgi verebilir misiniz?

“Turkey Home” projesi 5 yıl önce Tanıtma Genel Müdürlüğünce başlatılan bir tanıtım kampanyası ve ülkemiz adına tanıtım markası yaratmak için yürütülen bir projenin adıdır. Bir slogan veya logo çalışması değildir. Kültür ve turizm diplomasimizin güçlü bir kampanyası olarak bireyle iletişim kuran ve çağdaş enstrümanlarla bu iletişimi devamlı kılan bir stratejiye sahiptir. Ülkemizin tüm değerlerini içinde barındırarak yalın bir dil ve görünümle dünyaya ülkemizin ve insanımızın hikâyelerini ulaştırmayı ve etkileşimine yardımcı olmayı amaç edinmiştir. Bu anlamda ülkemizin küresel imaj kampanyasıdır.

Turkey Home projesinin tanıtımında ne gibi faaliyetlerde bulunuyorsunuz?

Ülkemizin ulusal turizm örgütü olarak yurt dışındaki tüm tanıtım ve pazarlama faaliyetlerimiz Turkey Home kampanyasının şemsiyesi altında gerçekleştirilmektedir. Kampanyanın sosyal medya hesapları, dünyadaki benzer kuruluşlar arasında en önde gelen takipçi ve etkileşim sayılarına sahiptir. Bütün markalarla stratejik ortaklıklarımızı da ülkemiz adına Turkey Home markası temsil etmektedir. Bütün basın, kültürel faaliyetler, sektörel faaliyetler, reklam faaliyetleri Turkey Home markasının içeriğinde gerçekleştirilmektedir. Bu faaliyetler hem ülkemiz ve destinasyonlarımız, kültürümüz ve insanımız adına tanıtım ve iletişim faaliyetleri olmakta hem de Turkey Home markasının bilinirliğine yardımcı olmaktadır.

Meksika’nın Chicago’daki duvar yazıları, Palau’nun temiz sahilleri pazarlaması, Dominik’in 11 ayrı plajı pazarlamak için yarattığı projeler… Dünyada turizm pazarlama faaliyetleri viral pazarlamaya evriliyor. Peki, Türkiye’nin bu alanda çalışmaları mevcut mu?

Turkey Home özellikle özgün ve içten bir duruş sergilemeyi amaç edinmiş bir kampanyadır. Bu amaçla başından itibaren kültür, sanat, müzik ve spor yoluyla insanlarla iletişim kurmayı, bu faaliyetleri insanlara ulaştırarak onların hayatına renk katma amacını stratejisinde önemli bir yere koymuştur.  Özellikle gastronomi, yürüyüş yolları ve festivaller ile ilgili olarak ürettiği etkileşimli projeler artık süreklilik kazanmış ve insanların çok fazla ilgisini çekmektedir. Bu gibi projeleri çeşitlendirerek sürdürmeyi planlamaktayız.

Türkiye’nin ana pazarları tekrar eski gücünü kazanmaya başladı. Peki, alternatif pazarlar için de çalışmalarımız mevcut mu? Çin yakın gelecekte ana pazarımız olabilir mi?

Türkiye özellikle Çin, Hindistan, Güney Afrika, Brezilya gibi gelişen ve gelecekte daha da önemli hale gelecek pazarlara ilişkin yeni stratejilerini eyleme dönüştürmektedir. Bu yıl Çin’de “Türkiye Turizm Yılı”dır ve bununla ilgili pek çok tanıtım ve pazarlama projesi yürütmekteyiz. Her pazar için özel sektörümüzle birlikte çalışmaktayız ve özellikle bu pazarlara ilişkin yeni ürünlerimizi ve yeni destinasyonlarımızı ön plana çıkarmayı hedefledik. Çin’de hedefimiz pazara yeni ürünlerimizi ve yeni destinasyonlarımızı tanıtarak, kişi başı harcamayı 2023’te 2000 Amerikan doları seviyesine ulaştırmaktır.

Ülkemize gelen turist profilinde ve seyahat odaklarında (gurme, deneyim ve macera) son yıllarda değişim gözlenmeye başlandı. Siz bunu neye bağlıyorsunuz?

Turizmdeki hızlı değişim ülkemize gelen turistlerin davranışlarında da görülüyor. Bu tüm destinasyonlar için geçerli bir olgu. Turizmde deneyim ön plana çıkıyor ve sizin de turiste bu deneyimi yaşatacak ürünler sunmanız gerekli. Ülkemiz turizm potansiyeli açısından çok zengin. Turizm endüstrisindeki ve turist davranışlarındaki değişimi iyi takip etmeli ve sektörel dinamiklerimizi ve turizm anlayışımızı buna göre kurgulamalıyız.

Son olarak eklemek istedikleriniz var mı?

Turizm, dünyada en hızlı büyüyen bir sektör olarak çok çeşitli sektörleri de etkilemekte ve etkilenmektedir. Bu noktada turizm yönetimi çok önemli bir konu olarak ortaya çıkmaktadır. Turizmi -ülkemiz, insanımız ve ekonomimiz açısından doğru kurgulayabilmemiz ve potansiyelimizi en verimli şekilde kullanabilmemiz için- en doğru ve en etkili şekilde yönetmeliyiz.
https://www.uzakrota.com/kultur-ve-turizm-bakanligi-tanitma-genel-muduru-irfan-onal-roportaji/


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Müzik Turizmi

Günümüzde gittikçe bireyselleşen kültür ve turizm faaliyetlerinin artık iç içe geçtiğini çok net görebiliyoruz. Kültür her alanıyla çok büyük bir içerik üreticisi konumundadır. Turizm sektörü ise bu içeriği –yaşam deneyimi- değerlendirmek ve insanlara sunmak için çalışma alanını sürekli genişletme ihtiyacı içinde olup insan hayatı ve istekleri de bu iş birliğini zorunlu kılmaktadır. İşte bu alanlardan bir tanesi de müzik’tir. Müzik ve turizm artık çok sık birlikte anılmakta ve bu iki alanın insan hayatına sunduğu yaşam kalitesi, birlikte üretimleri ve fırsatları da değerlendirmek gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Müzik yeni gastronomi’dir. UNWTO (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü), Sound Diplomacy ve ProColombia işbirliğinde 2018 yılında hazırlanan ve WTM London 2018’de de sunuşu yapılan raporun çarpıcı bölümlerini aktarmak faydalı olacaktır, nitekim ülkemiz için de hem turizm sektörünü hem müzik sektörünü yakından ilgilendiren bu konu ile ilgili bir strateji gelişti...

Asıl Şimdi Güvenli Turizm Koridorları!..

  Malum, Koronavirüs yaklaşık bir yıldır hayatımızda. Geçtiğimiz yıl burada salgının turizme etkileri ile ilgili birçok yazıda yorumlar yapmış, hatta projeler sunmuştum. Turizm sektörü ile ilgili herkesin de benzer çabaları oldu. Bahsettiğim projelerden biri de geçtiğimiz Nisan ayında düşündüğüm ve Ağustos’ta bu platformda yazdığım “Güvenli Turizm Koridorları” ile ilgili (Pier to Pier Project for Safe Tourism) idi. O zamanlar birçok ülke benzer projeler geliştirdi ve uyguladı. Kimi nispeten başarılı oldu, kimi de başlamadan bitti. Ancak böyle projeler geliştirirken ülkelerin özgün durumlarını mutlaka göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bizim de kendi kurallarına göre işleyen bir turizm endüstrimiz var. Birkaç destinasyona yoğunlaşmış dar alanda yüksek turist rakamlarına dayalı bir sektörel yapıya sahibiz. Salgın şartlarında turizm faaliyetlerini sürdürürken bu yapının bazı avantajlarını da yaşadık. Örneğin geçtiğimiz yaz 4 destinasyonumuzun turist trafiğine açılabilmesi otellerimiz...

Covid-19 Salgınının Turizme Etkileri

Daha önce benzeri olmayan bir olay… Daha düne kadar tüm ilgililer 2020’de turizm ve seyahat sektörünün yine başarılı bir yıl geçireceğini öngörüyor buna göre planlar yapıyordu. UNWTO (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü), turizmde önceki senelerdeki kadar artış olmayacağını belirtmiş olsa da %4 büyüme beklentisini açıklamıştı. Özellikle son 10 yılda sektörler arasında en popüler olması hasebiyle tüm yüzlerin çevrildiği seyahat ve turizm sektörü yine başarılı geçecek bir yılın arifesindeydi. Herkesin keyfi yerinde gibiydi, ta ki Covid-19 ciddiyetini ortaya koyana kadar… İlk önce Çin’de görülen vakaları herkes yine SARS ve MERS gibi algılayıp, bölgesel ve kısıtlı zaman etkilerini gösterecek bir olay olarak gördü. Dünya Sağlık Örgütü 11 Mart günü resmî olarak Covid-19 Pandemisini ilan ettiğinde ilk korku da başlamış oldu. Artık dünya üzerindeki herkes yeni güne geçmiş yaşam biçimini dünde bırakarak uyanmıştı. Bu kuşağın yaşamadığı pek çok uygulama ardı sıra yaşamımıza g...