Ana içeriğe atla

Türkiye Tematik Tanıtımı Sevdi...TROYA YILI





Türkiye Tematik Tanıtımı Sevdi…

TROYA YILI

Kültür ve Turizm Bakanlığınca 2018 yılı “Troya Yılı” olarak ilan edildi. Troya Ören Yeri’nin UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kabulünün 20. yılı nedeniyle, 2017 yılının ilk aylarında Çanakkale’de yer alan kamu ve sivil kurumların teklifi ile gündeme gelen konu, Genel Müdürlüğün 2015  yılında ortaya koyduğu tanıtım stratejisinde "Tematik Yıl" konsepti olarak yer aldığından “aranan hikâye” olarak hemen desteklendi. Bu konsept 2017 yılında gerçekleştirilen 3. Turizm Şurası kararları arasında da yer aldı.

Burada yola çıkılırken öncelikli amaç, ülkemiz adına pozitif ve güçlü bir hikâye aracılığıyla dünyayla doğru ve etkili bir iletişim kurmak, ülkemizin ve Çanakkale destinasyonunun tanıtımına katkı vermekti. Nihayet gerekli resmî prosedür tamamlanarak yılın ortası gibi ülkemize ve dünyaya “Troya Yılı” ilanını duyurmuş olduk.  En büyük desteği yine Sayın Cumhurbaşkanımız vermiş, 01 Kasım 2017 tarihinde 3. Turizm Şûrası açılış konuşması sırasında Troya Yılı’na yaptığı atıf herkes için büyük sevinç oluşturmuştu.

Bir yıl boyunca gerçekleştirilecek ulusal ve uluslararası faaliyetlerin ilanı da 2018 yılının hemen başında Sayın Bakanımızca Çanakkale’de gerçekleştirildi. Faaliyetlerin bir takvime bağlı olarak Tanıtma Genel Müdürlüğü tarafından koordine edileceği duyuruldu. Tanıtım ve iletişim açısından da merkeze en önemli hikâye olarak Troya Müzesi’nin açılışı konumlandırıldı. Çünkü bu güçlü markanın en etkili iletişim aracı yıl içinde hizmete açılacak olan Troya Müzesi olacaktı. Tüm dünya tarafından bilinen bir mitin günümüz insanına dokunuşunu ifade eden Troya Ören Yeri ve hemen yanı başındaki Troya Müzesi ülkemiz ve destinasyon için eşsiz bir değer oluşturuyordu.

Başlangıçta 100 faaliyet planlanmıştı ve bizleri asıl heyecanlandıran ise bu faaliyetlerin takviminin de özverili bir çalışma sonucunda ilan edilmesi olmuştu. Hepimiz şunu biliriz ki; böyle durumlarda projeleri ve takvimini yayımlayabilmeniz size ayrı bir güç ve ciddiyet kazandırmaktadır. Nitekim Troya Yılı iyi bir başlangıç yapmış oldu. Elbette bu duruma uluslararası ve ulusal tepkiler de gecikmedi. The Guardian gazetesi 26 Eylül tarihli internet haberinde Troya Yılı’nı ele aldı. (https://www.theguardian.com/science/2017/sep/26/archaeologists-home-in-on-homeric-clues-as-turkey-declares-year-of-troy)
Bu haberi daha sonra birçok haber, makale, faaliyet haberi ve yorum izledi. Tanıtma Genel Müdürlüğünce Troya Yılı’nın resmî lansmanı da 2017 Kasım başında WTM Fuarı ile Londra’da gerçekleştirildi. Böyle güçlü bir başlangıç ve alınan pozitif tepkiler Troya Müzesi ve Troya hikâyesinin etkili bir iletişim aracı olacağı sinyallerini bizlere vermiş oldu ve bu durum kimseyi yanıltmadı.

Tanıtma Genel Müdürlüğü tarafından bugüne kadar Troya Yılı münasebetiyle ulusal ve uluslararası arenada gerçekleştirilen ve koordine edilen tüm faaliyetleri www.tanitma.gov.tr adresinde bulabilirsiniz. 150’ye yakın faaliyet, 200 civarında uluslararası haber, makale, yazı vs. http://www.tanitma.gov.tr/TR-208016/2018-troya-yili-tanitim-faaliyetleri.html

Bu yıl boyunca en önemli konu; başta Çanakkale halkı ve Çanakkale Valiliği olmak üzere, Çanakkale’deki resmî ve özel kurumların Troya Yılı’na sahip çıkarak, birçok projeyi kendi inisiyatifleriyle gerçekleştirmeleri olmuştur. Tüm çalışmaları kamu-özel sektör iş birliği adına ülkemiz ve turizm sektörü için de başarılı bir örnek olarak nitelemek mümkündür. www.troya2018.com

Çanakkale’de faaliyet gösteren turizm sektörü temsilcileri aynı başarıyı Çanakkale Zaferi’nin 100. anma yılı olan 2015’te de göstermişlerdi. Bu iki odaklanma başarısı beraberinde Çanakkale’ye birçok turizm ürünü kazandırmış oldu. Şimdi uluslararası niteliği olan “Barış İçin Koşuyorum” maratonu, Boğaz’da yüzme yarışı, Troya yürüyüş yolları gibi spor ve aktivite odaklı sağlam ürünlere de sahip durumdalar. Dünyaya armağan olarak sunulan Troya Müzesi de bunların başında geliyor… Önemli bir turizm destinasyonu olarak Çanakkale, doğru kurgularla ilerlemeye devam ediyor. Bütün bu emeklerin süreklilik kazanması da ülkemizde merkezde ve destinasyon bazında turizmi nasıl yöneteceğimizle oldukça ilgili bir durumdur.

Troya Yılı ilanı, ekim ayında tamamlanarak ziyaretçi kabulüne başlayan Troya Müzesi’nin bitirilmesi için de büyük bir enerji ve konsantrasyon oluşturmuştur. Ülke olarak tanıtım hususunda pek çok eleştiri kabul etmekle birlikte Troya Yılı boyunca şimdiden iyi bir sınav verildiğini söylemek mümkündür. Bu sonuçlar bundan sonraki faaliyetlere de önemli bir enerji ve tecrübe sağlayacaktır.

Troya Yılı’na ve bu yıl boyunca gerçekleştirilen faaliyetlere vatandaşlarımızın, sporcu ve sanatçılarımızın, akademisyenlerimizin, özel sektör kuruluşlarımızın ve özellikle basınımızın verdiği destek de bu başarıda kilit rol oynamaktadır.

Burada bir hususun bir kere daha altının çizilmesinde fayda var: Tanıtım ve iletişimde yalınlık, odaklanma ve kendi değerlerinize konsantre olarak koordinasyon içinde çalışmak başarılı sonuçlar için önceliği oluşturmaktadır. Çanakkale ve Bakanlığımız bunu Troya Yılı çalışmalarında gerçekleştirmiş ve ülkemiz için iyi bir örnek oluşturmuştur.



İrfan ÖNAL, Ekim 2018

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Müzik Turizmi

Günümüzde gittikçe bireyselleşen kültür ve turizm faaliyetlerinin artık iç içe geçtiğini çok net görebiliyoruz. Kültür her alanıyla çok büyük bir içerik üreticisi konumundadır. Turizm sektörü ise bu içeriği –yaşam deneyimi- değerlendirmek ve insanlara sunmak için çalışma alanını sürekli genişletme ihtiyacı içinde olup insan hayatı ve istekleri de bu iş birliğini zorunlu kılmaktadır. İşte bu alanlardan bir tanesi de müzik’tir. Müzik ve turizm artık çok sık birlikte anılmakta ve bu iki alanın insan hayatına sunduğu yaşam kalitesi, birlikte üretimleri ve fırsatları da değerlendirmek gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Müzik yeni gastronomi’dir. UNWTO (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü), Sound Diplomacy ve ProColombia işbirliğinde 2018 yılında hazırlanan ve WTM London 2018’de de sunuşu yapılan raporun çarpıcı bölümlerini aktarmak faydalı olacaktır, nitekim ülkemiz için de hem turizm sektörünü hem müzik sektörünü yakından ilgilendiren bu konu ile ilgili bir strateji gelişti...

Asıl Şimdi Güvenli Turizm Koridorları!..

  Malum, Koronavirüs yaklaşık bir yıldır hayatımızda. Geçtiğimiz yıl burada salgının turizme etkileri ile ilgili birçok yazıda yorumlar yapmış, hatta projeler sunmuştum. Turizm sektörü ile ilgili herkesin de benzer çabaları oldu. Bahsettiğim projelerden biri de geçtiğimiz Nisan ayında düşündüğüm ve Ağustos’ta bu platformda yazdığım “Güvenli Turizm Koridorları” ile ilgili (Pier to Pier Project for Safe Tourism) idi. O zamanlar birçok ülke benzer projeler geliştirdi ve uyguladı. Kimi nispeten başarılı oldu, kimi de başlamadan bitti. Ancak böyle projeler geliştirirken ülkelerin özgün durumlarını mutlaka göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bizim de kendi kurallarına göre işleyen bir turizm endüstrimiz var. Birkaç destinasyona yoğunlaşmış dar alanda yüksek turist rakamlarına dayalı bir sektörel yapıya sahibiz. Salgın şartlarında turizm faaliyetlerini sürdürürken bu yapının bazı avantajlarını da yaşadık. Örneğin geçtiğimiz yaz 4 destinasyonumuzun turist trafiğine açılabilmesi otellerimiz...

COĞRAFİ İŞARETLER VE YÖRE (Farklı bir hikaye)

  (Fransa Bisiklet Turundan-2024) ...Ülkemizde coğrafi işaret sistemini incelemek ve eksikleri ortaya koymak çok önemlidir çünkü tadın yansıması olan yöre kavramını içselleştirmemize coğrafi işaretler aracı olacaktır. Cİ sistemini bir sacayağı olarak simgeleştirdiğimizde tescil, yönetişim ve denetim unsurlarının gereğinin eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesi gerçeği ile karşı karşıya olduğumuzu görürüz...  Yöre kavramı Bu yazıda Türkiye’de son yıllarda oldukça popüler hale gelen coğrafi işaretler ve buna bağlı olarak yöre kavramının ne ifade ettiği kültürel bağlamında değerlendirilerek temsil ve iletişim aracı olarak yer, insan ve ürün ilişkisi ortaya konulmaya çalışılmıştır. Yöre tanımı TDK’da şöyledir: Bir bölgenin belli bir yer ve çevresini kapsayan sınırlı bölümü; havali, mahal, civar. Bir değerlendirmeye göre yöre, kendine mahsus alametleri bulunan bir bölgeciktir. Böyle bir coğrafi yöre, geçmişte olmuş ve bugün olmakta bulunan olaylar ve objelerin bileşmesidir...