Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kültür ve turizm'e yeni bakış açısı...

  Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütünün (UNWTO/BMDTÖ) yeni (2018) ifadesine göre yaratıcılığın ve çağdaş sanatın birçok dalı  Kültürel Turizm  tanımı içinde değerlendirilmektedir. Bunlar; sanatın çok çeşitli dalları, mimari, tarihi ve kültürel miras, mutfak mirası, edebiyat ve müzik, yaratıcı endüstriler, günümüz yaşam kültürleri ve hayat tarzları, gelenek ve görenekler, Miras Alanları olarak sıralanabilir. Böylece yaratıcı ekonomiler ile kültürel turizmin güçlü entegrasyonunu görebiliyoruz. UNWTO’nun (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü) yaptırdığı araştırmalara göre ulusal turizm örgütlerinin %81’i çağdaş sanat ve yaratıcılığı (sinema, performans sanatları, dizayn, moda, yeni medya vb.) kültürel turizmin bir parçası olarak görmekteler. Günümüzde gittikçe yayılan turizm faaliyetlerinin etkileri turizm ve kültürel endüstrilerin gittikçe derinleşen  simbiyoz (ortak yaşam/tarafların yararlandığı ilişki)  durumunu perçinlemektedir. Örneğin Pekin’de sayıları 798’e ulaşmış

DEJAVU

  Turizm sektörü ne zaman bir beklenti içine girse — normal veya kriz zamanları, fark etmez- hep aynı filmi izliyoruz… “Bu sezon milyonlarca turist ülkemize akacak!” “Türkiye’ye rezervasyon patlaması var!” “Bu krizden de güçlenerek çıkacağız!” …Peki biz ne yaşıyoruz? Biz neden her krizde aynı filmi izliyoruz? Bunun cevabı, kalemi elimize alıp yeni bir senaryo yazmadığımızdan olabilir mi? Eğer bu durum DEJAVU haline gelmişse ve biz bundan yorulmuşsak yeni bir senaryo yazmanın zamanı gelmiş de geçiyor bile! İşte beklenen yönetmen geldi: Covid-19!…Biz istesek de istemeksek de senaryo değişti ve yeni bir film çekiliyor! Peki biz inisiyatif alacak mıyız?

Troya Müzesi ...Türkiye'nin Dünyaya Armağanı

  Troya M üzesi… 2020 -2021 Avrupa Müze Forumu Ödülleri Türkiye, kültür ve turizm sinerjisini oluşturmak için yıllardır çabalıyor... Kum-deniz-güneş konseptine bağlılığını azaltmak, turizmi Anadolu’ya yaymak ve ürün çeşitliliğini sağlamak amaç edinilirken, kültür alanında bu anlayışı desteklemek için, kültürel varlıklarını ayağa kaldırmak, çağdaş müzeciliği kurumsallaştırmak ve Anadolu’nun eşsiz potansiyelini harekete geçirmek hedeflendi. Bu noktada, Kültür ve Turizm Bakanlığının ana amacı da kültür ve turizm sinerjisini oluşturmaktır. Tabi ki her şey hemen olmuyor, zaman ve emek istiyor. Eğrisiyle doğrusuyla bu konu hakkında pek çok şey söylenebilir ancak bir şeyin altını çizmek gerekir: Türkiye’den üç müze, dün Avrupa Müze Forumu’ndan ödül aldı. Troya Müzesi 2020 Yılı Avrupa Yılın Müzesi Özel Ödülü’ne layık görülürken, Odun Pazarı Modern Müze, 2021 Avrupa Yılın Müzesi Özel Ödülüne ve Bayburt Kenan Yavuz Etnografya Müzesi de 2021 Silletto Ödülüne layık görüldü. Bu Türk Müzeciliğ

Şehirlerimiz ve turizm…

Dünya nüfusunun yarıdan fazlası şehirlerde yaşıyor ve bu durum ülkemiz için de geçerli. Şehirler birçok yönden insan hayatına yön veriyorlar. Kalkınma, markalaşma, yönetim, ekonomi, kültür, sağlık, çevre vb. Bu yüzden yaşadığımız çağ “Şehir çağı” diye anılmaktadır. Büyük potansiyel barındıran bizim şehirlerimizde de benzer eğili m  mevcut.  Anadolu’nun zengin yaşam hikayesini barındıran şehirlerimizin kendilerini gerçekleştirme ve küresel rekabette sıyrılıp markalaşmaları için iyi yönetilmelerinin önceliği var.  “İyi yönetim” kavramından ise somut anlamda idari sisteme ve mevcut kurumları kastediyorum. Öte yandan “potansiyeli” yönetme ve harekete geçirme konusunda idari sistemden kaynaklanan problemleri hep birlikte yaşıyoruz. Buna zaman zaman bürokrasi (bilimsellikten uzak) diyoruz, zaman zaman da siyasetin etkisi diye nitelendiriyoruz ancak bir gerçek var ki, şehirlerimizin potansiyelini arzuladığımız gibi harekete geçiremiyoruz. Bu konuyla ilgili iyi örneklerin ise yönetim sistemi

Fikri Mülkiyet Günü - Vizyoner Yenilikçiler (26 Nisan 2012)

    Dünya fikri mülkiyet organizasyonu (WIPO) üyesi ülkeler tarafından kutlanan 26 Nisan Dünya Fikri Mülkiyet Günü münasebetiyle; kültür endüstrimizin vazgeçilmez paydaşları olan müzik, ilim edebiyat, sinema, güzel sanatlar, bilişim ve tüm yaratıcı alanlardaki üretimleri ile insanımızın kültürel hayatını zenginleştiren herkese bu anlamlı günde minnettarlığımızı ifade etmeliyiz. Dünya Fikri Mülkiyet Günü çerçevesinde; fikri mülkiyet haklarına ilişkin toplumsal bilincin yükseltilmesi, sanatsal faaliyetler ile teknolojik buluşlardaki gelişmenin insan hayatı üzerindeki olumlu etkisinin ve dünyamıza şekil veren rolünün gözler önüne serilmesi amaçlanmaktadır. Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü her yıl Dünya Fikri Mülkiyet Günü dolayısıyla bir tema belirlemektedir. Bu yıl ise “vizyoner yenilikçiler '' teması belirlenmiştir. Fikri Mülkiyet Günü, özellikle de yenilikçiler tarafından ortaya konan yaratıcılık ile yine bu kişilerin küresel boyutta toplumlara sundukları paha biçilemez katk

Turizm sadece turizm midir? (Turizme interdisipliner yaklaşım)

  Dünya hızlı bir şekilde korumacı, milliyetçi, kontrolcü ve tedirgin bir hal alırken bu durumu Covid-19 salgını daha da belirginleştirdi. Bundan önceki anlayış ise tam tersi; küresel, serbest ve iyimserdi. Çok değil, 30 yıl önce Berlin Duvarı’nın yıkılışına tanık olduğumuzda nasıl özgürlük ve umut rüzgarları esiyordu… Biraz daha geri gidip insanlığın yaşadığı büyük bir buhranı hareket noktası olarak alırsak, İkinci Dünya savaşı sonrasındaki hızlı refah artışını görebiliriz; yazılanlar, umutlar, dinlediğimiz müzik, barış, özgürlük ve umut dolu sözler… İşte bu yaklaşım özellikle turizm endüstrisinin hızlı büyümesini destekledi. Dünyada 1950’de 25 milyon olan turist sayısı 2019 yılına geldiğimizde 56 kat artarak 1.4 milyara ulaştı. Bununla birlikte başta ekonomik büyüklükler olmak üzere her şey hacimsel olarak genişledi. Özellikle son 10 yılda uçakların her yere uçtuğu, vize serbestisinin yaygınlaştığı, seyahat etmeyenin adeta kınandı

Covid-19 salgınının örttüğü sorunlarıyla yeni turizm…

  Hayatımızın son 1.5 yılında her şeyi salgın belirliyor ve biz Covid-19 öncesini unutmuş gibiyiz. Hemen 2019 yılına geri dönüp turizmin global gündem konularını hatırlamakta fayda var. Şimdilik buzdolabına konulan sorunlar salgın sonrası yeni turizm anlayışının da temel kodları olacaklar. Bu arada turizm endüstrisinin Covid-19 salgını nedeniyle uğradığı global çöküntünün giderilmesi yeni yaklaşımları da zorunlu kılıyor. Dünyanın en hızlı gelişen endüstrisinin salgın öncesi problemlerini -şu an için- örtmüş olması bu problemleri yok etmeyecek, üstelik bu problemlere aşı ve hijyen kuralları gibi Covid-19 ayarı da eklenmiş olacak. Turizmin çözüm bekleyen ve yeni yaklaşım gerektiren sorunlarını hatırlayalım: İklim değişikliği: Salgın’ın hemen öncesinde “Greta effect” , “Flight free” gibi karbon salınımını azaltmak için akımlar konuşuluyor ve özellikle Kuzey ve Batı Avrupa ülkelerinde insanlar seyahat ve tatil planlarını tren yolculukları üzerine yapıyorlardı. Bu etkinin tersine