Türkiye turizmde 70’lerin sıkışıklığından kurtulmalı. Bunun için komple yeni bir tasarım oluşturmalı; turizm demokratikleşmeli ve tabana yayılmalı, eğitim öncelikli olmalı, yerel yönetim anlayışı etkinleşmeli ve iyi yönetim hedeflenmeli.
Bugün dünyanın en çok ziyaretçi alan 10 destinasyonu içinde olmak bunun her geçen yıl artan sosyal, çevresel ve kültürel yükünün görülmesine engel olmamalı.
Turizme adım attığımızda da gelişmekte olan bir ülkeydik ve hala öyleyiz. Paradigma değişti ve dolayısıyla turizm de değişti. Artık turist ve ev sahibi toplum arasında denge öncelikli hale geldi ve sürdürülebilirlik anlayışı kültürel ve doğal varlıkların çevresel güvenliğinin garantisi olarak düşünülüyor. Kısaca, doğru bir tasarımla turizm pek çok alanı sürdürülebilir kılabilir ve topluma fayda sunabilir. Bu yapılmazsa turizmde aşağı yönlü bir hareket süreklilik kazanacaktır ve fedakarlık yükümüz artacaktır. Günü geldiğinde de yeni paradigmayla sahaya çıkan rakipler karşısında zorluk yaşanacaktır.
Yorumlar
Yorum Gönder