Bir film farklı açılardan yorumlanabilir. Türkçeye ‘Umudun Tarifi’ olarak çevrilen ‘Sweet Bean’ adlı 2015 yapımı Japon Filminin konusu çarpıcı bir insan hikâyesi olarak öne çıkıyor ancak film Japon mutfağına ait bir ‘tarif’ ve Japonya imajının güçlü ögelerinden ‘sakura’ vurgusuyla kültürün açık bir gösterimini de bizlere sunuyor. Bu bakımdan çok iyi bir seyahat filmi; filmle ilgili yapılan eleştiri ve yorumlarda bu noktaya değinilmediği için ben de bu konuya değineyim istedim. Fimdeki tarif, ‘Dorayaki’ bir Japon tatlısı. Kiraz ağaçlarıyla kaplı bir sokağın köşe başında yer alan küçük bir dükkânda Dorayaki satıcısı orta yaşlarda bir adamın yaşlı bir kadınla tesadüfi karşılaşmasıyla Dorayaki tarifinin büründüğü anlatımın gücünü görüyoruz. Dorayaki'nin yapımında gösterilen özen yaşlı kadının Azuki Fasulyeleri hakkında söylediği “Bu dünyada her şeyin anlatacak bir hikâyesi vardır” sözüyle çok çarpıcı bir şekilde aktarılıyor. Sakura zamanı Kiraz Ağaçlarının güzelliği izleyiciyi adeta
Turizm endüstrisi, yaşama ayak uydurma, yani dayanıklılık konusunda mahir olmalıdır. Turist bu değişimi takip eder, böylece sektör ve turist arasında değişime endeksli bir ilişki kurulur. Aslında turizm edilgen yapıda, yaşadığımız dünyanın bir yansımasıdır. Bu yüzden günümüzde turist profili anılarda yer edecek düzeyde bir deneyim ve macera yaşama isteğini temsil ediyor. Bu istek nedeniyle de turizmin algısı seyahat edenler, yerel halk, iş ortamı ve hükümet kurumları arasında değişiyor/değişmeli. Kısacası bütün hikaye değişim üzerine kurulmuş…Bu değişimi anlayan ve turizm endüstrisini ona göre yeniden tasarlamak isteyen küçük! bir ülkenin turizm vizyonuna göz atalım; HOLLANDA. Hollanda, Batı Avrupa’da, önemli sayıda Türk’ün de yaşadığı ve etkin olduğu, turizm bakımından da önde gelen pazarlarımızdan biridir. (Hatta “Düşünün Antalya’da mutlu bir Hollandalı” diye sözleri olan, 80’li yıllardaki turizm hamlesine eşlik eden bir şarkımız dahi vardır.) Konya kadar toprağı İstanbul kadar