Ana içeriğe atla

The New York Times’ın 2023’te Gidilecek 52 Yer Listesi* Üzerine…

 


 



Seyahat ve turizmin popüler ve etkili listeleri arasında görülen The New York Times’ın gidilecek 52 yer listesini turizm anlayışına ilişkin eğilimleri vermesi bakımından önemli buluyorum. Bazılarına göre niş bir liste olarak görülebilir ancak kitle turizminin dışında geniş bir yelpazeyi kapsadığından turizm ve seyahat algısının güncel durumunu yansıttığını belirtmeliyim.

Geçmiş yıllarda olduğu gibi öncelikle listeyi inceleyip bu yılki “ana fikri” belirtip sonrasında da listenin turizm anlayışına değineceğim.

Bu yıl listeye hakim olan düşünceyi YENİ KEŞİFLER! NİŞ ÜRÜNLER olarak belirtmeliyim. Bunun yanında bilinen destinasyonların yeni bakış açısıyla değerlendirilerek  farklı ürünlerinin öne çıktığını görüyoruz. YENİ YERLER listenin genelinde vurgulanan bir yaklaşım olmuş.

Şimdi de 52 destinasyonun öne çıkardığı ürünler ve anlayıştan bahsedersek; yenilikler, kalabalık destinasyonların çeperinde yer alan “gizli” “sakin” yerler, ulusal parklar, ikonik doğal oluşumlar, mutfak kültürü, astroturizm, yaban hayatı, yeniden başlayış, ayak basılmamış yeni yerler, dans, müzik, eğlence, sürdürülebilir turizm vergileri, destinasyon yönetimi, festivalller, köy yaşamı, macera, modern sanat, mimari, sokak yemek kültürü, dizayn, yeni müzeler, kültürel miras, edebiyat,  dinginlik olarak sıralanıyor. Bütün bu ürünlerin ve destinasyonların ortak özelliğini sürdürülebilirlik şemsiyesi altında tarihle, kültürle ve doğayla yeniden kurulan bağ olarak düşünebiliriz. (Bu anlayış Anadolu'da pek çok destinasyonumuz için ilham verici olabilir)

Listede İstanbul’un da olması sevindirici. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılına da vurgu yapılarak İstanbul’da tarihi mekânların kültürel hayata tekrar kazandırılmasından ve yeni hizmete girecek kültür, sanat alanlarından övgüyle bahsedilmiş. 

Bu anlamda yerel yönetimlerin işlevi öne çıkıyor ve destinasyonların kendi insanına iyi hizmet götürmesinin ziyaretçiyi de çekeceği anlaşılıyor.

Bu vesileyle şunu da belirtmeliyim; 2023 yılı Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun 100. yılı ve bu hepimiz için olduğu gibi misafirlerimiz için de çok güzel bir olay. Bu nedenle yurtdışı tanıtım çalışmalarında 100. yıl vurgusunun yapılarak özel “hikâye” ve organizasyonların yılın tümüne yayılmasını yararlı görüyorum. Söz konusu vurgu ülkemizin uluslararası görünümüne katkı yapacak ve güzel bir hikâyenin tüm dünyayla paylaşılmasına vesile olacaktır.

*https://www.nytimes.com/interactive/2023/travel/52-places-travel-2023.html

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Müzik Turizmi

Günümüzde gittikçe bireyselleşen kültür ve turizm faaliyetlerinin artık iç içe geçtiğini çok net görebiliyoruz. Kültür her alanıyla çok büyük bir içerik üreticisi konumundadır. Turizm sektörü ise bu içeriği –yaşam deneyimi- değerlendirmek ve insanlara sunmak için çalışma alanını sürekli genişletme ihtiyacı içinde olup insan hayatı ve istekleri de bu iş birliğini zorunlu kılmaktadır. İşte bu alanlardan bir tanesi de müzik’tir. Müzik ve turizm artık çok sık birlikte anılmakta ve bu iki alanın insan hayatına sunduğu yaşam kalitesi, birlikte üretimleri ve fırsatları da değerlendirmek gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Müzik yeni gastronomi’dir. UNWTO (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü), Sound Diplomacy ve ProColombia işbirliğinde 2018 yılında hazırlanan ve WTM London 2018’de de sunuşu yapılan raporun çarpıcı bölümlerini aktarmak faydalı olacaktır, nitekim ülkemiz için de hem turizm sektörünü hem müzik sektörünü yakından ilgilendiren bu konu ile ilgili bir strateji gelişti...

Asıl Şimdi Güvenli Turizm Koridorları!..

  Malum, Koronavirüs yaklaşık bir yıldır hayatımızda. Geçtiğimiz yıl burada salgının turizme etkileri ile ilgili birçok yazıda yorumlar yapmış, hatta projeler sunmuştum. Turizm sektörü ile ilgili herkesin de benzer çabaları oldu. Bahsettiğim projelerden biri de geçtiğimiz Nisan ayında düşündüğüm ve Ağustos’ta bu platformda yazdığım “Güvenli Turizm Koridorları” ile ilgili (Pier to Pier Project for Safe Tourism) idi. O zamanlar birçok ülke benzer projeler geliştirdi ve uyguladı. Kimi nispeten başarılı oldu, kimi de başlamadan bitti. Ancak böyle projeler geliştirirken ülkelerin özgün durumlarını mutlaka göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bizim de kendi kurallarına göre işleyen bir turizm endüstrimiz var. Birkaç destinasyona yoğunlaşmış dar alanda yüksek turist rakamlarına dayalı bir sektörel yapıya sahibiz. Salgın şartlarında turizm faaliyetlerini sürdürürken bu yapının bazı avantajlarını da yaşadık. Örneğin geçtiğimiz yaz 4 destinasyonumuzun turist trafiğine açılabilmesi otellerimiz...

COĞRAFİ İŞARETLER VE YÖRE (Farklı bir hikaye)

  (Fransa Bisiklet Turundan-2024) ...Ülkemizde coğrafi işaret sistemini incelemek ve eksikleri ortaya koymak çok önemlidir çünkü tadın yansıması olan yöre kavramını içselleştirmemize coğrafi işaretler aracı olacaktır. Cİ sistemini bir sacayağı olarak simgeleştirdiğimizde tescil, yönetişim ve denetim unsurlarının gereğinin eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesi gerçeği ile karşı karşıya olduğumuzu görürüz...  Yöre kavramı Bu yazıda Türkiye’de son yıllarda oldukça popüler hale gelen coğrafi işaretler ve buna bağlı olarak yöre kavramının ne ifade ettiği kültürel bağlamında değerlendirilerek temsil ve iletişim aracı olarak yer, insan ve ürün ilişkisi ortaya konulmaya çalışılmıştır. Yöre tanımı TDK’da şöyledir: Bir bölgenin belli bir yer ve çevresini kapsayan sınırlı bölümü; havali, mahal, civar. Bir değerlendirmeye göre yöre, kendine mahsus alametleri bulunan bir bölgeciktir. Böyle bir coğrafi yöre, geçmişte olmuş ve bugün olmakta bulunan olaylar ve objelerin bileşmesidir...