Kuşların uzun mesafe göç yollarında “V” biçiminde uçtuklarını görürüz. Bu uçuş şeklinin öndeki kuşun kanat hareketlerinin ardında yukarı yönlü bir hava hareketi oluşturduğu ve bunun arkadaki kuşların daha az enerji harcayarak yol almalarını sağladığı yönünde bir açıklaması vardır. Yorulan kuş arkaya geçer ve bu durum böyle devam eder. Aynı şey uçaklar için “kol uçuşu” olarak tabir edilir, böylece arkadaki uçakların daha az yakıt kullandıkları belirtilir.
Yeni Ekonomi Modeli ile ilgili olarak 16 Aralık 2021 günü Hazine ve Maliye Bakanlığımız bir bilgilendirme yayınladı. Bu yazıda özetle; “…yeni ekonomi politikasında, katma değerli üretim ile ithal girdinin önlenebileceği sektörlere, küresel iklim değişikliğinin önemli oranda etkilediği tarıma, cari açığı azaltmada kritik rolü olan turizme ve istihdamın artırılmasına öncelik verilecektir. Bu çerçevede, tüm kurumlar koordinasyon içinde şeffaf ve sürdürülebilir bir şekilde Türkiye Ekonomi Modelini destekleyecek selektif adımlar atacaktır.”
Söz konusu bilgilendirmede bizzat vurgulanan sektörlerden biri de turizm. Dolayısıyla ülkemizin yeni ekonomik modelinde turizm stratejik sektör olarak vurgulanmıştır. Bir sektörün stratejik ilan edilmesi beraberinde birçok fırsat ve sorumluluk getirir. Bundan sonra ülkenin alacağı kararların turizme etkisi mutlaka irdelenecek ve turizm desteklenerek daha fazla döviz girdisi için politikalar uygulanacak anlamına gelir. Bu durum yapısal dönüşüm ihtiyacı olan turizm için aynı zamanda bir fırsat anlamı da taşıyabilir. Öte yandan, cari açığı kapatmak için kısa vadeli bazı uygulamaların turizme uzun vadede zarar verdiğini de geçmiş dönemlerden biliyoruz. Bu duruma tekrar düşmemeliyiz. Turizm sektörümüz bugüne kadar yaşadığı her kriz sonrasında gelirleri azalarak yoluna devam etmiştir ve bu durum 2011’den sonra kronikleşmiştir. Bu kronik hal şimdi yeni bir konsantrasyon sağlaması beklenen Yeni Ekonomi Modelinde tersine çevrilerek turizmin yararına dönüşümlerin gerçekleşmesinin önü açılmalıdır.
Gelelim “kol uçuşuna”; ülke ekonomisinin sürecini kuşların göç yolculuğuna benzetirsek şimdi ön alma sırasının turizme geldiğini anlıyoruz. Yani turizm daha fazla kanat çırpacak ve ekonominin yolculuğunda arkasında uçan kuşlara yukarı yönlü bir hava akımı sağlayacak. Hatırlayalım 2004–2011 dönemini, o zaman da öndeki lider kuş hızlı kanat çırpan Türkiye ekonomisiydi ve arkada yukarı yönlü hava akımlarından faydalananlardan biri de turizmdi.
Peki turizm bu öncü görevini nasıl yapacak ve bu durumu nasıl lehine çevirecek? Bu yönde başlıca öneriler şunlar olabilir:
1) Güçlü iç turizm kültürü ve ekonomisi oluşturacak tedbirleri almalıyız.
2) Her yöre kendi değerlerine ve coğrafyasına sahip çıkmalı ve bunda ısrarcı olmalı.
3) Eğitim sisteminde yerel coğrafya ve değerler daha geniş yer bulmalı.
4) Turizm yönetimi ve bu konudaki koordinasyon yerelde daha çok önemsenmeli. Destinasyon yönetimi anlayışı etkin kılınmalı.
5) Turizm iletişiminde turizm diplomasisinin etkinliği artırılmalı.
6) Kültür ve turizm birlikteliğinde kurmaya çalıştığımız sinerji ilişkisinin bundan sonra simbiyoz (ortak yaşam) evresine geçtiği görülerek gerekli düzenlemeler yapılmalı. Turizmin inter disipliner yapısı önemsenerek daha çok alanla network anlayışında çalışma ortamı oluşturulmalı. Böylece yeni ekonomi modelinde vurgusu yapılan işbirliği ve koordinasyonun önü açılacaktır.
7) Kalkınma meselemizin önemli bir unsuru olan turizm ve seyahat endüstrisini ‘ziyaret ekonomisi’ olarak algılayıp turizm faaliyetleri ekonomik anlamda da daha geniş açıdan değerlendirilmeli.
8) Turizm sektörünün verilerini toplayıp değerlendirecek, stratejiler çalışıp politikalar üretecek Turizm Veri, Bilgi ve Teknolojileri Enstitüsü kurulmalıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder