Turizm endüstrisinin en büyük partneri konumunda bulunan kültür ve kültür endüstrileri Kültür ve Turizm Bakanlığının da ana faaliyet alanıdır. Bakanlığın kuruluş stratejisi, bir yönüyle, dünyadaki örnekleri gibi kültür ve turizm sinerjisini oluşturma ve turizmin olası problemlerini sorumluluk ve sürdürülebilirlik ilkelerine uygun biçimde yönetebilmeyi amaçlamıştır. Bu yönde başarı ve başarısızlık detaylı araştırma ve değerlendirmeler neticesinde ortaya çıkar ancak global anlamda turizmin zaman zaman içine düştüğü kavramsal ve yapısal problemler günümüzde de en önemli tartışma konusu olmaya devam ediyor. Söz konusu güçlükleri aşmanın önemli bir yolu da yerel kültüre değer vererek, çevreye karşı sorumlulukları göz ardı etmeden disiplinler arası bir çalışma ve faaliyet alanında iş birliği ilkesiyle hareket edebilmeyi içselleştirmektir. Bu amaç ancak iyi yönetişim ortamında tasarlanan bir yönetim anlayışıyla gerçekleşebilir.
Kültür ve turizmin iş birliği alanlarının en önemlilerinden biri olan festivaller her kesimden insanın ilgisiyle karşılaşıyor, buna ülkemizden ve dünyadan pek çok iyi örnek verilebilir. Kamu otoriteleri, yerel yönetimler ve sivil toplum temsilcilerinin birlikte odaklanmaları söz konusu festivallerin sürekliliğini sağlayan en önemli etkenlerden olmaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı da yıl boyunca gerçekleştireceği Kültür Yolu Festivalleri programlarına büyük önem veriyor. Pandemi sonrası başlayan programlar destinasyonlar için önemli açılımlar da sağlayabilir. Bu yıl 11 şehirde düzenlenecek festivallerin durakları; Nevşehir, Trabzon, Erzurum, Çanakkale, Gaziantep, Ankara, Konya, Diyarbakır, İstanbul, İzmir ve Antalya olarak sıralanıyor. Başka bir deyişle, Kapadokya’dan başlayan festival treni, Sümela, Palandöken, Troya, GastroAntep, Başkent, Konya Mistik Müzik, Sur ve Hevsel Bahçeleri, Beyoğlu, Efes ve Akdeniz-Antalya duraklarına uğrayacak.(Detaylı programlar www.kulturyolufestivalleri.com adresinde görülebilir.)
Yorumlar
Yorum Gönder