Ana içeriğe atla

Covid-19 Sürecinde Turizmi Yeniden Düşünmek…


“KAYBEDECEK HİÇBİR ŞEYİMİZ YOK!” cümlesi yaygın olarak zor zamanlarda ve olumsuz durumları vurgulamak için kullanılır.

Turizm sektörü ile ilgili Covid-19 sürecinde yaşananları ifade eden daha anlamlı bir cümle olamazdı; bu defa “Yeni Normal” zamanında yeniden başlamak, yeniden hayal etmek, yeniden değerlendirmek için kaybedecek hiçbir şeyimiz yok!

Bu dönemde turizmin anlamını, insanı ve ihtiyaçlarını, etkileşimi, paylaşmayı ve daha da önemlisi çevremizle hem sosyal hem de fiziksel anlamda uyum içinde yaşamanın kodlarını yeniden keşfedeceğiz.

“Değişim” bu dönemin odak kelimesi olacak. Turizmle ilgili olarak yaklaşımlarımız, iş yapış biçimimiz ve en önemlisi turizmi yönetme anlayışımız  değişime uğrayacak. Daha şimdiden çevreyi ve insanı korumak için birçok ödevimiz oldu. Eğer yerine getirmezsek bu değişime ayak uyduran toplumların ve kurumların görüş alanından çıkarız.

Turizm, insanın en çok da kendine yolculuğudur…

Turizmin en sevdiğim tanımı, ‘yolculuk’la da bağdaşan, insanın kendine yolculuğudur. İşte bu yolda turizm sektörünün de tüm kademeleri “yeni” yi keşfetmek durumunda. Yaşadığımız Covid-19 süreci turizmle ilgili  sorunlarımızı da  önümüze getirdi.

Böylece turizme zaman ayırmak ve hep birlikte üzerinde hem fikir olarak yolumuzu tayin etmek durumundayız. Bu süreçte kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının üzerine çok iş düşüyor.

Topluma sosyal, ekonomik ve kültürel olarak önemli etkileri olan turizm bunu hak ediyor.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Müzik Turizmi

Günümüzde gittikçe bireyselleşen kültür ve turizm faaliyetlerinin artık iç içe geçtiğini çok net görebiliyoruz. Kültür her alanıyla çok büyük bir içerik üreticisi konumundadır. Turizm sektörü ise bu içeriği –yaşam deneyimi- değerlendirmek ve insanlara sunmak için çalışma alanını sürekli genişletme ihtiyacı içinde olup insan hayatı ve istekleri de bu iş birliğini zorunlu kılmaktadır. İşte bu alanlardan bir tanesi de müzik’tir. Müzik ve turizm artık çok sık birlikte anılmakta ve bu iki alanın insan hayatına sunduğu yaşam kalitesi, birlikte üretimleri ve fırsatları da değerlendirmek gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Müzik yeni gastronomi’dir. UNWTO (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü), Sound Diplomacy ve ProColombia işbirliğinde 2018 yılında hazırlanan ve WTM London 2018’de de sunuşu yapılan raporun çarpıcı bölümlerini aktarmak faydalı olacaktır, nitekim ülkemiz için de hem turizm sektörünü hem müzik sektörünü yakından ilgilendiren bu konu ile ilgili bir strateji gelişti

Sud de France örneğinde Kolektif Markalar ve Yerel Kalkınma

  Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜciTA) ile Muğla Ticaret ve Sanayi Odası tarafından 20 Ekim 2023 günü gerçekleştirilen Muğla Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesinin odak konusu, coğrafi işaretler, gastronomi ve turizmden ilham alarak, yöresel markaların kolektif yönetimi ve kalkınmaya desteklerinin sağlanmasıydı. Söz konusu zirve kapsamında, ülkemizde coğrafi işaretler ve turizmin ortak problemi ve ihtiyacı olan yönetim/yönetişim konularının çözümüne ilişkin iyi bir örnek olarak gördüğümüz Sud de France (SdF) ile ilgili sunumu Bölge Danışmanı M. Rene Moreno gerçekleştirdi, aşağıda SdF’ye ilişkin verilen bilgiler Sayın Moreno’nun sunumundan derlenmiştir. İnsanlığın yaşadığı Covid-19 salgının etkilerini sürdürdüğünü söyleyerek konuya başlamanın doğru olacağını düşünüyorum. Özellikle “Yeni Normal” olarak adlandırılan gelişmeler aslında değişen düşünce yapısı ve yeni değerlere işaret ediyordu. O günlerde turizm ile ilgili yazılarımda destinasyonl

Covid-19 Salgınının Turizme Etkileri

Daha önce benzeri olmayan bir olay… Daha düne kadar tüm ilgililer 2020’de turizm ve seyahat sektörünün yine başarılı bir yıl geçireceğini öngörüyor buna göre planlar yapıyordu. UNWTO (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü), turizmde önceki senelerdeki kadar artış olmayacağını belirtmiş olsa da %4 büyüme beklentisini açıklamıştı. Özellikle son 10 yılda sektörler arasında en popüler olması hasebiyle tüm yüzlerin çevrildiği seyahat ve turizm sektörü yine başarılı geçecek bir yılın arifesindeydi. Herkesin keyfi yerinde gibiydi, ta ki Covid-19 ciddiyetini ortaya koyana kadar… İlk önce Çin’de görülen vakaları herkes yine SARS ve MERS gibi algılayıp, bölgesel ve kısıtlı zaman etkilerini gösterecek bir olay olarak gördü. Dünya Sağlık Örgütü 11 Mart günü resmî olarak Covid-19 Pandemisini ilan ettiğinde ilk korku da başlamış oldu. Artık dünya üzerindeki herkes yeni güne geçmiş yaşam biçimini dünde bırakarak uyanmıştı. Bu kuşağın yaşamadığı pek çok uygulama ardı sıra yaşamımıza girdi