Soylulaştırma, varlıklı kesimlerin göçü ve yatırımına bağlı olarak bir yerin ekonomik, sosyal ve kültürel olarak dönüşmesidir. Bu süreçte yerel halk yüksek kira ve yaşam maliyetiyle yerinden edilir; mahallenin karakteri değişir, sosyal yapılar çözülür. Kentte yaşayanların yerinden edilmesi, toplumsal ve kültürel erozyonu da beraberinde getirir. Fransız filozof Henri Lefebvre, Le Droit à la Ville (1968) eserinde “kent hakkı”nı, kentlilerin kenti, piyasa güçlerine değil; kamusal, demokratik ve kolektif kullanım esasına göre şekillendirme hakkı olarak tanımlar . Özünde: Kent hakkı, kentin yalnızca metalaşmış ticarî alan değil, insanlar tarafından yaşanabilen, dönüştürülebilir bir mekân olması gerektiğini savunur; kullanım değeri, değişim değerinden önemlidir. Kentliye sadece yaşayan değil, kentine müdahale edebilen, onu yeniden üretebilen aktif bir özne olarak bakar. Pandemi sonrası uzaktan çalışma yaygınlaştı; bu trende bağlı olarak Amerika’dan dijital göçebe profiller, Barselona, Liz...
Turizm ve kültür üzerine izlenimler, görüşler...TURİZMİN YAKIN TARİHİNDEN NOTLAR