Ana içeriğe atla

BİR TURİZM STRATEJİ BELGESİNİN ANLATTIKLARI…


Kanada, dünyanın en gelişmiş ekonomilerinden biri, 2,2 trilyon US dolar GDP’ye sahip, en büyük ikinci ülke, 37 milyon nüfusu var. Bu denli gelişmiş bir ülkenin ziyaret ekonomisi de haliyle gelişmiş oluyor. Bu durumu daha da geliştirmek için yeni Federal Turizm Büyüme Stratejisi’ni ilan ettiler. (Bknz.https://ised-isde.canada.ca/site/canadian-tourism-sector/en/canada-365-welcoming-world-every-day-federal-tourism-growth-strategy)

Burada, dikkatimi çeken konuları sizlerle paylaşacak, yorumlarımı yapacağım. Stratejinin detayı ve yöntemi hakkındaki geniş bilgiye ise yukarıda paylaştığım linkten erişim mümkün.

Canada 365: Welcoming the World. Every Day.  Kanada Hükümeti yeni stratejisini, kapsayıcılık ve yılın her günü iletişim üzerine inşa etmiş. Strateji tanıtımı için Başbakan’ın mesajı ise ülkenin ziyaret ekonomisi hakkındaki konumlanması ve gelecek hedefleri hakkında önemli ipuçlarını barındırıyor. Bir destinasyon olarak Kanada’yı çeşitlilik ve kapsayıcılık değerleriyle açık ve iyimser olarak konumlandırmış. Hedef olarak ise daha fazla yabancı ziyaretçinin ilgisini çekip Kanadalılara da ilham olmayı belirlemişler .

Bu strateji belgesi ile turizm çalışanlarının yeteneklerini zenginleştireceklerini, konaklama hizmetlerini geliştireceklerini, daha iyi altyapı hizmetleri için yatırımları artıracaklarını ve gelecek nesiller için çevreyi koruma taahhüdünü garanti edeceklerini beyan ediyorlar.

Stratejinin oluşumunda önem verdikleri yöntem ise her kesimden insanın görüşlerini almaları ve iş birliği olarak vurgulanıyor.

“Sosyal varlıklar olarak, toplum olabilmek ve insanlık değerlerini paylaşan herkesle buluşabilmek için birbirimizle bağlantılı olmaya ihtiyaç duyuyoruz. Ziyaret ekonomisi tam da bunun için var: İnsanları bir araya getiriyor.”

Yeni strateji belgesi, turizmi ekonomik büyümenin itici motor gücü olarak konumlandıran bir vizyona sahip. Böylece uluslararası seviyede de Kanada’nın konumunu güçlendirmeyi amaç ediniyorlar.

Pandemi öncesi turizmin toplam GDP’ye katkısı 43,5 milyar US dolar iken 2022’de büyük oranda geri dönüş sağlanarak 38 milyar US dolar düzeyine ulaşıldığı görülüyor. Yaratılan ekonomik değer 94 milyar US dolar ve hizmet ihracatının da %13’ü turizm tarafından sağlanıyor. WTTC’nin tahminlerine göre Kanada’nın turizm sektörünün ülke GDP’sine katkısı 2033’te ikiye katlanacak. Bu önemli bir gelişmeyi vadediyor.

Stratejinin detaylı bir yol haritası mevcut; ilkeler, politikalar, yatırımlar ve finans konuları açıkça belirtilmiş.

Yazılarımda sürekli üzerinde durduğum ve burada da karşıma çıkan konuyu ise tekrar belirtmekte fayda var: Bakanlıklar arası koordinasyon.

Turizm, disiplinler arası çalışmayı gerektiren, kapsayıcı, iş birliği ve yönetişimi içselleştirmiş bir yaklaşımla geleceğini tasarlıyor.

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Müzik Turizmi

Günümüzde gittikçe bireyselleşen kültür ve turizm faaliyetlerinin artık iç içe geçtiğini çok net görebiliyoruz. Kültür her alanıyla çok büyük bir içerik üreticisi konumundadır. Turizm sektörü ise bu içeriği –yaşam deneyimi- değerlendirmek ve insanlara sunmak için çalışma alanını sürekli genişletme ihtiyacı içinde olup insan hayatı ve istekleri de bu iş birliğini zorunlu kılmaktadır. İşte bu alanlardan bir tanesi de müzik’tir. Müzik ve turizm artık çok sık birlikte anılmakta ve bu iki alanın insan hayatına sunduğu yaşam kalitesi, birlikte üretimleri ve fırsatları da değerlendirmek gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Müzik yeni gastronomi’dir. UNWTO (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü), Sound Diplomacy ve ProColombia işbirliğinde 2018 yılında hazırlanan ve WTM London 2018’de de sunuşu yapılan raporun çarpıcı bölümlerini aktarmak faydalı olacaktır, nitekim ülkemiz için de hem turizm sektörünü hem müzik sektörünü yakından ilgilendiren bu konu ile ilgili bir strateji gelişti

Sud de France örneğinde Kolektif Markalar ve Yerel Kalkınma

  Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜciTA) ile Muğla Ticaret ve Sanayi Odası tarafından 20 Ekim 2023 günü gerçekleştirilen Muğla Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesinin odak konusu, coğrafi işaretler, gastronomi ve turizmden ilham alarak, yöresel markaların kolektif yönetimi ve kalkınmaya desteklerinin sağlanmasıydı. Söz konusu zirve kapsamında, ülkemizde coğrafi işaretler ve turizmin ortak problemi ve ihtiyacı olan yönetim/yönetişim konularının çözümüne ilişkin iyi bir örnek olarak gördüğümüz Sud de France (SdF) ile ilgili sunumu Bölge Danışmanı M. Rene Moreno gerçekleştirdi, aşağıda SdF’ye ilişkin verilen bilgiler Sayın Moreno’nun sunumundan derlenmiştir. İnsanlığın yaşadığı Covid-19 salgının etkilerini sürdürdüğünü söyleyerek konuya başlamanın doğru olacağını düşünüyorum. Özellikle “Yeni Normal” olarak adlandırılan gelişmeler aslında değişen düşünce yapısı ve yeni değerlere işaret ediyordu. O günlerde turizm ile ilgili yazılarımda destinasyonl

SÜRDÜRÜLEBİLİR DESTİNASYON YÖNETİM TASARIMI (1): VERİ VE AKILLI DESTİNASYONLAR

  Bir destinasyonun sürdürülebilirliği, sakinlerinin ihtiyaçları, refahı ve yaşam kalitesi ile ziyaretçilerinin ihtiyaçları, refahı ve deneyim kalitesi arasında ne kadar iyi denge kurabildiğine bağlıdır; bu bir yönetim konusudur. Bu hassas denge, sürdürülebilirliğin belirli bir destinasyonun tüm çevresel ve toplumsal yönlerini içeren karmaşık, çok boyutlu bir kavram olduğu anlamına gelir. Bununla birlikte, seyahat başlı başına acil bir küresel sürdürülebilirlik sorununa -iklim acil durumu- büyük ölçüde etkide bulunuyor ve dünyadaki karbon emisyonlarının kabaca %8'ini oluşturuyor. Bu zorlu sorunu ele almak ise endüstrinin öncelikler listesinin başında gelmektedir. Burada, bir yönetim yaklaşımı olarak tasarım yönetimi (Design Management) ve veriler çözümde çok önemli bir rol oynayabilir, gerçek sürdürülebilirlik için atmamız gereken adımları yönlendirebilir. Veri ve sürdürülebilirlik arasındaki ilişki Turizm her şeyle ilgilidir, bu nedenle her şeyi ölçümlemeli ve destinasyo