Bugünlerde ülkemizde depremin yıkıcı etkilerinin acısını yaşarken, 12 Şubat’ta Yeni Zelanda’da
da Gabrielle Kasırgası oldu. Başbakan Hipkins, bu durumu yüzyılın en büyük doğal felaketi olarak nitelendirdi. Şu anda Yeni Zelanda'da gündemdeki soru: Tekrar nasıl ve nerede inşa etmeliyiz?
Vadi yerleşiminde bulunan kasabalar kasırganın etkisiyle oluşan tusunami ile su
ve çamur birikintisinin altında kalarak 10’un üzerinde insan hayatını kaybetti. Pek çok kamu yatırımı yol ve bina kullanılamaz hale geldi. Ülke iklim
krizi nedeniyle yaşadığı ve gelecekte karşılaşacağı zararlı etkileri en aza
indirmek için seferber olmuş durumda. Sürekli tekrar ettikleri cümle “Topluma yeni ayar vermeliyiz”
Bu cümle iklim krizi ve onun etkilerine karşı yeni bir kültür oluşması
gerektiğini vurguluyor. Hükümetin resmi planlarına göre ülkede 7 kişiden 1’i
sel baskınlarına uğrayabilecek bölgelerde yaşarken, 72 bin insan da deniz seviyesi
yükselmesinden etkilenecek alanlarda yaşıyor. Resmi ağızlardan yapılan açıklamalarda
ülke vatandaşlarının duymaya alışmaları gereken cümle ise; Geri çekilmeyi yönetmek! Bilim bunu öneriyor…Ülkede 2011 yılında
Christchurch şehrinde yaşanan 7.1 büyüklüğündeki deprem sonrasında 8000 evin
olduğu bölgenin kırmızı bölge olarak ilan edilip, yerleşime yasaklanarak kamu
alanlarına çevrildiği hatırlatılıp bu değişimlere toplumu alıştırmanın
zorunluluğu vurgulanıyor. Yine resmi açıklamalara göre, kasırga sonrasında
büyük bir program ve iş yükünün kendilerini beklediği ancak bunu başaracak
güçte oldukları belirtiliyor. Son olarak ekledikleri cümle ise “Şimdi bir fincan çay alıp, düşünelim…Uzun
vadeli plan ne olmalı?
Bu olayın ülkemizde yaşanan
Kahramanmaraş depremlerinin büyüklüğü, etki alanı ve sonuçlarıyla karşılaştırılması
pek mümkün değil, ayrıca bir fincan çay içecek halimiz de yok; arada coğrafya ve kültür farkı var, ancak iki doğal afete verilecek
cevabın aynı olması mümkün olabilir: Deprem
gerçeğine göre bir toplumsal kültür yaratıp, ona göre yaşamalıyız ve şimdi uzun
vadeli planı düşünmeliyiz…
Yorumlar
Yorum Gönder