Ana içeriğe atla

Ulusal Turizm Örgütleri Marketing Index/ GlobalData, Temmuz 2017



Dünya genelinde 100 Ulusal Turizm Örgütünün tanıtım-pazarlama faaliyetleri değerlendirilmiştir.
Değerlendirmede 9 veri göz önünde bulundurulmuştur.
1)      Tanıtım ve Markalaşma çalışmalarının etkinliği (%35)
2)      Tanıtım alanında alınan ödüller (%2,5)
3)      Turist sayıları (2016-2021) öngörüler (%10)
4)      Turizmin GSMH’ye katkısının –Hükümetin turizm harcamalarına oranı (%10)
5)      Skift en iyi turizm web sitesi ödülleri (%2,5)
6)      Sosyal medya takipçileri (%10)
7)      Sosyal medya takipçileri ve turist sayıları rasyosu (oranı) (%20)
8)      Bloom’un Dijital Country Ranking indeksi (%5)
9)      Bloom Country Brand Ranking –Turizm- (%5)
Bu raporda Türkiye’nin Global Top 25 listesindeki yeri 100 üzerinden alınan 46,8 puanla 18. Sıradadır. Bu listeye bölgemizdeki rakip destinasyonlardan  Hırvatistan 16. İspanya 17. ve Türkiye 18. Sıradan girmişlerdir. Hırvatistan, İspanya ve Türkiye’nin puanları arasında küçük farklar görülmektedir. 
1 New Zealand 74.0
2 United Arab Emirates 64.8
3 Mauritius 62.8
4 Iceland 56.6
5 Australia 55.7
6 United States 55.3
7 Malta 54.6
8 Jamaica 53.4
9 Peru 53.2
10 Mexico 53.1
11 Hong Kong 53.0
12 Ireland 52.9
13 Costa Rica 50.5
14 Malaysia 50.4
15 Thailand 48.0
16 Croatia 47.2
17 Spain 46.9
18 Turkey 46.8
19 Switzerland 45.3
20 Portugal 45.2
21 Norway 45.0
22 Japan 44.9
23 United Kingdom 44.6
24 Philippines 44.1
25 Singapore 43.6
Ülkemizde turizm ile ilgili olarak doğrudan ve dolaylı etkenlerle 2015-2016 yıllarını kriz yılları olarak niteleyebiliriz. Kültür ve Turizm Bakanlığınca 2014 yılında başlatılan ve turizmle ilgili olarak tanıtımda bir marka oluşturmak maksadıyla gerçekleştirilen stratejik yaklaşım ve buna bağlı uygulanan politikaları; bireyle iletişim, sosyal ve dijital medya, stratejik işbirlikleri, kendi medyasını yaratma, kültür-sanat-spor etkinlikleri ve tematik tanıtım ülkemizin bu listede yer almasını sağlamıştır.
Raporun Avrupa listesine baktığımızda Türkiye’yi, önemli rakibimiz İspanya’nın binde 2 puan gerisinde 6. Sırada görmekteyiz. Bu durum bize şunu göstermektedir; bu sıralamayı etkileyen pek çok dış etken olmakla birlikte raporda esas alınan 9 veriden 5’i –sıralama puanının %70’i- doğrudan Bakanlığımızın Turkey Home çatısı altında gerçekleştirdiği tanıtım ve pazarlama çalışmalarının etkinliğini değerlendirmiştir.
Bakanlığımızca sürdürülen Turkey Home markalaşma çalışması tanıtım ve pazarlama ile ilgili olarak stratejik bir yaklaşımla bu alandaki çalışmaları sürekli kılmış ve ülkemiz adına uluslararası alanda bir referans oluşturarak iletişim ve tanıtımda bir -örnek çalışma- oluşturmuştur.

İrfan Önal
Nisan,2019

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Müzik Turizmi

Günümüzde gittikçe bireyselleşen kültür ve turizm faaliyetlerinin artık iç içe geçtiğini çok net görebiliyoruz. Kültür her alanıyla çok büyük bir içerik üreticisi konumundadır. Turizm sektörü ise bu içeriği –yaşam deneyimi- değerlendirmek ve insanlara sunmak için çalışma alanını sürekli genişletme ihtiyacı içinde olup insan hayatı ve istekleri de bu iş birliğini zorunlu kılmaktadır. İşte bu alanlardan bir tanesi de müzik’tir. Müzik ve turizm artık çok sık birlikte anılmakta ve bu iki alanın insan hayatına sunduğu yaşam kalitesi, birlikte üretimleri ve fırsatları da değerlendirmek gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Müzik yeni gastronomi’dir. UNWTO (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü), Sound Diplomacy ve ProColombia işbirliğinde 2018 yılında hazırlanan ve WTM London 2018’de de sunuşu yapılan raporun çarpıcı bölümlerini aktarmak faydalı olacaktır, nitekim ülkemiz için de hem turizm sektörünü hem müzik sektörünü yakından ilgilendiren bu konu ile ilgili bir strateji gelişti

Asıl Şimdi Güvenli Turizm Koridorları!..

  Malum, Koronavirüs yaklaşık bir yıldır hayatımızda. Geçtiğimiz yıl burada salgının turizme etkileri ile ilgili birçok yazıda yorumlar yapmış, hatta projeler sunmuştum. Turizm sektörü ile ilgili herkesin de benzer çabaları oldu. Bahsettiğim projelerden biri de geçtiğimiz Nisan ayında düşündüğüm ve Ağustos’ta bu platformda yazdığım “Güvenli Turizm Koridorları” ile ilgili (Pier to Pier Project for Safe Tourism) idi. O zamanlar birçok ülke benzer projeler geliştirdi ve uyguladı. Kimi nispeten başarılı oldu, kimi de başlamadan bitti. Ancak böyle projeler geliştirirken ülkelerin özgün durumlarını mutlaka göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bizim de kendi kurallarına göre işleyen bir turizm endüstrimiz var. Birkaç destinasyona yoğunlaşmış dar alanda yüksek turist rakamlarına dayalı bir sektörel yapıya sahibiz. Salgın şartlarında turizm faaliyetlerini sürdürürken bu yapının bazı avantajlarını da yaşadık. Örneğin geçtiğimiz yaz 4 destinasyonumuzun turist trafiğine açılabilmesi otellerimizin “

Covid-19 Salgınının Turizme Etkileri

Daha önce benzeri olmayan bir olay… Daha düne kadar tüm ilgililer 2020’de turizm ve seyahat sektörünün yine başarılı bir yıl geçireceğini öngörüyor buna göre planlar yapıyordu. UNWTO (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü), turizmde önceki senelerdeki kadar artış olmayacağını belirtmiş olsa da %4 büyüme beklentisini açıklamıştı. Özellikle son 10 yılda sektörler arasında en popüler olması hasebiyle tüm yüzlerin çevrildiği seyahat ve turizm sektörü yine başarılı geçecek bir yılın arifesindeydi. Herkesin keyfi yerinde gibiydi, ta ki Covid-19 ciddiyetini ortaya koyana kadar… İlk önce Çin’de görülen vakaları herkes yine SARS ve MERS gibi algılayıp, bölgesel ve kısıtlı zaman etkilerini gösterecek bir olay olarak gördü. Dünya Sağlık Örgütü 11 Mart günü resmî olarak Covid-19 Pandemisini ilan ettiğinde ilk korku da başlamış oldu. Artık dünya üzerindeki herkes yeni güne geçmiş yaşam biçimini dünde bırakarak uyanmıştı. Bu kuşağın yaşamadığı pek çok uygulama ardı sıra yaşamımıza girdi