Kültür ve Turizm Bakanlığı
Kültür ve Turizm Bakanlıkları 2003
yılında tek bakanlık bünyesinde birleşmiştir. Bu birleşmenin turizm açısından amacı Ülkemizdeki turizm
faaliyetlerini Anadolu coğrafyasına yayılmasını sağlayacak ürün ve destinasyon
çeşitliliğini artırmaktır. Turizmden elde edilecek gelirlerin Anadolu’daki
kültür mirasının ayağa kaldırılması için kullanılması ve böylece kültür
turizminin ülkemizde kıyı turizmi ile birlikte gelişmesinin sağlanmasıdır. Bu
amaç bir ölçüde başarılmıştır. Bugün Anadolu’da birçok kültür, kış, termal, yayla, doğa,
sağlık turizm destinasyonları (Afyon, Denizli, Konya, Safranbolu, Amasra,
Kayseri, Çorum, Ankara, Hatay,
Şanlıurfa, Mardin, Gaziantep, Diyarbakır, Erzurum, Van, Trabzon, Rize, Ordu
gibi) bu süreçte turizm hareketliliği kazanmıştır. Ülkemizde gelişen alt yapı
da Anadoludaki turizm hareketinin en önemli destekçisi olmuştur.
Bu dönemde ortaya konulan vizyon
2023 Turizm Strateji Belgesi ile 2007 yılında bir devlet politikası olarak
turizmde 2. hamleyi başlatacak irade olarak sonuçlanmıştır. Bu noktada;
2007-2013 eylem planı döneminde turizmin yönetimi, pazarlaması, tanıtımı ve
veri değerlendirme hususlarında kamu-özel sektör işbirliğine dayalı kurumsal yapıların
arzulanan seviyede eyleme dönüştürülememiş olması bir eksiklik olarak karşımıza
çıkmaktadır. Bu dönemde turizmde işlerin iyiye gidiyor olması eylem planını
ötelemiştir. 2013-2018 döneminde de doğrudan veya dolaylı olarak turizmde
yaşanan büyük kırılmalar ve aksamalar turizmde 3. Evrenin zorunluluğunu ortaya koyarak
yeni vizyon belgesi 3. Turizm Şurasında vücut bulmuştur.
Turizm açısından ülkemizin biran önce karar vermesi gereken konu; turizmi nasıl yöneteceği konusudur. Bu kamu
özel sektör işbirliğini içselleştiren, kurumsallaştıran, saygın, koordine yeteneği
yüksek, ülkemizin idari siyasi ve kültürel yönetim anlayışına uygun olmalıdır.
Turizmin başarısı 80’lerde
kurgulanmış hali ile; bir teşvik mekanizmasına sahip ve kamu-özel sektör
işbirliğini fiili olarak başarmış olmasından kaynaklanmaktadır. Kültür kısmı
ise bu modeli oluşturamamıştır. Ülkemizin 2004 ve 2005 yıllarında oluşturduğu kültür teşvik mekanizması –sinema
sektörü açısından kısmi bir başarı yakalamıştır- topluma ve kültür sektörlerine
yayılamamıştır. Yeniden ele alınarak ülkemizin kültür endüstrisine hizmet
edecek bir teşvik modeli oluşturulmalıdır. Bu aynı zamanda kültürel üretimi de
çoğaltacak, vatandaşımıza ve ülkemize hizmet edecektir.
Geçen 15 yıl içinde Kültür ve
Turizm Bakanlığının en önemli problemi birimlerin ana amaçlar için koordineli
çalışmasının istenen seviyede gerçekleştirilememesidir. Bundan dolayı
toplumumuzda, sektörlerde veya Hükümetimiz'de zaman zaman bu iki bakanlığın
tekrar ayrılması gündeme gelmektedir. Bu algı iki alanın çalışmasını koordine
ederek birbirine güç ve destek vermesinin tam sağlanamamasından, birlikte
üretme noktasındaki aksamalardan kaynaklanmaktadır. İki alanda da 21. yüzyıl ihtiyaçlarını
karşılayacak yapısal değişimler gereklidir.. Bu alanlarda 80’lerde oluşturulmuş
paradigmaların günümüz ihtiyaçlarını karşılaması zordur. Aslında İki alandaki konular butikleştikçe
verimi artacak konular olmakla beraber mutlaka saygın, koordinasyon yeteneği
yüksek bir üst yapıyı gerekli kılmaktadır.
Özellikle turizm sektörünün bu
süreçte AR-GE yatırımlarını yapmak ve örgütlenme konularında önemli bir atılıma
ihtiyacı bulunuyor.
Her iki alan da dünyada etki
alanı genişleyen alanlar olması nedeniyle kültür ve turizm diplomasileri olarak
güçlü araçlardır ve iç içedirler. Ülkeler artık kendilerini anlatırken kültür
ve turizm diplomasi araçlarını daha yoğun olarak kullanmaktadırlar.
Bakanlığımızın global tanıtım
kampanyasında kültürel ögelerin kullanılma oranı %60 oranının üzerindedir.
Gelinen aşamada bu sevindiricidir. Yurtdışı kitap fuarları, konserler, kültürel
sergiler, UNESCO değerlerimizin tanıtımı, arkeolojik sergiler, Türk mutfağı
sunumları, kültür adamlarının ağırlanması, müzelerle ilişkiler ve benzeri işler
yurtdışı teşkilatımızca gerçekleştirilmektedir. Bakanlık birimlerinin her
turizm faaliyeti kültür, her kültür faaliyeti turizm açısından önemli bir
içerik oluşturmaktadır. Ülkemizin en önemli içerik üretici bakanlığı –beklenti
bu olmalıdır- olarak günün koşullarına göre kurgulanmış bir yapının iyi
koordine edilmesi ile toplumumuza vereceği katkı çok üst seviyelerde olacaktır.
İrfan ÖNAL, Haziran 2018
Yorumlar
Yorum Gönder