Ana içeriğe atla

100% Welcome - 100% Pure New Zealand (Bir Ülke Kampanyasının Hikayesine Dair...)





Yeni Zelanda, Okyanusya’da yüz ölçümü ülkemizin 1/3’ü kadar, 4,8 milyon nüfusu olan bir ülke. Dünyanın neredeyse her yerinden çok uzaklardaki bu ülke maalesef terörist bir eylem sonucunda 15 Mart 2019 günü tarihinin en karanlık gününü yaşadı. Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern ve halkı ise olayla ilgili ilk demeçler ve tepkilerden itibaren bütün dünyaya: ‘bir krizle nasıl mücadele edilmelidir ve gelecek nasıl teminat altına alınır?’ noktasında önemli dersler verdiler. Bu konunun başlı başına irdelenmesi, incelenmesi gereken özellikleri bulunuyor. Biz ise burada bu ülkenin kendi konularımızla ilgili olan bölümlerini, yani turizmi, kültürü ve iletişimi içeren bir başka başarısına kısaca değineceğiz. Dünyanın en uzun soluklu ve bilinen kampanyası olarak gösterilen 100% Pure New Zealand kampanyası hedef ülkelerdeki ölçümleri ve sonrasında yapılan çalışmaları kapsayan 18 aylık bir araştırma ve değerlendirme neticesinde Haziran 2019’da yeni bir global kampanya başlattı: “100% Pure Welcome – 100% Pure New Zealand” 100% Pure New Zealand Kampanyası geleneksel olarak her iki yılda bir küresel kampanyalar yürütmektedir. Bu yıl 20. yılında olan ödüllü kampanyanın özellikle başarısını ülkenin ve insanının öz değerlerine dayanmasına, adaptasyona ve çeşitliliğe imkân veren yapısına borçlu olduğu belirtilmektedir. Geçmiş alt kampanyalardan biri de; “100% Middle-earth 100% Pure New Zealand” başarısıyla dikkat çekmişti. 2019 kampanyasında öne çıkan husus ise katılımcılığı teşvik etmesi ve her gün yeni bir video ile Yeni Zelandalıların ülkelerine ait bir değere, yere, aktiviteye, geleneğe vb. vurgu yapan videolar çekerek tüm dünyayı ülkelerine davet etmeleri fikrine dayanmaktadır. Yeni Kampanya ‘Welcome’ videosu ile açılışını yapmakta ve burada Yeni Zelanda insanının ve doğasının sıcaklığı ve farklılığı vurgulanarak, her sabah güneşin ilk doğduğu yerlerden biri olan bu ülkeden dünyaya ‘Günaydın’ seslenişi ile ‘Hoş geldiniz’ çağrısı çok doğal ve ilgi çekici bir şekilde yapılmaktadır. Bu videoyu ise her gün yeni bir ‘Good Morning World’ videoları izlemektedir ve izleyecektir, bu bir yıl boyunca bu şekilde devam edecektir. 100% Pure New Zealand kampanyasının başarısının temelinde kendi tanımını doğru yakalamış ve evrime müsait bir yapıda olmasını görebiliriz. Buradan ülkelerin iletişim ve bir nevi itibar yönetimini yürüten kampanyaların özelliklerinin; doğru tanım, süreklilik ve güne ayak uyduran özgünlük yaklaşımı olduğu ortaya çıkmaktadır. Karar almadan önce ve sonrasında atılacak adımları ise hepimizin üzerinde hemfikir olacağı; araştırma, değerlendirme, tecrübe ve irade olarak özetleyebiliriz. İrfan ÖNAL, Haziran 2019

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Müzik Turizmi

Günümüzde gittikçe bireyselleşen kültür ve turizm faaliyetlerinin artık iç içe geçtiğini çok net görebiliyoruz. Kültür her alanıyla çok büyük bir içerik üreticisi konumundadır. Turizm sektörü ise bu içeriği –yaşam deneyimi- değerlendirmek ve insanlara sunmak için çalışma alanını sürekli genişletme ihtiyacı içinde olup insan hayatı ve istekleri de bu iş birliğini zorunlu kılmaktadır. İşte bu alanlardan bir tanesi de müzik’tir. Müzik ve turizm artık çok sık birlikte anılmakta ve bu iki alanın insan hayatına sunduğu yaşam kalitesi, birlikte üretimleri ve fırsatları da değerlendirmek gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Müzik yeni gastronomi’dir. UNWTO (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü), Sound Diplomacy ve ProColombia işbirliğinde 2018 yılında hazırlanan ve WTM London 2018’de de sunuşu yapılan raporun çarpıcı bölümlerini aktarmak faydalı olacaktır, nitekim ülkemiz için de hem turizm sektörünü hem müzik sektörünü yakından ilgilendiren bu konu ile ilgili bir strateji gelişti

Sud de France örneğinde Kolektif Markalar ve Yerel Kalkınma

  Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜciTA) ile Muğla Ticaret ve Sanayi Odası tarafından 20 Ekim 2023 günü gerçekleştirilen Muğla Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesinin odak konusu, coğrafi işaretler, gastronomi ve turizmden ilham alarak, yöresel markaların kolektif yönetimi ve kalkınmaya desteklerinin sağlanmasıydı. Söz konusu zirve kapsamında, ülkemizde coğrafi işaretler ve turizmin ortak problemi ve ihtiyacı olan yönetim/yönetişim konularının çözümüne ilişkin iyi bir örnek olarak gördüğümüz Sud de France (SdF) ile ilgili sunumu Bölge Danışmanı M. Rene Moreno gerçekleştirdi, aşağıda SdF’ye ilişkin verilen bilgiler Sayın Moreno’nun sunumundan derlenmiştir. İnsanlığın yaşadığı Covid-19 salgının etkilerini sürdürdüğünü söyleyerek konuya başlamanın doğru olacağını düşünüyorum. Özellikle “Yeni Normal” olarak adlandırılan gelişmeler aslında değişen düşünce yapısı ve yeni değerlere işaret ediyordu. O günlerde turizm ile ilgili yazılarımda destinasyonl

SÜRDÜRÜLEBİLİR DESTİNASYON YÖNETİM TASARIMI (1): VERİ VE AKILLI DESTİNASYONLAR

  Bir destinasyonun sürdürülebilirliği, sakinlerinin ihtiyaçları, refahı ve yaşam kalitesi ile ziyaretçilerinin ihtiyaçları, refahı ve deneyim kalitesi arasında ne kadar iyi denge kurabildiğine bağlıdır; bu bir yönetim konusudur. Bu hassas denge, sürdürülebilirliğin belirli bir destinasyonun tüm çevresel ve toplumsal yönlerini içeren karmaşık, çok boyutlu bir kavram olduğu anlamına gelir. Bununla birlikte, seyahat başlı başına acil bir küresel sürdürülebilirlik sorununa -iklim acil durumu- büyük ölçüde etkide bulunuyor ve dünyadaki karbon emisyonlarının kabaca %8'ini oluşturuyor. Bu zorlu sorunu ele almak ise endüstrinin öncelikler listesinin başında gelmektedir. Burada, bir yönetim yaklaşımı olarak tasarım yönetimi (Design Management) ve veriler çözümde çok önemli bir rol oynayabilir, gerçek sürdürülebilirlik için atmamız gereken adımları yönlendirebilir. Veri ve sürdürülebilirlik arasındaki ilişki Turizm her şeyle ilgilidir, bu nedenle her şeyi ölçümlemeli ve destinasyo