Günümüzün sihirli kelimesi herhâlde “değişim” olsa gerek… Değişim
en fazla insan ve toplum davranışlarında kendini hissettirmektedir. Turizm
faaliyetleri de değişimden etkilenmekte, dolayısıyla insanın turizm
yaklaşımları ve tercihleri de değişime uğramaktadır. Değişim ile birlikte bir
diğer öne çıkan kavram ise “deneyim” olmaktadır. İnsanlar sürekli yeni
deneyimler peşinde koşmakta ve yeni deneyimler yaşamak istemekteler. Gittikçe
daha da önem kazanan bu durumu turizmin odak noktası olarak adlandırabiliriz.
Hatta günümüz koşullarında bunu bir “ihtiyaç” olarak da konumlandırabiliriz.
Çünkü günümüz koşulları insana bu ihtiyacı hissettirmektedir.
Turizm faaliyetleri gibi turizm sektörü de bu değişimden
etkilenerek önemli bir ivme kazanmıştır. Bu ivme hem ekonomik hem de sosyo-kültürel
anlamda çok yoğun olarak etkilerini göstermektedir. Yeryüzünde her köşe
dünyanın en güzel yeri olduğu iddiasını ispat etmeye çalışarak ziyaretçi
çekmeye gayret etmekte, turizm diplomasisi yoluyla dünyaya kendini anlatarak
saygın bir yer edinme çabası içinde olmaktadır. Turizmde markalaşma çabaları
tüm bu faaliyetlerin ve isteklerin varmak istediği ana hedefi ifade etmektedir.
Özgün olmak, gelenekleri korumak, toprağı korumak, coğrafyaya saygı duymak,
yereli önemsemek bu çabalara destek veren anlayışın ifadeleridir.
Yeryüzünde artık kendi özgün üretimleriniz ve
özelliklerinizle fark yaratarak varlığınızı sürdürebilmektesiniz. Aksi takdirde
ne bir değer yaratabiliyor ne de yaşam kalitenizi artırabiliyorsunuz. Bu durumu
iyi tahlil etmeliyiz. Bunu gerçekleştirebilmenin en etkili yolu ise
toprağınıza, geleneğinize, kültürünüze ve coğrafyanıza sahip çıkmaktan
geçmektedir. Çünkü böylece var olabilmekte ve özgün üretiminizi sağlamaktasınız.
İşte bu noktada “Coğrafi İşaretler” turizmde markalaşma sürecinin önemli bir
parçası olarak karşımıza çıkmaktadır.
Anadolu küçük bir kıta özelliğiyle insanlığa her alanda
eşsiz bir çeşitlilik sunmaktadır. Anadolu’da yetişen/üretilen ürünler de bu
çeşitliliğin en önemli parçasıdır. Biliyoruz ki; bünyesinde yerel çekiciliği ve
özgünlüğü barındıran coğrafi işaretler hem kültürel mirasımızın bir parçası
olma hem de geleneksel değerleri ilgi odağı haline getirme özelliklerine
sahiptir. Bunların sonucu olarak da yöresel ürünler turistik bir ürün olma
özelliği taşırlar. İşte bu noktada, bahse konu edilen potansiyelin ortaya
çıkarılması için coğrafi işaretlerin önemi ve tanıtımına ilişkin stratejilerin
geliştirilmesi gerekir. Ulusal strateji ve politikalarda coğrafi işaretlerin katkılarını
artırıcı tedbirleri, ekonomik faaliyetlerin de destekleyicisi olarak
düşünülmesi gereklidir. Böylece turizm destinasyonlarının tanıtımına dönük
pazarlama stratejilerinde önemli katkıları olacaktır. Coğrafi işaretlerin hem
yöreyi hem de ürünü birlikte tanıtıyor olması destinasyonun turizm
potansiyelini ortaya çıkarmaktadır. Günümüz turizm faaliyetlerinin merkezinde
yer alan deneyim olgusu insanların ziyaret ettikleri coğrafyadaki insanlarla
etkileşimi ve coğrafyanın ürünlerini deneyimlemek üzerinde odaklanmaktadır.
Bütün bu anlayış dünyada önemi hızla artan tarım ve turizm sektörünü
birbirine daha da yaklaştırmıştır. Buna kültür endüstrisini de eklediğimizde
etkileşim daha da büyümektedir. Bu nedenle coğrafi işaretler, turizmde
destinasyonlarımızın markalaşması yolunda çok önemli rol oynamaktadırlar. Yerel
çekicilik, kültürel miras, geleneksel değerler ve turistik ürün zinciri bu yöresel
farkındalığın artması ve tanıtıma ilişkin stratejileri destekleyerek
destinasyon tanıtımına hizmet eden bir değer üretmektedir.
Ülkemizde 2015 yılında Resmî Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe giren “Ulusal Coğrafi İşaret Stratejisi Belgesi ve Eylem Planı”na
göre (2015-2018) bu alanda toplumun bilinçlenmesi, farkındalığın ve ekonomik
katma değerin artırılması odak noktasında olup Kültür ve Turizm Bakanlığımıza
da tanıtım ve toplum bilincinin artırılması konuları ile ilgili önemli görevler
düşmektedir.
Ülke turizm markasının oluşturulmasında tanıtım
faaliyetlerinin çok önemli rolü vardır. Bu alanda ülkemize bir tanıtım markası
kazandırmak için 2014 yılında başlatılan Turkey Home (www.hometurkey.com) projesinin ana
stratejisinin en önemli bölümü bize özgü değerlerin tanıtım ve iletişiminin
bireyle iletişime geçilerek gerçekleştirilmesidir. Bu anlamda bazı ürünlerle ilgili
olarak ayranımızdan Türk kahvesine, incirimizden baklavamıza, kayısımıza, el
sanatlarımıza kadar pek çok ürünümüz tanıtım politikamızın bir parçası
olmuştur. Bu anlayışın bir adım daha öteye götürülerek Türk mutfağı tanıtım
çalışmalarını merkeze alan ve coğrafi işaretlerimizin tanıtımını da bu alandaki
teknik hususları göz önünde bulundurarak yoğunlaştıran çalışmalara
odaklanılmıştır. Bu çabaların yurt dışında ve yurt içinde daha da artırılması,
turizm bölgelerimizdeki paydaşların coğrafi işaretler üzerinden destinasyonlarını
tanıtım faaliyetlerini oluşturmaları, kendi özgün değerlerini ön plana
çıkaracak ve destinasyonlarımızın markalaşmasına katkı sağlayacaktır.
Topraklarımızın hikâyesini dünyanın her yerinde olumlu ve
sıcak hisler uyandıran ve ülkemizin kolaylıkla sahiplenebileceği bir kavramla
aktaran Turkey Home kampanyası, bir tanıtım ve pazarlama stratejisi olarak
coğrafi işaretli ürünlerin özellikle ön plana çıkarılması, bu ürünlerin
turistik değere dönüştürülmesi ve destinasyonların markalaşması açısından önem
arz etmektedir. Turkey Home kampanyası kapsamında; ülkemize özgü değerler,
gelenekler ve yöresel ürünler, yurt içi ve yurt dışı hedef pazarlarda sürdürülen
tüm reklam ve iletişim çalışmalarımızda kullanılmıştır. Bahse konu ürün ve
değerler içerisinde “coğrafi işaret” tescili almış olanlar da bulunmaktadır.
Türk Patent ve Marka Kurumu ile Bakanlığımız arasında son bir yıl içinde
yapılan çeşitli toplantılarda, coğrafi işaretlerin bilinirlikleri konusu ele
alınarak, yurt içi ve yurt dışında coğrafi işaretli ürünlerimiz hakkında
farkındalığı artırmak adına yapılabilecekler tartışıldı. Bu toplantılar
sonucunda bizden ve bizde olanı dünyaya anlatmak konusunda etkili ve yalın bir
yöntem sunan “ev, yurt” (home) kavramlarının, coğrafi işaretleri kendi özelinde
tanıtmak konusunda yetkin bir çatı tema olması nedeniyle, Tanıtma Genel
Müdürlüğünce, Turkey Home kampanyası kapsamında tasarlanacak bir alt kampanya
ile coğrafi işaretli ürünlerin tanıtımına ağırlıklı olarak yer verilmesi
anlayışı gelişti. Özetle; Anadolu’nun hikâyelerini dünyaya ulaştıran tanıtım
markası projesi Turkey Home, coğrafi işaretlerimizin büyük hikâyemizin en güçlü
ögelerinden biri olduğunun bilincinde olmuştur. Böylece Türk mutfağı ve
değerlerine sahip çıkılarak küreselleşmeyi ülkemiz lehine çevirecek bu
hikâyenin bir parçası olması yolundaki çalışmalara odaklanılmıştır. Bu
anlayışla; destinasyon tanıtımında coğrafi işaretlerin rolünü derinleştirmek
maksadıyla Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin 20-22 Eylül 2018 tarihlerinde
organize ettiği Gaziantep Uluslararası Gastronomi Festivali’nde Gaziantep’e ait
coğrafi işaretli ürünlerin tanıtım kampanyası yapılmış, böylelikle ilk defa
Bakanlığımızca bir yöremize ait coğrafi işaretli ürünlere özel tanıtım kampanyası
gerçekleştirilmiştir. Gaziantep’e ait ürünlerin tanıtımı ile başlayan alt
kampanyamız, 04-05 Ekim 2018 tarihinde uluslararası katılımlı “Coğrafi
İşaretlerde Afyonkarahisar Buluşması” semineri ile devam etti. Afyonkarahisar
Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ve Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye
Araştırma Ağı (YÜciTA) tarafından düzenlenen programa yurt içi ve yurt dışından
alanında uzman birçok kişi iştirak etti. Afyonkarahisar ilimize ait coğrafi
işaretli ürünler için Genel Müdürlüğümüzce yapmış olduğumuz tanıtım çalışması,
tüm katılımcılar tarafından yoğun ilgi gördü. Diğer destinasyonlarımızın da bu
yolda Bakanlığımızla birlikte kampanyalar düzenlemeleri bu alandaki
bilinçlenmeye ve tanıtıma çok büyük katkı verecektir.
Her şey köklere sahip
olmanın öneminde gizlidir. Kökler ilerlememizi engellemez bilakis büyümemize
yardımcı olur.
Ayrıca ulusal kültür portalımızda da (www.kulturportali.gov.tr) coğrafi işaretli
ürünlerimize yönelik bir bölüm oluşturularak zenginleştirme çalışmaları devam
etmektedir.
Buradaki en önemli hususu halkımızın bilinçlenmesine katkı
verecek çalışmaların artırılması olarak görüyorum. Son zamanlarda perakende
market zincirlerinin ürün raflarında yörelerimize ait coğrafi işaretli ürünleri
görmek çok değerli. Bu çabaların artarak devam etmesi, yörelerimizce de kendi
bölgelerinin tanıtımına katkı sunacak projelerle desteklenmesi gereklilik arz
etmektedir. Burada turizm acentelerine, otellere, lokantalara, ulaşım
şirketlerine ve yerel yönetimlere de önemli görevler düşüyor.
Coğrafi işaretli
ürünlerin hikâyesi ülkemiz coğrafyasının hikâyesinin çok güçlü bir bölümüdür.
Yine turizm paydaşlarına düşen görevleri genişletecek
olursak, özellikle ülkemizin havalimanlarında bölgesel coğrafi işaretli ürünlerin
afişleri ve satış üniteleri ile otellerin menülerinde özel işaretleriyle
birlikte bu ürünlerimizin tanıtım ve satış bölümlerinin yer alması
gerekliliğini sıralayabiliriz. Coğrafi işaretli ürünlerimizin tanıtım ve
ekonomik değer yaratma zincirindeki faaliyetlere her bölgenin tüm kurum ve
kuruluşlarıyla odaklanması artık millî bir görev mahiyetindedir.
Gastronomi turizmi sadece yemek içmekle ilgisi nedeniyle
değil çevresinde ilişkili olduğu kültürel pratikler, kültürel öğeler, yerel
tarih ve değerleri de kapsadığından çok önemlidir. Gastronomi turizmi
sürdürülebilir turizm anlayışını de destekler. Destinasyon tanıtımı ve
markalaşmasına da öncülük eder. Gastronomi bir destinasyona kimliğini veren
stratejik bir unsurdur. Yapılan araştırmalara göre turistlerin bir destinasyonu
ziyaret motivasyonları arasında gastronomi, kültürel ve doğal motivasyondan
sonra üçüncü sırada yer almaktadır.
Anadolu ve Trakya, medeniyetler beşiği yurdumuzun hem coğrafi
ve tarihsel hem de zengin mutfak kültürüne ev sahipliği yapmaktadır. Tarih
boyunca birçok medeniyet Anadolu ve Trakya topraklarında zengin yemek
kültürümüzün birikimine katkı sunmuştur. Dünyanın en zengin mutfakları arasında
sayılan Türk mutfağının günümüzde markalaşma sorunları mevcuttur. Bir turizm
çeşidi olarak gastronomi turizmi de dünyada giderek önemi artmakta, yüksek
gelir getiren bir turizm çeşidi olarak nitelenmektedir. Dünyada bir Türk
lokantası imajı bulunmamaktadır. Türk mutfağının markalaşması süreci beraberinde
Türk lokantası işletmeciliğini de olumlu yönde etkileyecektir. Ayrıca coğrafi
işaretli ürünlerimizin de çoğalmasının özendirilmesi Türk mutfağı markalaşma
çalışmalarının önemli bir parçası olacaktır.
İrfan ÖNAL, Aralık
2018
Yorumlar
Yorum Gönder