Kalkınma için “rekabetçilik” paradigmasına dayalı olarak ülkemizde pek çok yörenin, ilin, destinasyonun tanıtım, markalaşma alanlarında yoğunlaşarak özgün kimliklerini ifade etmeye çalıştıklarını, böylece cazibe ve rekabetçiliklerinin iletişimini yaptıklarını görüyoruz. Bölgesel farklılıkların, kimliklerin, maddi-manevi değerlerin önemi anlaşıldıkça bunların en önemli taşıyıcıları olan coğrafi işaretlerin de popüler olmasını anlayabiliriz. Coğrafi işaretler; kalitesi, ünü veya diğer karakteristik özellikleri belirli bir coğrafi kökenden kaynaklanan bir ürünü tanımlayan bir fikri mülkiyet hakkı olarak kabul edilmektedir. Cİ tescili alan ürünlerin, ait olduğu yöreyle özdeşleşmiş ve benzerlerinden ayrılan tipik özellikleri bulunmaktadır. Nitekim yöre, sadece iklim, toprak ve tarımsal faktörlerden etkilenen bir alan değil, aynı zamanda bir beşerî bilgi, beceri, yetenek, ustalık ve gelenek alanıdır. Ürüne tüm özellik, kalite ve tipikliğini veren de yöredeki bu doğal ve beşerî fakt...
Turizm ve kültür endüstrileri üzerine izlenimler, görüşler...TURİZMİN YAKIN TARİHİNDEN NOTLAR