Kütüphaneler ile ilgili ne zaman konuşacak olsam, bundan seneler önce yaşanmış fakat her anı bütün ruhuma işleyerek taptaze kalmayı başarmış bir anımı hatırlarım. Bütün aile çevrem ve yakın arkadaşlarım benden bu anıyı dinlemişlerdir. Ancak daha fazla kişiyle paylaşabilmek adına oturup yazma hissiyatım ilk kez oluşunca da kalemim döndüğünce sizlere aktarmak istedim. 2004 yılıydı… O yıl mesleğimin bana verdiği imkânları değerlendirerek İngiltere’ye eğitim için gitme şansı yakalamıştım. İngiltere’nin Midland Bölgesi’nde tipik ve şirin bir İngiliz şehri olan Kettering’e yerleşmiştik. Oğlumuz henüz 4 yaşındaydı ve ana sınıfı öğrencisi olarak okula kabul edilip eğitim-öğretim hayatına başlamıştı. Ailecek, Kettering Halk Kütüphanesi’ni kapalı olduğu pazar günleri dışında neredeyse her gün ziyaret ediyorduk. Çünkü eşim ve ben kütüphanede zaman geçirmeyi seven insanlar olarak, buranın oğlumuz için de uygun bir ortam olduğunu görmüştük. Çocuklar için de oldukça şirin ve dış cephesiy...
Turizm ve kültür endüstrileri üzerine izlenimler, görüşler...TURİZMİN YAKIN TARİHİNDEN NOTLAR